Geçtiğimiz günlerde yapılan Bayraktar Akıncı Taarruzu İnsansız Hava Araçlarının (TİHA) silahlı kuvvetlerimize teslim töreni gurur verici idi. Çok duygulandım. Nice Selçuk Bayraktarlar yetiştiren bu milletin sırtı yere gelmez, gelmeyecek. Türkiye’nin şampiyonlar liginde olduğu, dünyanın en güçlü ülkeleri arasında olduğu bir kez daha tescil edildi. Geleceğe daha güçlü ve güvenle bakıyoruz. Kim ne derse desin, Türkiye bulunduğu coğrafyanın zorunlu kıldığı liderlik misyonu ile gelecekte daha iyi günlere ve yere geleceğine olan inancım sonsuz. Dünya pandemi ve savaşlar içerisinde sıkıntılara çözüm aramaya çalışırken ülkemiz her türlü zorluğun üstesinden geliyor ve başarı ile yoluna devam ediyor.

Yapay zekanın etkili olduğu pek çok alan ile çağımız hızla değişiyor ve yenilikleri de beraberinde getiriyor. Bakınız artık bilgisayarla tanışma yaşı birin altına düştü. Bu iletişim ortamında kabuğunu kırmış, dünyadaki örneklerine bir tık kadar yakın olan gençlere, yeni gerçekleştirilebilir hedefler sunamazsanız onların yaşamlarında yok olmuşsunuz demektir. Günümüzün gençleri sorguluyorlar, düşünüyorlar, değerlendiriyorlar, görüyorlar. Onlar bizden daha iyi imkanlara sahipler, onlar için zaman daha hızlı geçiyor. Dünyanın parmaklarının ucunda olduğu ortamda en iyi olan ve olması gerekeni daha iyi algılayıp anlamaları gayet doğal. Gençler her alanda daha fazla yer almalılar. Ancak bu yolla hızla dönen dünyayı yakalarız.  Hedefiniz eğer Everest olursa başarıyı yakalarsınız. Küçük tepeleri hedef alırsanız baştan başarısız olacağınız kesindir. Çünkü aldığınız hedef zaten başarılı olmanızı sağlamayacaktır. Kolektif birliktelikten uzak, paylaşılmayı ve aynı hedefe kilitlenmemiş organizasyonlar başarısız olmaya mahkumdur.

Her zaman başarılı insanlar mevcut durağan yapıyı değiştirip daha iyi olanı hedefleyen ideal ve iddialı insanlardır. Konuşup eleştiri yapmanın ötesinde nasıl daha iyisi yapabilir sorusuna düzinelerce cevap sıralayanlar belirleyecek geleceği. Onlar başarıyı yakalayacaklar. Yarım asrı geçen yaşamımda yenilenmenin en büyük kazanım olduğunu her gün yaşayarak öğrenen bir kardeşiniz olarak siz gençlere birkaç önerim olacak; sizin dışınızda bir dünya var. Hep dışsal çevreye duyarlı olunuz. Sizin dışınızdaki insanlar neyi, nasıl düşünüyorlar? Onlara kulak veriniz. İnsan olarak değer veriniz tabii öncelikle. Hiç kimseyi küçük görmeyiniz. Biliniz ki generallerden oluşan bir ordu kaybetmeye mahkumdur. Değer verdiğiniz ölçüde destek göreceğinizden emin olunuz. Destek gördükçe de değer verilirsiniz.  Daima bilgi paylaşımına giriniz. Ne kadar bilgiyi paylaşırsanız grubun sahiplenmesi ve ortak hareket etme seviyesi artacaktır. Planlamanızı, iş bölümünü, geleceğe bakışınızı hep birlikte ve istişare etmeye dayalı yapınız. Benim fikrim en doğru ve uygulanabilir fikirdir diye yola çıkarsanız başta kaybetmişsinizdir zaten. Tüm bireylere öyle değer veriniz ki her biri sistemin bir parçası olduğunun bilincinde ve sorumluluğunda olsun. Uçağın elektronik devreleri ne kadar kıymetli ise iniş takımlarındaki bir vidanın da aynı değeri vardır.  Bundan dolayı grubunuzun her bireyi kıymetli olduğu bilinmelidir. Zaten sosyolojik ve psikolojik etmenler bireyin kendisini ifade edebildiği ve grubuyla özdeşleştirebildiği derecede başarının arttığını göstermektedir. Psikoteknik verilere sık sık başvurunuz. Kamuoyunun beklenti düzeyini iyi algılarsanız yol haritanız da çizilmiş olacaktır. Doğal olarak kısa zamanda bu beklentilere cevap vererek başarıyı elde edersiniz. Yoksa yaptım oldu dayatmacı mantığı sizi bir yere götürmeyecektir.

Teknoloji çağında siz gençlerimize güveniyor ve her fırsatta destek olmanın yolunu arıyorum. Çünkü sizler geleceğimizsiniz. İdealler ve ülkülerle sizler daha iyi bir Türkiye tablosundaki yerinizle gurur duyuyorum. Bu tabloda eğer bir fırça izi bana da düşerse sizlerle her platformda üzerime ne düşerse varım. İletişim kanallarından bana ulaşan siz değerli gençlerimiz için her zaman elimden geleni yapmayı öncelik olarak görüyorum, göreceğim.

Yalova ilimiz “Bilişim Üssü” olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Dijital dönüşüm ve yapay zeka üzerine kurgulanmış her adım, her gelişme ilimizi çok ötelere götürecektir. Çok uzak değil o günler. Adım adım, basamak basamak ilerleniyor olması hızlı bir sıçramayı da beraberinde getirecektir. Türkiye uzaya açılırken Yalova’daki gençlerimizin de bu süreçte olmaları arzumuzdur. Özellikle OSB’ler ve Teknokent üniversitemizin rehberliğinde bu süreçte ilimizin daha da gelişmesine, bilişimde daha fazla yer almasını sağlayacaktır. Aslında e dönüşüm artık ticari hayatın da olmazsa olmazı. Herkes bu dönüşüme uyum sağlayabildiği ölçüde var olacaktır. Yönetimin her kademesi de bu gelişim ve dönüşüm odaklı program ve iş akışı ile bakış açısını yenilemelidir.

Başka bir yazımda buluşana kadar kalın sağlıcakla…