Ramazan ayının ikinci haftası içindeyiz. Başlangıçta havaların mevsim normallerinin altında ve yağışlı geçmesi oruç tutanlar için adeta serinletici etkisi ile oruca adaptasyonda adeta kolaylık oldu. Bahar yağmurları çiftçinin yüzünü güldürüyor. Lakin ramazanı fırsat bilip özellikle gıda ve sebze meyvede fırsatçılık yapıp vatandaşa zam olarak yansıtanları yürekten affetmiyorum. Pazarda sebze meyve fiyatları kabul edilebilir değil. Sosyal medyada “ Yılbaşında fiyatlarda indirim yapanlar Ramazanda bindirim yapıyorlar” şeklinde haklı serzenişlere rastlıyoruz. Patates soğanla başlayan, sonrasında döviz kuru müdahalesi ile seçimlerde vatandaşın cebini yakarak oy devşirmeye kalkanları tarih de vatandaş da affetmeyecek.

    Piyasalar 23 Haziran seçimlerine odaklansa da ülkemiz bu süreci sağlıklı olarak aşacağına inanıyorum. Seçmen iradesinin 23 Haziran’da tam ve eksiksiz olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine yansıyacağına, 31 Mart’ta adeta çalınan oyların sonrasında demokrasi tarihimizde sürecin sağlıklı şekilde işleyeceğine olan inancım sonsuz. Sandığa yansıyan iradenin doğru olarak ortaya konulması hepimizin boynunun borcu ve bu doğruluğa herkesin her zaman ihtiyacı olacak. YSK’nın verdiği karar nihaidir ve bunun gereği yapılmaktadır. Bu süreçte ülkeyi kutuplaştırmaya götürmeyi hedefleyenlere, hele hele terör ile kol kola bu süreci götürmeye çalışanları aziz milletimiz çok iyi takip ediyor, edecek de. Seçim kampanyası kimin hangi vaatleri yapacağına ve inandırıcılığına odaklanılarak ilerleyecek. Vatandaş hizmet ve yatırımı hangi adayla en iyi şekilde alacağının kararını verecek İstanbul’da. Büyükşehir Yasası çerçevesinde yetki ve sorumluluk alanına giren konularda hangi adayın en başarılı olacağına inanacaksa ona oyunu verecek ve 23 Haziran akşamı İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı belli olacak inşallah.

   Nedenlere, niçinlere pek de takılmamak gerekiyor. Hele hele sosyal medyada ilerleyen süreçte adeta kaynayan kazan konumuna gelecek paylaşımlarla harareti artan seçim atmosferine sokulmak isteniyor.  Seçmen olarak beş yıllığına verilecek olan yerel yönetimde hizmet etmede verilecek olan vekalette oyu en iyi olana vermeyi herkes arzular. En iyi olanı da seçmen hür iradesi ile ve oyu çalınmadan belirleyecek.

   Burada dikkat edeceğimiz en hassas konu aynı gemide olunduğunun unutulmamasıdır. Farklı dünya görüşlerimiz olabilir, farklı hassasiyetlerimiz olabilir, sonuçta sandık yeniden konacak ve vatandaşlık görevi olarak İstanbul’da seçmen tercihini sandığa yansıtacak. Sandıktan çıkacak olan sonuç ile demokrasimiz daha da güçlenecek, ülkemiz daha da kazanacak. Sonrasında uzunca bir süre seçim olmayacak, ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, daha iyi bir geleceğe sahip olmak için hepimiz kardeşçe çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim aziz milletimizi bölüp parçalamak isteyenlere, ülkemiz üzerinde kirli emelleri olanlara fırsat vermesin. Şehit kanları ile sulanmış vatan toprağımızın her karışının değerini hepimiz biliyoruz. Ülkemizin özellikle doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarına odaklananlara da birlikteliğimiz en güzel cevap olmakta, olacaktır. Kimse, hele hele terör odakları ve işbirlikçileri bu vatan evlatlarının tarihten gelen misyonunu küçümsemesin. Kimse de Anadolu toprağına göz dikmesin.

    Başka bir yazımda buluşana kadar, ramazan ayının merhamet ve mağfiret iklimi içerisinde kalın sağlıcakla