Demokrasi nedir? Demokrasi kelime anlamı olarak halk iradesi anlamındadır. Sözlükte “siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi” diye tanımlanıyor. Benim anladığım bizi yöneteceklerin yine bizim tarafımızdan seçildiği bir sistem gibi bir şey. Aslında daha çok kapsamlı bir kavram, sadece seçme şekli değil yönetimde hangi kanunların nasıl ve ne şekilde yürütüleceğini de kapsıyor. Demokrasinin bir ideoloji olduğuna inanlar da var ki daha çok ideolojiye benzer bir kavram demokrasi. Demokrasi kavramı aslında içini kendin de doldurabildiğin boş bir kap gibi belki de. Çünkü ülkelere, bölgelere, dönemlere göre değişebiliyor. Liberal, sosyal veya günümüzde muhafazakar demokratlar olabiliyor. Hatta artık daha çok elitist demokrasiler ya da önceden belirlenmiş (dikte edilmiş) demokrasi var da diyebiliriz.

Mesela ülkemizde uzun zamandır uygulanan öykünülen demokrasi sisteminde, tek adaydı seçimler yapılıyor. Özellikle partisel alanda uygulanan seçimlerde genelde tek bir aday oluyor. İlçe başkanları – temsilcileri seçiminden başlayarak taa genel başkanlık seçimine kadar seçimlerde tek bir aday oluyor ve o aday için oy kullanılıyor. Yani mantıksız olan şey şu ki zaten tek bir aday varsa seçim yapmaya ne gerek var. Zaten aday bir kişi ve sadece ona oy kullanılabiliyor, dolayısı ile seçim yapmak mantıksız, çünkü seçim birden fazla aday ya da seçenek üzerine yapılabilir öyle değil mi?

Sözde bu aday önce parti meclisinde zaten seçiliyor deniyor, yani bize algılatılan şey aday parti meclisinde seçiliyor ve oradan onay aldıktan sonra sizin karşınıza geliyor. Peki, parti meclisi kim, onları kim seçiyor? Yada parti meclisi ya da parti delegeleri nasıl seçiliyor? Halkın kaçta kaçı bu partilerin meclisindeki delegeleri seçiyor ya da bu seçimlere fiilen katılıyor? Partilerin kendi yapılarında bir korumacılık, torpil veya elitistlik yok mu?

Peki, Cumhuriyet nedir? Bir ideoloji mi yoksa yöntem mi? Cumhuriyet bir ideolojiden daha çok bir yöntemdir. Farklı ideolojiler Cumhuriyet yöntemini benimseyebilir, mesela Sosyalist Cumhuriyet, İslami Cumhuriyet veya Demokratik cumhuriyet gibi.

Kelimeleri çok iyi kullanıyoruz, sözleri durmadan sarf ediyoruz ama çoğunun gerçekten ne anlam ifade ettiğini idrak edebildiğimizi ise hiç zannetmiyorum. Hemen her şey sloganlaşmış halde dillerimize pelesenk olmuş.

Binyıllar önce Devlet kitabında Platon ise demokrasiyi şöyle tanımlıyor; ''Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir. Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar.”

Benim kişisel görüşüm ise ne iyi yönetim biçimi; Adilane biçimde, insana- insanlığa saygılı, yaratılmış olan her şeye hakkı ile davranan, insanın özgürlüğüne gem vurmayan, güce değil liyakate dayalı evrensel bir sistem olmalıdır. Adını ne koyarsanız koyun önemli olan içeriğidir.

Bilgi üstün olanın işine geleni değil, kendi yönetimi altında bulunanın, yani güçsüzün yararına olanı gözetir ve emreder. Platon