Konferansta konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, “2023 vizyonu tüm Türkiye'de olduğu gibi ilimizde de umutların yeşerdiği, geleceğe dair planlarımızın çok daha emin adımlarla gideceğine inandığımız bir noktaya gelmiştir. Yaptığımız birçok etkinlikte öğrencilerimizi çift kanatlı yetiştirmeye bugüne uyandırarak geleceğe hazırlama çalışmalarımız devam etmektedir. Bu konferansımızın planı mayıs ayında yapılmıştı. Fakat bakanlığımızın başka bir programıyla çakıştığı için bugüne nasip oldu” dedi.

“2023 Vizyon Belgesi insan odaklı”

Eğitim öğretim yılının son günü olmasına rağmen salonu dolduran öğretmenlere teşekkür ederek sözlerine başlayan MEB Bakan Danışmanı Dr. Adem Çilek, “Salonda böyle bir topluluğu görmekten mutluluk duydum. Milli Eğitim Bakanı Ziya Hocamın sizlere selamını iletiyorum. Ziya Hoca göreve başladığında öğretmenlerimiz kendilerinin bir temsilcisinin bakanlık koridorlarında dolaştığını unutmasınlar demişti. Bize de sürekli öğretmenlerle görüşün öğretmenler odasına gidip önerilerini dinleyin der ve asla bakan olarak değil bir öğretmen hoca olarak görevine devam edeceğini söyler. İlk yıl biliyorsunuz bakanımız ve ekibi Ziya Hocayla öğretmen buluşmaları yapıyordu. Cumhuriyet Tarihi'nde ilk defa 2023 Vizyon Belgesi ve yol haritası gerçekleşti. Bir eğitimcinin, bir eğitim sisteminin yol haritası var içerisinde. Bu vizyon belgesinde çocuklarımızın doğumundan ölümüne kadar yaşam boyunca hangi becerileri kazanacağını veya hangi süreçte, hangi kademede neler yapacağını önümüzdeki 3 yıl ila 5 yıl arasında yapacakları yol haritasında belirtilmiş. Sistemde kim varsa veli, öğretmen, yönetici, bürokrat mesleği fark etmez bir sürprizle karşılaşmadan yapacaklarının hepsi anlatılmış. Bunlardan bazıları bugün işleyeceğimiz eğitsel veri madenciliği. 2023 Vizyon Belgesi sunumunda insan odaklı olmak var. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği aklı selim, kalbi selim, zevki selim bireyler yetiştirmek nasıl olur ve bu bireyleri yetiştirirken hangi felsefelerden hangi süreçlerden geçilecek bizim bunları tek tek ele alıp, her kademesinde neler yapacağımızı bir grup çalıştı. Peki bu grup kimlerden oluştu. Yine gururla söylüyorum bakanımız ilk kez sahadan öğretmenlerle, akademisyenlerle, okul yöneticileriyle, velilerle hatta öğrencilerle bu kadar çoğul etkileşim içinde oldu. Ayrıştırmadan, farklılaştırmadan herkesin görüşü alınarak, mutlu bir çalışma ortamı yaratıldı” diye konuştu.

“Beceri ve tasarım atölyeleri çok önemli”

Daha sonra sunumunu gerçekleştiren Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Duran, ”Psikolojik, zihinsel, psikomotor becerilerinin ne olduğunu çocuğun kendisi bilmesi gerekiyor. Çocuk kendisini keşfedecek sen ona şu ol demeyeceksin. O ‘Öğretmenim ben zevkle şunu yapmak istiyorum diyecek. Bu konudan keyif alıyorum’ diyecek. Zevk ve keyif aldığı, şevkle yaptığı şey konusunda onu desteklememiz gerekiyor. Bu beceri noktasında da böyle, duygular noktasında da böyle” dedi.


Bunları yapabilmek için teme politika ne olmalı? diyen Duran, “Bir defa öğretmenler kararlar alırken veriye dayalı kararlar alacaklar. Ya da Okul Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürleri verilerle hareket ederek bir karar alacaklar. Veriye dayalı yönetim anlayışı hızlılığı kabul eden bir yöntem değil. Tüm paydaşların verilerini toplayıp bir karara varmak gerekiyor. Temel politikalardan bir diğeri de şu; öğrencilerin akademik zekalarını önceleyen bir yapıdan, akademik zekaları önemli olmakla beraber duyguları, hayalleri de önemli, becerileri de önemli gören bir anlayışa geçmemiz gerekiyor. Bunları yapmak için bazı içerikli uygulamalar var. Örneğin beceri ve tasarım atölyeleri çok önemli. Her ilde, her okulda hem yöresel hem evrensel anlamda beceri ve tasarım atölyelerine ihtiyacımız var” diye ekledi.


“Her öğrenci de birbirinden farklıdır”
 

Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Metin Demir ise yaptığı sunumda, “Her insan birbirinden farklıdır, her öğrenci de birbirinden farklıdır. Farklı anlar, farklı yorumlar ve farklı tepki verir. Bizim zamanımızda veli öğretmen ve öğrenci aynı paradigmaya sahipti. Şimdi öğretim programları yapılandırıcı. Yapay zekayı mesleki yönlendirmede de kullanabiliriz. Elimizde sağlam veriler olursa, okuldan ayrılma durumlarında detaylı verilere bakılıp karar verilebilir. Öğrenciler becerileri yönünde yönlendirilebilir” ifadelerine yer verdi.

“Ölçme ve değerlendirme yöntemleri etkinleştirilecek”

Son olarak Uşak Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Türker Toker, Vizyon Belgesi hedeflerini şöyle açıkladı:

Eğitim kalitesinin arttırılması için ölçme ve değerlendirme yöntemleri etkinleştirilecek. Eğitim sistemimizdeki tüm sınavlar, amacı içeriği, soru tiplerine bağlı yapısı ve sağlayacağı yarar bağlamında yeniden düzenlenecektir. Bu hedeflerin okuldaki karşılığı ise çoktan seçmeli sınavların içeriği değişecek, çocuklar yaprak test çözen robotlar olmaktan çıkarılıp beceri temelli üst düzey sorular üzerinden ölçme yapacak.

Konferansın sonunda İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun tarafından konuşmacılara hediye takdim edildi.