Korona döneminde yeme alışkanlıklarımızı değiştirelim.

İş hayatı her zaman yoğun ve stresli geçiyor. Özellikle korona döneminin de bu strese etkisi büyük. Bu yoğunlukta kendimize vakit ayırmakta zorluk çekiyor, öğle tatillerini iyi değerlendirmek adına hızlıca tüketilen sağlıksız yemekleri tercih ediyoruz. Aslında şu önemli noktayı hepimiz es geçiyoruz; iyi beslenip bedenimize iyi baktığımız sürece daha dinç ve verimli olacak, kendimizi daha zinde hissedeceğiz. Düzensiz beslenmeden sonra oluşan mide yanmaları, kabızlık, uzun dönemde kilo artışı vb. rahatsızlıkların önlemini almış olacağız. Bu durumdan rahatsız kişiler de genelde daha sağlıklı seçimler yapmaya çalışıyor, ev yemeği yapan, daha sağlıklı seçenekleri bulunan yerlere yöneliyorlar. Ancak bu yerleri her zaman bulabilmek mümkün olmuyor, bulunduğunda da kişiyi ekonomik açıdan zorlayabiliyor.

İş yerimizde her gün hazır, yağlı, nasıl piştiğini görmediğimiz, içerisine neler katıldığını, nasıl yıkandığını bilmediğimiz yemekler yemek zorunda değiliz. Yapacağımız ufak adımlarla hem daha sağlıklı hem daha ekonomik olabiliriz.

Sağlıklı yaşamı benimseyin.

Sağlıklı yaşamın sürdürülebilirliği için öncelikle bu düşüncenin benimsenmesi gerekli. ‘Bundan sonra daha sağlıklı yaşayacağım, bedenimi dinleyeceğim ve ona daha iyi bakacağım.’ diyebilmeliyiz. Buna karar verdikten sonra yavaş yavaş yaşam tarzı değişikliğine başlayabiliriz. Amacımız kilo vermek ya da fit olmak değil de daha sağlıklı olmak olursa çok daha başarılı oluruz.

Yemeğinizi yanınızda taşıyın.

Korona döneminde restoranlarda oturmanın yasaklanmasıyla evden yemek getirmek çok daha önemli bir hal aldı. Ancak en çok çekinilen konulardan birisi yemeğini yanında götürmektir. Kimisi etraftakilerden çekinir, kimisi üşendiği için yemeğini yanında taşımaz. Aslında böyle bir adımla hem iş arkadaşlarımızın aklında yeni bir algı oluşturabiliriz hem birçok kişiyi sağlıklı olmaya teşvik edebiliriz. Hepsinden önemlisi de ne yediğimizi biliriz. Peki nasıl yapacağız? Tam da bu günler için üretilmiş bölmeli saklama kaplarından temin edebilir, kolaylıkla iş yerine götürebiliriz. Ya da yemeğinizi kavanoza bile koyabiliriz. Yapmamız gereken tek şey geceden yapacağınız yemekleri porsiyon olarak buzdolabına yerleştirip sabah işe gitmeden almak olacak.

Haftada 1 gün hazır yemek

Hafta içi her gün evden götürmek biraz uğraştırıcı olabilir, o yüzden öncelikle kendimize küçük hedefler belirleyelim. Mesela her gün götürmek yerine önce haftanın 3 günüyle başlayalım, sonra 4 güne çıkalım. Kendimizi yorgun hissettiğimizde ya da sebepsiz yere evden götürmek istemediğimizde kendimizi zorlamayalım. Yani dilersek haftada bir iki gün öğle aranızda hazır yemek tüketebiliriz. Zaten evden götürmeye alıştığımızda, dışardan yediğiniz yemeklerin ne kadar sağlıksız olduğunu anlayacağız.

Ara öğünlerinizi atlamayın.

Ana öğünler kadar ara öğünler de önemli, öğle yemeğine kadar olan süreçte kahvenizin yanında tüketeceğimiz biraz kuru meyve ya da kuruyemişle öğle açlığını biraz bastırabiliriz. Aynı şekilde iş saatlerinin sonlarına doğru acıkmaya başlayan bünyemizi yine ufak bir ara öğünle bastırabiliriz. Böylece kan şekerini dengelemiş üzerimizdeki halsizliği uzaklaştırmış oluruz.

Aşağıdaki işe götürebileceğiniz menü örnekleri ile hayatınızı daha sağlıklı kılmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın daha sağlıklı bir hayat zor değildir, diyetisyen yardımıyla attığınız küçük adımlarla büyük değişimler başarabilirsiniz.

Ton balıklı-mercimekli salata (konserveyi öğle yemeği vaktinde salataya ilave edin)

Zeytinyağlı yemekler + 2 dilim tam buğday ekmeği + ayran

1 adet lavaş arasına labne peyniri + hindi füme + yeşillik dürüm + 1 elma

Köfteli bulgurlu salata

Yulaf ezmesi + süt/yoğurt + meyve + tarçın

Tam buğday makarna salatası

Tavuklu acı soslu sandviç