Hayatı saran çoluk çocuk, eş dost, akraba etrafımızda geçici birer hayal gibi dolanmakta. Bizim onlardan, onların bizden ayrılacağı zaman çok yakın. Asıl kimsemiz, varlıkta ve darlıkta, hayatta ve ölümde bizimle olan Mutlak güç olmalı. Aranan Allah’tır başkası değil. Kimsesiz kalmışların kimsesi olan Allah.

Gidiyoruz ve elimizden bir şey gelmiyor. Yakınımızdakileri indiriyoruz kabre. Sessiz bir veda ile ayrılıyorlar aramızdan. Tam hayata tutunduk derken hayat bırakıyor elimizi. Meşguliyetlerimiz, vazgeçemediklerimiz, önceliklerimiz birden önemsizleşiyor. Korkulan başa geliyor, akıbet er geç oluyor… Önümüzü yolumuzu nasıl ve kimler açacak? Elimizden kim tutacak… Kim bu dünyaya alabildiğine abanmaktan kurtaracak bizi?

Çevremizde dünyevileşme çığlıkları. Daha fazla yaşamak daha fazla kazanmak adına insana reva görülen haksızlıklar. Alevler kapıdan pencereden televizyondan gazeteden internetten ruhumuza yakıcı, yıkıcı hamleler yapmakta.

Onu sevmek için yaşamaya talip olmak lazım. Yok, oluşa değil, hesaba mizana, teraziye, mahşere, cennete, cehenneme, inanarak kontrolü elden bırakmadan yaşamayı tercih etmek için tefekkür lazım.

Yaramaz çocuğun annesinden azar işitip yine onun kucağında ağlaması gibi… Siteminden, azarından, Rahmetine koşup teselli olacağımız kimimiz var Allah’tan başka.

Dünya çölünde yersiz, yurtsuz, susuz, kimsesiz kalmadan ona yönelmek değil mi akıllıca olan. Ümitle, ahiret çabamıza hız vermek gerçek mutluluğun kapısını aralamak değil mi amaç.

Allah, içinde sevgisini taşıyan kalbi, kurda kuşa yem etmez. Kendisine duyulan muhabbeti ziyan etmez. Sevenlerinin sevgisini de kalbimizde yeşertir.

Veysel kareni hazretlerinden öğüt istemişler “Allah’ı bilir misiniz diye sormuş. Biliriz” cevabını alınca “öyleyse başka şeyleri bilmecenizde” olur demiş.

Ardından, Allah sizi bilir mi diye sormuş “elbette bilir” cevabına karşılık “öyleyse başkaları bilmese de olur” demiş.

Bütün yollar ölüme çıkıyor. Bu yolda tek başına insan. Kimsesiz ve yapayalnız. Ayrıldım kabri başından babamın. Onunla geçirdiğim günlerin içimi ısıtan tesellisi ile nefes alıp, keşkelerimin ve tarifsiz hüznümün yorgun düşürdüğü dizlerime dayanarak doğruldum. Rabbimden inayet, Rahmet diliyorum ona ve kendime…