Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, Hakkari’den Edirne’ye, Sinop’tan Hatay’a, il, ilçe, belde, köy, mahalle, sokak, apartman…

  T.C. vatandaşlığı taşıyan ve nüfus cüzdanında, %99’u ‘MÜSLÜMAN’ yazan bir topluma yönelik önyargılı, bilinçsizce, kırıcı, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı o kadar çok söylemleri sosyal medyada görüyoruz ki…

  Çanakkale’de omuz omuza çarpışarak canlarını feda eden şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak kadar bir vefasızlık, bir güvensizlik, onur kırıcı, bilgisizce, yazdıklarının 100’lerce insanı kırdığı, üzdüğü hesaplanmadan paylaşılan sözler…

Tankla, tüfekle bizi bölemeyenler, bugün bizleri Facebook’la, Twitter’la, İnstagram’la birbirimizi bölmüş, küçük küçük parçalara ayırmış durumdalar…

    Bunun, ne kadar farkındayız?

    Hırsınızın esiri olmayın…

   31 Mart 2019 Mahalli Seçimleri 18 gün önce yapıldı. Millettin iradesi ile sandıktan çıkan adaylara düşen parti rozetlerini bir kenara bırakıp, kendilerine oy veren, vermeyen tüm insanları kucaklamaları olmalıdır.

 ‘SEÇİM’ adı üstünde bir yarıştır. Bu yarışa birkaç kişinin girdiği gerçeği unutulmamalıdır. Yaşadığı yöresine hizmet için gönüllü olan her adayın, seçimlerin yapıldığı tarihe kadar yaşanan sürecin bir sonu olduğunu bilmelidir.

Makamlar hiç kimsenin malı değildir. Kimi 2, kimi 3, kimi 4 dönem belediye başkanlığına seçilmiş isimler…

Tehditle, para cezalarıyla, baskıyla, kin ve nefret ile size oy vermeyenlere zulüm etmekle, intikam mı alıyorsunuz, nefret ve kul hakkı mı?

   Bir düşünün?

   Unutmayın ki sizden büyük bir ‘ALLAH’ var. Halkın oylarıyla, hizmet vaatleriyle geldiğiniz makamlar, zulüm yapmanız için verilmedi sizlere…    

   Varsa güçlü bir iradeniz, size oy vermeyenlere, aleyhinize çalışanlara; güzel bir söz, yapacağınız bir hizmet, en acılı veya mutlu günlerinde söyleyeceğiniz anlamlı bir söz ile bu gönüllere girebilirsiniz...

   Bir defa deneyin…

   Olur mu?