İman da ibadette ticarette siyasette ve tabii davranışlarda hayatımızı anlamlı kılan unsurlardan biridir. İman, Ahlaki bir terimdir aynı zamanda “güven” demektir. Sadece teolojinin konusu olarak ele alınması anlam daralmasına sebep olabilir. Dürüstlüğün imanla bağı sonuçlarının güvene dönüşmesi ile ilgilidir.

İstikamet Bir Kuran kelimesi olarak doğruluk, dürüstlük, denge, itidal adalet kelimelerindeki anlamı karşılar.

İç dünyamızın tanziminde en önemli ilkesel malzemedir. Doğruluğu sürdürmenin en önemli gerekçesi ise böylesi bir ortamda yaşama çabası içinde olmaktır. Bu konuda ilgili ayete Tevbe suresinde rastlıyoruz ”Ey iman edenler Allaha karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun ”Ayet doğru olmayı sosyal çevre ile bağlantılı olarak alarak sürdürülebilir kılıyor. Çünkü doğruluk sadece sözle lafla değil aynı zamanda onu destekleyen eylemle gerçekleşebilir. Zor zamanlarda bir yol ayrımıdır dürüstlük. Denemelerle ortaya çıkar. Dürüstlük ilkesel bir inançtır. Doğan Cüceoğlu’nun belirttiği gibi doğuştan gelen bir fıtrat özelliğidir. Doğruluk ve dürüstlük evrensel değerlerin üst sıralarında zikredilir.

Erol Güngör’e göre değer; ”Kişinin yaşamsal amacını belirleyen ve hayatında ona rehberlik eden inanç tutumlardır” 

Hatta nörorobiyolojik olarak hayatın anlam ve coşkusudur. Eksikliği gönül fakirliği, basiret körlüğü inanç zedelenmesine sebep olur.

İnsan davranışlarını şekillendirmenin ve anlamlı hale getirmenin yolu dürüstlükten geçer(Hitit Üniv. İlahiyat fak. Dergisi sayı 34)

Bu nedenle değerler eğitiminin temel konuşur. Değerler eğiti yasaların ve kanunların ulaşamadığı noktalarda kendini gösterir Örneğin hırsızlık suçtur ve yaptırımı vardır. Anacak düşürülmüş bir cüzdanı bulan kişi bunu sahibine vermezse hukuki bir yaptırımla karşılaşmaz. Kimse görmediği farkına varmadığı için yasal olarak problem yoktur. İşte bu noktada kişinin vicdani değerleri devreye girer ve kimsenin görmediği yerde her şeyi gören Allah inancı onu sorumlu davranmaya yöneltir.

Fatiha suresinin 6. ayetinde bize öğretilen ilk dua “Bizi dosdoğru yola yönelt” şeklindedir. Yani bu yol üzerindeki sapmalara karşı ciddi bir önlemdir. Bu yakarış sapma ihtimaline karşı yardım talebidir. Günde beş vakit namazda sünnetleriyle birlikte 40 defa aynı duayı etmenin bu anlamda bir hikmetinin olması gerekir. İstikamet üzere olmak dinin esasları çerçevesinde kalıp, mümince bir hayatı, Rabbimizin emrettiği doğrultuda sürdürme çabasıdır. Bu yüzden zordur ve belki de bu zorluk her namazda Fatiha’da tekrarlanan bir dua ile aşılabilir.