Baykal, ‘Kadın deyince akla ay gelir, ay yüzlüm, hilal kaşlım gibi laflarla kadının dişiliği vurgulanır. Oysa ki malasef ülkemizde kadın yine ikinci sınıf vatandaşıdır. Sadece kentlerimizdeki kadınlarımızla iş bitmiyor. Bugün kent kadınları, başbakan, bakan, doktor, eczacı, avukat, öğretmen, hemşire olabiliyor. Ancak köylerimizde ki zihniyet sen okuyup da ne olucaksın, sen ancak eve yakışırsın sen çocuk doğur yemek yap dağdan odun taşı der kadına. Artık bu tabuları yıkmanın zamanı geldide geçiyor artık. Mutfak tamam, sıra siyasette, tüm kadınlarımız kendilerine en yakın buldukları siyasi partiye üye olmalılardır.Kadın barışdan sevgiden yanadır. Doğrusunu söylemek gerekirse, daha önce de dünyayı kadınlar yönetiyordu. Tarih kitapları erkekleri yönlendirmiş kadınlarla dolu. Osmanlı da tüm büyük girdapların arkasında ünlü güçlü kadınlar vardır. Bütün dünyada kadın hareketi yükseliyor, batı da yüzyılın başında var olmayan kadın hakları ülkemizde kadına yasa ile verilmiştir’ dedi. Baykal, ‘Ülkemizde kadın hakları Büyük Önder Atatürkle büyük ilerleme göstermesine karşın şuan malesef meclisdeki sayımızın yüzdesi bellidir. Kadınlar öcü değildir, kadınlar çiçektir. Ne mutlu ki bütün insanları doğurma lütfünü Allah kadına bağışlamıştır. Bizlere meta olarak bakmayınız. Bizlere eksik etek demeyiniz. Bizlerle yanyana omuz omuza olunuz. Çağdaş demokratik bir hukuk devleti istiyorsak, çocuklarımıza torunlarımıza yakışır bir vatan bırakmak istiyorsak, bizlerle el ele veriniz ki özlediğimiz aydınlık günler bizim olsun. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününüz kutlu olsun’dedi.