Sonbaharın başlangıcı, Ekim ayı ile birlikte Sevgili Manşet okuyucularımıza Merhaba.

Sizlerle bana ayrılan bu köşede öncelikle Yalova’mız da geçmişte ve günümüzde yapılmış, yapılmakta olan sanat, zanaatlar hakkında keyifli bir yolculuk yapacağız.

İlk yazıma mucizevi bir yaşam döngüsüne sahip olan İpek Böceği ve kendisine ipekle yaptığı yuvası Kozanın olağan üstü inşası ile başlamak istiyorum.

‘İpek Kozası’; Kısacık bir ömre asırlık yaşanmışlığı sığdırmanın hikayesidir

Sevimli bir tırtılın, dut yaprakları ile beslenerek, olgunlaştıktan sonra ağzından ipek salgılayarak kendisine bir kelebek olmak için hazırladığı kozadır aslında. Kendine bir kelebek olmak için yaptığı yuva saf ipektir.

Şekil olarak tarif etmek gerekirse yaklaşık Yer Fıstığı büyüklüğünde muntazam bir oval şekildedir. Bir Kozanın ortalama lif uzunluğu 800-1300m (ortalama 1200m)’dir. Kozaların olgunlaşıp hasadı yapıldıktan sonra iplik haline getirilmek için kurutma işlemi gerçekleşir ve iplik haline geleceği gün için depolanır.

Bizim hikayemiz, İpek Kozalarının kurutulmasından sonra başlar. Kurutulmuş kozalar doğal renkleri veya çeşitli doğal boyar maddeler ile renklendirilerek çeşitli kesim şekilleri ile çeşit çeşit çiçekler, geometrik, simgesel şekillerde kesilerek işlenir.

İpek Kozasının sanatsal boyutu bu süreçle başlar…

Gelecek hafta Yalova ve Köylerinde İpek Böceği yetiştiriciliği ile ilgili yazımız olacak, Yaşayan büyüklerimizden anılar, hikayeler ve daha pek çok bizleri gülümsetecek, mutlu edecek yaşanmışlıklar. Sevgi, Saygı ve Mutluluk dolu günler.