İftar yemeğinin ardından, Yalova Atatürkçü Düşünce Derneği’nde, basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Okuyan, ülke gündeminde olan Ergenekon Davası’ndan ceza alanların büyük haksızlığa uğradıklarını söyleyerek, böyle bir kararın, kabul edilir bir tarafının bulunmadığını söyledi.

  İlk olarak, Yalova Devlet Hastanesi dış cephesinde bulunan Atatürk posterinin indirilmesi, ardından Atatürk büstüne saldırıyı, eleştiren Okuyan, Ergenekon Davası’ndan ceza alan, asker, milletvekili ve gazetecileri ile şu sözlerle savundu; “Ergenekon, Balyoz ve Casusluk Davaları baştan beri hukukun dışında tertiplenmiş, sahte delillere dayanan davalardır.

  1980 ihtilalinde yargılandım, hiçbir gün sanıkların yakınlarına böyle bir kısıtlama yapıldığını görmedim. O dönem iddanamem geldi, idamdan yargılandım, bir tek gün dahi mahkûm olacağımı aklıma getirmedim.

  Şimdi ileri demokraside, bir yığın iddalar, bir yığın sahte belgeyle, 323 sanığa çok ciddi mahkûmiyetler verildi. Cumhuriyet tarihinde böyle bir davaya rastlayamazsınız.

  Duruşma öncesi alınan güvenlik tedbirlerini, Silivride uygulayacağınıza, Suriye sınırında neden uygulayamıyorsunuz. Suriye sınırı delik deşik. Git Suriye sınırına bu kadar güvenlik tedbirleri aldır Sn. Başbakan..!

  Bugün ihtilal döneminde yaşanmayan her şey yaşanıyor bu ülkede...

  Mahkeme kararlarına, toplumun vicdanı yaralanmış, kanamıştır. Bugün tek tesellimiz, Mehmet Haberal’ın tahliye olmasıdır.

  Bu ülkede bir Genelkurmay Başkanı müebbete mahkum oldu. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la yedi yıl boyunca mesai arkadaşlığı yapan, iç ve dış mahrem sayılabilinecek birçok bilgiyi paylaşan eski Genelkurmay Başkanı mahkum edildi. Tarih bu karraları verenleri afetmeyecek. Senile beraber mesai yapan biri, yedi yıl boyunca terör örgütünün içindeyse, darbeci ise, bunu göremeyen Başbakan’a da dava açılması gerekmez mi?

  Balyoz davasından sonra, Ergenekon davasında alınan bu karar Türk hukukunda vahim bir olaydır.

   Silivri’de görülen davada bir sanık, duruşma salonunda, “Bizi PKK terör örgütü mensuplarıyla değiş-tokuş yaptırmak istiyorlar. Ben, bu değiş-tokuşu istemiyorum. Cezaevinde kalmayı, burada ölmeyi isterim, bu değiş tokuşu kabul etmem” şeklindeki tepkisi hala kulaklarımda. Salondaki tüm arkadaşlarımızın gözleri yaşardı” şeklinde konuştu.

2014 yılında dört seçim olacak, şeffaf olmasını istiyoruz

 Okuyan, ‘Önümüzdeki 2014 yılında muhtemelen dört seçim göreceğiz. Bu yüzden, benim de içinde bulunduğum, “Temiz Seçim Platformu” oluşturduk. 1.5 yılda, 52 milyon oyu taradık. Önümüzdeki günlerde, 21 bin dosyayı, önce İstanbul, sonrasında İzmir ve Ankara’da kamaoyu ile paylaşacağız. Bu platformun tek bir amacı var, önümzdeki yıl yapılacak seçimlerin şefaf bir şekilde yapılmasını sağlamak. Son genel seçimlerde oy kullanmayan 6 milyon seçmen olduğunu tespit ettik. Mutlak surette her seçmenin oy kullanması gerektiğini bu platformla seçmene duyuracağız. Oy kullanmamanın sonuçlarını halkımıza anlatacağız. Burada en önemli rol vatandaşımıza, siyasi partilerin sandık sorumlularına düşüyor. Başbakanı, 15 Ağustas 2013 tarihinde, mindere davet ediyorum” dedi. 

Gezi olayları bir enerji boşalmasıydı

Okuyan,  ‘’Gezi olayları insanlarda biriken bir enerjinin dışa çıkarılması olayıdır. Ben iki yıl önce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, bakanları, milletvekilerini, cemaat liderlerini uyardım. Bu baskının sona ermesini istedim. Allah korusun, bu gerginliğin farklı sonuçlar doğuracağı endişesini hala taşıyorum.” dedi.

  Okuyan, basın mensuplarının sorduğu soruların ardından, Yalova Atatürkçü Düşünce Derneğin’de, dernek üyleriyle sohbetini geç saatlere kadar sürdürdü. Haber-Fotoğraf: Ayhan Polat