Bu haftaki yazıma çok değer verdiğim A Milli takımımızın değerli teknik direktörü Şenol Güneş hocamızın Avrupa Futbol şampiyonası final maçı oynayan ve şampiyon olan İtalya ile ilgili yaptığı açıklaması ile başlayarak; bizim nerelerde olduğumuzu incelemeyi seçtim.

"Ben hayatımda İtalya'nın ısınması gibi bir ısınma görmedim. Senin maçta atacağın deparı onlar ısınma sırasında atıyor."

Sayın Şenol Güneş Hocamızın basın toplantısındaki bu söyleminin neresinden bakalım ki sağlıklı bir tespitimiz olsun!

Profesyonel olsun amatör olsun futbol oynayıp da antrenörlük yapan bazı süper ego sahibi insanlar tıkandıklarında "Ben futbolun içinden geldim" söylemi ile birçok açığını kapatacaklarını zannederler.

Günümüz futbolunda antrenörlük yapmak için futbolun içinden gelmek önemli belirteçlerden bir tanesidir. Bunu bir tarafa koyalım.

Lakin günümüz futbol antrenörlüğünde futbolun tüm ihtiyaçlarının derinlemesine bir kişi tarafından bilinmesi mümkün değildir.

Futbolun ihtiyacı olan ilmin ve bilimin somut-soyut kavramlarını, alanında uzman bilim adamlarından destek alarak ya da ekip oluşturarak bir bütünlük içerisinde, uzlaşı kültürü dahilinde çalışılmayla antrenör olarak futbola hizmet edilmesi hem kişinin kendisini hem de oyunu geliştirecektir. Avrupa futbolunda da bu profilde başarılı antrenörler mevcuttur.

Ben futbolun içinden geldim diyerek kendini bir yere koymak, ben felsefenin içinden geldim diyerek kendini bir yere koymak, ben psikoloğum diyerek kendini bir yere koymak, ben spor bilimcisiyim diyerek kendini bir yere koymak, ben spor hekimiyim diyerek kendini bir yere koymak vesaire… Futbol gibi geniş yelpazenin oluştuğu bu sektörde konsensüs sağlanmazsa, her alan kendi içinde bir hiçtir. Kimseye yarar sağlamaz ve geliştirmez de.

Futbol antrenörü amatör olsun profesyonel olsun, futbol oynamışlığın arkasına sığınarak, merak etmezse, alanın ihtiyaçlarına dönük çabası yoksa, evrensel ve insani değerlere duyarlı olmazsa, ilimi, bilimi referans almaz yararlanmazsa, ses çıkaran boş tenekeden öteye gidemez. Kendi yüksek egosu içerisinde havanda su döverek, maziyi yaşayarak, çok sevdiği futbolun içinde, etkisiz, yetersiz ve katkısız kalarak yaşamına devam eder.

Yukarıda belirtmek istediğimiz özelliklere ne kadarına sahip olursak olalım gelişen futbola, çağın futboluna ayak uydurmak için bizleri de bu gelişime uymamız gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla. Bütün okuyucularımıza iyi bayramlar diliyorum.