Kanser hastalığının, dünyanın en önemli sağlık sorunu olduğunu söyleyen Çiftlikköy AK Parti Kadın Kolları Başkanı Ayşe Ertuna, ‘Kanserle savaşabilmek, zararlarını azaltabilmek için, halka, hastalığın, önemini ve kanserle savaş verme yollarını anlatmak gerekir’ dedi.
   Ertuna,’İl Halk sağlığı Müdürümüz İbrahim Dedecan’dan, eğitim programı talebinde bulunduk. Eğitim programımızın il gününde, Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde görev yapan hemşire Mine Akgül ve Fatma Melekis kanser haftası dolayısıyla bizi bilgilendirecek’ dedi.
     Yengeç anlamına gelen kanserin, çağımızın en korkulan hastalıklarından biri olduğunu söyleyen Fatma Melekis,’ Toplumda her beş kişiden biri yaşantısının bir döneminde kanser ile karşılaşmaktadır. Tüm yeni tedavi yaklaşımlarına karşın halen kanserden ölümler gelişmiş toplumlarda ikinci sırada yer almaktadır.
     Kanser vücudun belli bir bölgesindeki hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalıp, o bölgenin de dışına yayılmasından ileri gelen hastalıkların genel adıdır. Kanser kelimesi belli bir hastalığı değil, aşırı hücre çoğalmaları ve doku büyümeleri şeklinde kendini belli eden çeşitli bozuklukları anlatır’ dedi.
       Kanserin belirtilerine değinen Melekis, ‘Kanser belirtileri ortaya çıktıktan sonra artık hastalığın ilerlediği anlaşılır. Amaç, bu belirtiler ortaya çıkmadan hastalığın çok erken dönemde yakalanmasıdır. Kanserin oluştuğu yere göre belirtileri vardır. Vücudun herhangi bir yerinde ele bir kitlenin gelmesi, ses kısıklığı, inatçı öksürük, dışkılama düzeninde değişiklik, derideki benlerin şekil, büyüklük ve renk değişiklikleri, kapanmayan yaralar, herhangi bir yerde kanama, kanser belirtisi olabilir. En sık görülen kanserler erkeklerde akciğer, prostat ve kalın barsak kanseri. Kadınlarda meme, rahim ağzı, akciğer ve kalın barsak kanseridir’ dedi.
Sigara, akciğer kanseri riskini belirgin ölçüde arttırmaktadır
      Melekis, ‘Kansere yol açan etkenler, kanserler orta ve ileri yaşlarda daha sık görülür. Beslenme bozuklukları, hayvansal yağlardan zengin, et içeriği fazla, kolesterol ve kaloriden zengin diyetlerle beslenme. Katkı maddeleri, bazı katkı maddeleri kansere zemin hazırlar. Kuruyemişler üzerinde üreyen küfler, "aflatoksin" denilen kanser yapıcı maddeyi meydana getirirler. Alkol, fazla et yiyenlerde kalın bağırsak kanseri sık görülür. Proteinli gıdalar, 100 C üzerinde pişirildiklerinde kanser yapan maddeler oluşur. Aşırı ısıtılan yağlarda kızartılan yiyecekler kanser yapıcı olurlar. Kullanılmış yağları tekrar kullanmak ta sakıncalıdır.  Hormonlu maddelerin kansere yol açtığı gözlenmiştir. Dengesiz beslenme, aşırı ilaç kullanma, gıdalardaki selüloz, ruhsal bozukluklar, sinir bozuklukları, üzüntüler vücudu zayıf düşürür ve kişinin kansere yakalanmasını kolaylaştırır. Şişmanlık ve bedensel hareketsizlik. Sigara, akciğer kanseri riskini belirgin ölçüde arttırmaktadır. Sigara ve diğer tütün ürünleri bundan başka ağız, gırtlak, yemek borusu, mide, mesane kanserlerinde önemli rol oynar’ dedi.
Melekis, ‘Kimyasal maddeler, iş yerlerinde metal tozları ve kimyasal maddelerle karşılaşma kanser riskini arttırır. Asbest, rodon, vinil, benzen iyi bilinen kanserojenlerdir. Defalarca röntgeni çekilmiş organlarda kanser sık görülür. Yüksek dozda radyasyona maruz kalmak yani televizyon ve bilgisayardan, uzaklıkta durmalıyız. Cep telefonları ile çok uzun konuşmalar yapmamalıyız. Aşırı güneş ışığı, bazı virüsler – Hepatit B ve C virüsü gibi virüsler artmış kanser riski oluşturmaktadırlar’ dedi.
Kanserden korunma yolları, doğru beslenin
Vücudun bağışıklık sistemini bozan hastalıkların,  yapılan incelemelerde kanserin, kalıtsal olduğu saptadığını söyleyen Melekis, ‘Kanserden korunma yolları, doğru beslenin. Tuzdan kaçının. Fast food’a son verin. Sebzeleri iyi yıkayın. Kızartmaları unutun. Alkole bağlanmayın. Güneşten korunun. Sigara içmeyin. Şişmanlamayın. Düzenli kontrol ve tedavi, kanserden korunabilmek için, şüpheli durumlarda hiç çekinmeden doktora muayene olmak ve sağlıklı bir hayat sürdürmek gereklidir. Kanser ne kadar erken teşhis edilirse, kurtulma şansı da o kadar artar’ dedi.
Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem vardır
     Meme kanserinin en yaygın belirtisi memede ağrısız bir kitlenin hissedilmesi uğunu söyleyen hemşire Mine AKgül, ‘Hastaların % 10 kadarı, kitle olmaksızın ağrı hissetmektedir. Meme kanserinin daha seyrek görülen belirtileri arasında, göğüste oluşan geçici olmayan değişimler, kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve akıntılar, aşınma, göğüs ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dâhil olmak üzere göğüs ucu belirtileri yer almaktadır. Tedavisi en kolay olan erken evredeki meme kanserleri tipik olarak hiçbir belirti göstermezler. Bu nedenle kadınların meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamaları çok önemlidir. Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavi seçeneklerinin sayısını, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını önemli oranda arttırır. Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem vardır. Kişisel (Kendi Kendine Yapılan) göğüs kontolleri, klinik (Doktor Tarafından Yapılan), mamografi’ dedi.
     Normal de 20 yaşından sonra her ay kişisel göğüs kontrollerinin yapılmasını söyleyen Akgül, ‘Kırk yaşından sonra da yılda bir kez olmak üzere klinik göğüs kontrolleri ve mamaografi önerilmektedir. Ancak daha sonraki mamogramlarınıza referans olması için otuzlu yaşlarınızda en azından bir mamografi çektirerek saklamanız önerilir.  Aile tarihçesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler. Kanser taramaları Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkez(KETEM)’ler ve Aile Sağlığı Merkezleri ile işbirliği içinde yürütülüyor’ dedi.
Daha sonra Çiftlikköy AK Parti Kadın Kolları Ayşe Ertuna, konuklarına çiçek ve hediye takdim etti.
Haber Foto: Gamze Yüksel