İhtiyacı olan tek şey sevgi.

Hepimiz için en değerli varlıklarımız.

Hepsi çok özel, hepsi tek tek cennet gülü.

Birkaç gündür televizyon ekranlarında ve sosyal medyada kendine hatırı sayılır yer bulan bir bahar çiçeği çocuğumuz düştü gündemimize, daha tomurcuk olmadan meyveye dönüştürülmeye çalışılan.

Okuduğu onlarca kitabı anlatmaya çalışıyor felsefi bir dille kendini elli yaşlarında bir filozof yerine koyarak. Çocuk sıcaklığı bile ısıtamıyor sözlerini. Beden ve dil uyumsuz, anlamsız ve gereksiz bir şekilde yoruyor kendini.

 Adı çocuk. Diğer çocuklar kadar çocuk, diğer çocuklar kadar küçük, diğer çocuklar kadar farklı, diğer çocuklar kadar eşit.

Bir kesim hayranlıkla izliyor ve sosyal medyada acımasızca paylaşıyor görüntüleri,  başka bir kesim karşısına başka bir özelliği olan başka bir cennet çiçeğimizi koyuyor anlamsız, gereksiz bir şekilde.

Adı çocuk. Anavatanlarında bile rahat bırakmıyoruz. İnsanın anavatanı çocukluğudur sözü geliyor aklıma. Anavatanlarında sevgiyle beslememiz gereken bahar gülleri çocuklarımızın minicik yüreklerine ömür boyu yanlarında taşıyacağı mutsuzluk ve doyumsuzluk tohumları ekiyoruz.

Onun yaşındaki çocuklar cenneti yaşıyor Anadolu’mun uçsuz bucaksız köylerinde arkadaşlarıyla.

 Derenin önünü birlikte kapatıp yaptıkları gölde yüzüyorlar birlikte. Uçurtmalar uçurtuluyor sonsuzluğa. Bir diğeri kuzuların anneleriyle buluşma anına şahit oluyor. Papatyalardan taçlar yapılıyor. Çamurlu yollarda mutluluk şarkıları söyleyerek gidiyor okullarına onlarcası. Kızaklar buluşturuyor geçmişten geleceği minik yüreklerde.

 Adı çocuk. Her çocuk kadar çocuk. Her çocuk kadar eşit. Her çocuk kadar farklı.

Değerli okuyucularım.  İnsanlık tarihinin ilk gününden son gününe kadar canlılar üzerindeki en etkili gücün sevgi olduğunu unutmayalım. Çocuklarımızı her zaman sevgi yağmurlarıyla besleyelim. Onların her birini sevgi yağmurlarıyla beslenen farklı farklı renklerde bahar çiçekleri olarak açmalarını sağlayalım.

 Küçük yaşlarda onlara abartılı davranışlarla farklı ve özel olma kibir ve yalnızlığına mahkum etmeyelim.

Birkaç dakikalık sosyal medya hazzımız için onların geleceğini karanlığa çevirmeyelim.

 Hoşça kalın, mutlu kalın, sevgice kalın.