Bir anne yüreğidir kadının yüreği. Destektir, emektir, fedakarlıktır, anlayıştır, şefkattir, sevginin adresidir bir kadının yüreği. Bir kadının yüreğine sağlam ayakkabıları giydirilirse, o kadın dünyayı fethedebilir.

Eşine, evladına, kardeşine bir başka sahip çıkar kadın. Çünkü bir kadının yüreği, ufka uzanacak sonsuz sevgi barındırır. ‘’Sevginin, kalıcı makyajı fedakarlıktır’’ derim her zaman. Bu doğrultuda, kadınların sol yanında fedakarlık duygusu ağır basar her zaman. İyiye, doğruya ulaşabilmek adına, takınır fedakarlıklarını bir anne yüreği misali. Anadolu'nun bağrından gelen annelerimiz… Elleri nasır tutmuş, yüreğinde sessiz fedakarlıkları…

Bir kadının, ''Anadolu'nun özü'' olduğunu nasıl da hatırlatırlar bize. Giderek dijitalleştiğimiz bu çağda, eski dönem insanlarımız gibi yaşamaya çalışsak da, yaşadığımız çağ buna çok müsaade etmiyor. Dijitalleştik. Mektuplar, yerini mesajlara bıraktı. Soba kokulu evler, yerini gökdelenlere bıraktı. Anadolu ruhundan uzaklaştık. Lüksleştik. Lakin, gönüllerinde Anadolu'yu barındıran kadınlar, o günleri o insanları yaşatır ruhlarında. Her kadının yüreği, sevgi yuvasıdır.

Kadınların kıymeti bilinmeli… Siddet, insana yakışmaz. Şiddetin kadını erkeği olmaz. Lakin kadına şiddetin giderek arttığı bir çağda yaşamak, her kadını acabalar ile savaştırır oldu.

Ne bir insana ne de bir kadına, şiddet uygulanmamalı. Sözsel ya da eylemsel fark etmiyor. Her kadının yüreği emek eşiğiyken, o eşikten kadının yüreğindeki sevgiye dahil olmak şiddetle söz konusu olamaz. Bir kadının yüreğini anlamak istiyorsak, sevmeli, emeklerini görmeli, fedakarlıklarını anlamalı. Anlayış çemberine dahil olmalı. Her kadın sevgiyi ve fedakarlığı hak eder. Yüreklerimizi sevgiden öksüz bırakmayalım yeter ki.