Tüm vatandaşların güveni ve desteğini kazanmış bir siyasi iradenin, ancak şeffaf ve dürüst bir şekilde yapılmış temiz seçimlerle elde edilebileceğini söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Yaşar Okuyan, ‘Yakın zamanda da ülkemiz kaderini etkileyecek üç seçim yaşanacaktır. Özellikle 2007 yılından başlayarak yapılan tüm seçimlerde seçimin dürüstlüğüne ve şeffaflığına ilişkin yaşanan bir çok olumsuz olay seçimlere olan güveni hızla azaltmış ve seçimlerin şaibeli olduğu inancını kamuoyunda yaygınlaştırmıştır. Örneğin, 2007 ve 2009 seçimleri arasındaki 20 aylık dönemde sandık seçmen listelerine 7.694.809 seçmen eklenmiştir. Halbuki Türkiye geneli ortalama seçmen artışı yıllık 950.000 civarında olup, eklenmesi gereken seçmen sayısının 1.590.000 (79.500 x 20 ay) civarında olması gerekirdi. Bu durumda, 2009 sandık seçmen listelerine 6.104.809 (7.694.809 - 1.590.000 = 6.104.809) seçmen fazladan eklenmiştir. TUİK’e göre ülke nüfusu % 4 artarken seçmen sayısının nasıl % 16 artabildiği sorgulanmalıdır.

TUİK 2012 yılı sonu Türkiye nüfusunu 74.724.269 olarak açıklarken güvenilir akademik kaynaklar 81 milyondan fazla olduğunu bildirmektedirler. Nüfus rakamları arasında oluşan 5 milyon civarındaki fark izah edilememektedir.

      Kayıtları Seçmen Kütüğü’nden, bilgileri dışında silinen seçmen sayısı yüz binlercedir. Çok sayıda seçmen oy kullanamayacağını ya seçmen bilgi kartları gelmeyince ya da ancak sandık başına gittiğinde anlayabilmiştir’ dedi.

       Okuyan, ‘Anayasanın 79. maddesine göre seçmen kütükleri Yüksek Seçim Kurulu (YSK)tarafından düzenlenir. Ancak 2008’de yürürlüğe giren 5749 sayılı yasa; kütüklerin hazırlanması görevini YSK yerine İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne vermiştir. YSK’nın görevi ise sadece “ilan” ile sınırlandırılmıştır. Seçmen kütüklerini yürütme organı olan Hükümete bağlı bir kurum mu yoksa tarafsız YSK’mı düzenlemelidir? Esasen bu konunun Anayasa’ya aykırılığı da tartışma konusudur.

Parmak boyaması kaldırılmıştır. Bu nedenle milyonlarca mükerrer oy kullanıldığı kuşkusu yaygındır. TÜİK Başkanvekili Ömer Toprak bile 5 Aralık 2008 tarihinde yaptığı açıklamada, “cezayı göze alarak biri sahte, iki tane TC kimlik numarası olması halinde mükerrer oy kullanmak mümkün olabilir” demiştir.

        Son seçimde Tokat’ta Afgan yurttaşlarına kullandırılan oylar gibi, seçmen olmayanlara, ölülere, yurt dışında olanlara, üretilen hayali seçmenlere çok sayıda oy kullandırıldığı kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Ayrıca geçici TC kimlik numarası verilen Suriyeli göçmenlere de oy kullandırılacağı endişesi kamuoyunda yaygındır.

2011 seçiminde 19 milyon fazla oy pusulası bastırılması da seçimde önceden düzenlenmiş oyların seçmene para karşılığı kullandırıldığı iddialarına yol açmıştır. Örnekler artırılabilir. Ancak seçimlerin dürüstlüğüne gölge düşüren bir diğer çok önemli konu ise, hilelere açık olduğu dünyaca kabul edilen elektronik seçim sistemidir (SEÇSİS). Sistem, çok sayıda güvenlik açığı bulunan ve büyük ortağı yabancı olan Türk Telekom’un alt yapısını kullanmaktadır. Dışarıdan müdahalelere tümüyle açıktır.

SEÇSİS'e benzer sistem ABD seçimlerinde de kullanılmış ve bazı bölgelerde hile yapıldığı saptanmıştır.

     Almanya Anayasa Mahkemesi hilelere ve dışarıdan müdahalelere açık olduğu gerekçesiyle seçimlerde bilgisayarlı sistemin kullanılmasını yasaklamıştır. Benzer gerekçelerle Yunanistan da seçimlerde bilgisayarlı seçim yapılmasına izin vermemiştir’ dedi. 

     Temiz seçimlerin demokrasinin temeli olduğunu söyleyen Okuyan, ‘Oy demokrasilerin namusudur. Oysa yukarıda örneklerini verdiğimiz olaylardan anlaşılacağı üzere, ülkemizde milyonlarca oyun kaynağı belirsizdir.

     Temiz bir seçim yapılmazsa vatandaşların seçimlere ve seçilmişlere dolayısıyla ülkenin demokratik rejimine güveni kalmaz. Ülkenin sorunları çözülemez, devletimizin devamlılığı tehlikeye girer. Bu nedenle aşağıda imzası bulunan bizler, ülkemizin aydınlık geleceği ve milletimizin huzuru için halkın gerçek iradesinin sandığa yansımasının sağlanmasının tarihi bir görev olduğuna inanıyoruz.

   “Temiz Seçim Platformu”nun çalışmaları, tüm siyasi partiler ve Baro’lar başta olmak üzere, konuyla ilgili tüm kuruluşlar ile medya temsilcilerine ve sevgili halkımızın tamamına açıktır. Temiz bir seçim için alınması gerekli önlemler ve bu konuda yapılmakta ve yapılacak olan çalışmalar önümüzdeki süreçte kamuoyu ile paylaşılacaktır. Değerli vatandaşlarımızın sürdürülen çalışmalara candan destek olacağına ve en büyük katkıyı sağlayacaklarına olan güvenimizi Kamuoyu ile paylaşmaktan onur duyarız. Oyu kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir’ dedi.