29 Kasım Perşembe günü Yalova Müftülüğü, sağlıklı birey, mutlu aile, huzurlu toplum temasıyla Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde seminer düzenledi. Konu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın projesi olarak, tüm illerde düzenlenmesi istenen bir genelge gereği uygulanmıştı.

  Özellikle Din Hizmetleri sınıfında görev yapan camii görevlileri ve Kuran kursu öğreticilerinin eşli olarak davet edilmesi, seminerin formatına çok uygun düşen bir düşünceydi. Bu anlamda organizede emeği geçenleri İl Müftümüzün şahsında tebrik etmek gerekiyor.

Aile olmak ve aile kalabilmek/ Turgut Açari İl Müftüsü

Ailede iletişim/ Doç.Dr.Pehlül Düzenli

Ailede fıkhi meseleler/ Doç Dr Muharrem Önder

Gençlerle iletişim/ İdris yavuzyiğit/Çınarcık ilçe Müftüsü.

Aile ve medya okuryazarlığı /Eğitimci -Yazar ve MEB Müşaviri Dursun Ali Taşcı

  Ana başlıklarıyla seminer, özellikle toplumu aydınlatma ve bilgilendirme görevi bulunun din hizmetleri camiası için motive edici bir akademi havasında gerçekleşti. Konuşmacıların, sunumlarını tecrübeyle harmanlanmış bir ustalıkla gerçekleştirdiklerine olan inancımı ve gözlemimi de paylaşmak isterim. Günümüzde sosyal medyanın özellikle aileye ve dolayısı ile topluma dönük negatif yönlerinin çok daha baskın bir şekilde hissedildiğine vurgu yapıldı. Popüler kültürün rol model olarak gençlerimize sunduğu magazinel profillerin sosyal medya yoluyla belirleyici konumlarına dikkat çekildi. Dolayısı ile bu modellemenin aileler eliyle daha sağlıklı ele alınarak uygulanması gereği öne çıktı. Kitle iletişim araçlarının çeşitliliğinin, iletişimimizde ne kadar kaliteye dönüştüğü noktasındaki tereddütler dile getirildi.

  Özellikle verilen örneklemeler üzerinden, içinde yaşadığımız teknoloji çağının başta aile olmak üzere toplumun manevi yapısında ciddi kayıplara sebep olduğu ve bu anlamda bir erozyon yaşandığı, bunun önüne geçilebilmesi için derhal harekete geçilmesi gerektiği önerileri yapıldı. Bu bağlamda, konunun daha da çeşitlendirilerek ilgili kurumlarımız tarafından da halka dönük seminerler şeklinde gündeme getirilmesinin önemine inandığımı belirtmek isterim. Ciddi bir mahrumiyetle karşı karşıya olduğumuz gerçeğinin, bu mahrumiyetin adeta mahkûmiyete evirilmesi gibi bir sonuç doğurması hüzün vericidir.

İletişimin kalp ( gönül ) boyutunun ihmal ettik.

İletişim ahlakı ıskalandı.

İletişimde insani davranış eksenli kaliteyi öngöremedik.

   İletişim cihaz ve araçlarının çeşitliliği, ileri modellerinin üretilmesi, kaliteli bir toplumsal ve bireysel iletişimin varlığına ne kadar katkı sağlamıştır hususunu sorgulamamız gerekiyor. Korkarım yakın gelecekte bu faturayı ödemek zorunda kalacağız.

MANEVİ DANIŞMA VE REHBERLİK BÜROMUZ AÇILDI

   Yalova Üniversitesi ve İlimiz Müftülüğü’nün ortak projesi kapsamında Manevi danışma ve rehberlik bürosu hizmete girdi.

  Bu hususta Sayın Rektörümüzün, Sayın Genel sekreterimizin ve İl Müftümüzün çabaları takdire değer. Ayrıca büromuzun içinde bulunduğu İİBF dekanımızın da konuya olan ilgisinden mutlu olduğumu da belirtmeliyim. Özellikle günümüz gençliğinin zararlı akım ve alışkanlıklara karşı uyarılması bilgilendirilmesi, onlara bu anlamda destek verilmesinin önemi ihmal edilemez bir görev olarak görülmelidir.

  Bedensel ve zihinsel gelişimin hızlı seyrettiği yaşlarda, daha sağlıklı bir manevi hayatın ve daha doğru bilgilenmenin değeri ortadadır. Bu anlamda bedensel ihtiyaçlarımız kadar ruhsal ve manevi dinamiklerimizi de canlı tutmak, hayatın anlamını kavramak ve toplumsal huzur ve barış ortamına katkı sunması açısından önemlidir.

  Anlamsızlık girdabında çırpınan insanın içinde bulunduğu açmazların onu nerelere sürükleyeceğini düşünmek bile korku vericidir. Bu konuda fikir ve düşüncelerimizi paylaşmak, inanç temelli sorun ve tereddüt yaşayan genç kardeşlerimizi dinlemek, rehberlik yapmak, zararlı ve sapkın düşüncelere ve alışkanlıklara karşı manevi bünyelerinin bağışıklığını güçlendirmek,  irade ve dirençlerinin sağlıklı kalmasına katkı yapabilmektir arzumuz. Bu arada talep edilir, davet gelirse okullarımız başta olmak üzere konuya ilgi duyan kurum ve kuruluşların davetlerine icabet etmeyi bu amacın bir gereği sayarız. Seminer konferans ve sohbet etkinlerine iştirakimiz söz konusu olabilir. Bu anlamda sosyal sorumluluk projeleri kapsamında faaliyet ve etkinliklerimizin organizesine katkıda bulunmak isteyen paydaşlarımız ve gönüllü insanlarımıza da ihtiyaç duyacağımızı ifade etmek isterim.

  Bu sebeple büromuz, sadece üniversitemiz gençliğine değil, tüm Yalovalı gençlerimize açık olacaktır. Konuyla ilgili detaylı bilgilenmek isteyenler ve görüşme ihtiyacı duyanlar için [email protected] e-posta adresimiz üzerinden iletişim kurabilmemiz mümkün olabilecektir.

MUHAFAZAKARLIĞIMIZLA NE  KADAR  ÖVÜNSEK AZDIR(!)

Türk Dermatoloji Derneği Venerologie çalışma Grubu Sekreteri Doç. Dr. Filiz Canpolatın yaptığı açıklamaya göre;

   Ülkemizde 2011’de HIV pozitif kişi sayısı 672 iken 2017’de bu sayı artış göstererek (yaklaşık 6 kat) artarak 2 bin 844 olmuştur ve 121 AIDS olmak üzere toplam 2 bin 965 vaka bildirilmiştir. En çok 25-35 yaş aralığında görülen AIDS için hemen önlem alınmaz ise giderek artan ve halk sağlığını tehdit eden çok ciddi bir sorun olacaktır"

Sözün özü;

“Atın ölümü arpadan  olsun“ diyenlere ithaf edilir.