Panelde Makedonya Türk Hareket Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Adnan Kahli, Rumeli Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Av. Özcan Pehlivanoğlu, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, Kosova Türk Aydınlar Ocağı Başkanı Ferhat Derviş ve Bulgaristan Alev Dergisi sahibi  yazar Mehmet Alev ve Yalova Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Başkanı Şemsettin Gürtekin söz aldı.

BALKAN DENİLİNCE BATI TRAKYA ANLADIK’

‘    Geçmişten Günümüze Balkan Türkleri’ konulu paneli yöneten Rumeli Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Av. Özcan Pehlivanoğlu da Balkan coğrafyasının 1800'lü yıllarda basılan yabancı haritalarda Türkiye veya Avrupa Türkiye'si olarak geçtiğini söyledi.

    Hıristiyan dünyasının Müslüman olanlara Türk gözüyle baktığını vurgulayan Pehlivanoğlu, ‘Balkanlar Osmanlılardan da önce bir Türk vatanı olduğu biliyoruz. Fakat Osmanlı devletini yönetenler gerekli desteği ve önemi vermemesi, Balkanlarda yaşayan Türklerin bir kısmının şahsi menfaatini düşünüp gerekli fedakarlığı yapmaması sonucu Balkanları kaybettik. Bugünde aynı hatalar yapılıyor. Anadolu coğrafyası üzerinde beynelmilel oyunlar oynanıyor. Birileri de siyasi ikballeri için bu oyunlara destek oluyor. Onun için milletçe uyanık olmalıyız. Balkanlardaki Türklerin uğradığı felakete uğramamalıyız. Türkiye'de Balkanlar konusundaki bir yanlış algıda Batı Trakya Meselesidir. Türkiye'nin Lozan'dan bu yana Balkan politikası Batı Trakya ve Batı Trakya Türkleri üzerine şekillenmiştir. Bu yanlış bir politikadır. Böyle olunca halkımız Balkan denilince Batı Trakya'yı anlamıştır. Halbuki Batı Trakya bizim dış politikamızda çok önemli bir unsur olmasına rağmen 550.000 kilometrekarelik Balkan topraklarında çok ufak bir yeri teşkil eder. Biz böyle bir yanlışa düşerek Balkanlardaki diğer Türk varlığını cumhuriyet tarihi boyunca ilgiden mahrum bıraktık. Batı Trakya ile ilgilenmemize rağmen Yunan tarafının bölgede yaşayan Türklere uyguladığı zulüm ve asimilasyon içeren politikalarının önüne geçemedik. Hem de Yunanistan'ın 1980 yılından itibaren AB üyesi olmasına rağmen. Bence her Türk evladı, Lozan Anlaşması ile Yunanistan'a rehin olarak bırakılmış olan Batı Trakya Türklerinin sorunları ile ilgilenmeyi bir görev saymalı ve bu görevi eksiksiz yerine getirmelidir. Onlar, bana göre bizim huzurumuz için orada esirdirlerdiye konuştu.

‘PLANLI OLARAK YOK EDİLİYOR’

Pehlivanoğlu, Balkanlara Türkler açısından bakıldığında hiçbir şeyin değişmediğini de söyledi.

Türklerin planlı şekilde asimile edilmeye, yok edilmeye çalışıldığını ve Balkanları Türklerden arındırma yönelik çalışmalar yapıldığını ileri süren Pehlivanoğlu, şöyle konuştu; Maalesef bu çalışmalar Türk ve İslam dünyası tarafından yeterince anlaşılmamaktadır. Türk milleti, Balkanlar’daki kardeşlerinin çektiği bu acıyı, zulmü, soykırımı fark etmemektedir’ dedi.”

   Makedonya Türk Hareket Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Adnan Kahil, Türklerin Balkanlarda asimile edildiğini söyledi.

  Makedonya Türk Hareket Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Adnan Kahil, ‘En büyük partilerden biri olmalarına rağmen uzun zamandan beri Türkiyeye davet edilmediklerini söyledi.

    Kahil, Makedonya’daki Türklerin durumunun her geçen gün kötüye gittiğini belirterek, ‘Eğer bunu önlemezsek Türk varlığının sönmesine şahitlik yapacağız. Son zamanlarda böyle bir konjonktür var. Unutmayın, orada Türk var. Savaşlardan sonra Türkiye ile bağlar kopmuş, Makedonya Türk eğitimi ve kültür alanında hiçbir yardım görmemiştir. Bu yüzden Türkçe bilinmeden eğitim yapılmıştır. 1950-51 yılında Makedonyada Türkçe eğitim veren ilköğretim okul sayısı 100, öğrenci sayısı 12 bin 493 iken, anavatana başlayan göç ve Türklere yapılan siyasi komplolar yüzünden bu sayısı 2000-2001 yılına kadar 55 okul ve 6 bin 950 öğrenciye düşmüştür. Bu sebeple okullarımızda kadro ve kitap sıkıntısı mevcuttur. Çeviriler uzman kadro tarafından yapılmadığından çok büyük sıkıntılar meydana gelmiştir. Bu da çocukların başarısını olumsuz etkilemiştir. Eğitimsiz milletin istikbali iyi değildirdedi.

Türkiyenin Makedonya’daki Türklerle yeterince ilgilenmediğini iddia eden Kahil, ‘Son 5-6 yıldır Makedonyadan Türkiye’ye giren öğrencilerin sayısı yüzlercedir, ama aralarında ya 1 ya 2 Türk vardır. Tedbir alınmazsa Makedonya’da Türkler asimile olacaktır, Arnavutlaşacaktır. Çünkü din bakımından yakınız. Bulgaristan’da ve diğerlerinde asimilasyon olmazsa göç olacaktır. Tarihi olan bir varlık kaybolacaktır. Kırılma noktasındayız. Kaybolma durumuna gelinmiştir’ dedi.

Balkanlar’da Türk olmak zordur diyen Kosova Türkleri Aydınlar Ocağı Başkanı Ferhat Derviş, ‘Kosova’da yaşayan bir Türk olarak biz kendi etnik kimliğimizle ayakta kalabilmek için zor bir mücadele veriyoruz. İstiyoruz ki, Balkanlar üzerinde yaklaşık iki bin yıldır varlığını sürdüren Türkler, burada kendi kültürleri ve dilleri ile yaşasın, asimile olmasındiye konuştu.

Çok güçlü bir aile yapısına sahip olduklarını belirten Derviş, bu güçlü bağın kendilerini ayakta tuttuğunu anlattı.

    Derviş, Balkanların Türklerin elinden alınması için birçok Batılı ülkenin, hatta CIA ve diğer örgütlerin yoğun bir çalışma yaptığını ileri sürdü. Bu bölgede sürekli göçler yaşandığını, nüfusun hızla azaldığını, göçlerin büyük bölümünün Türkiyeye olduğunu kaydeden Derviş,’ Bu durdurulmalıdır. Aksine bu bölgedeki insanlar çeşitli yönlerden desteklenerek kendi bölgelerinde güçlenmeleri sağlanmalıdırdedi.

Alev Dergisinin sahibi Mehmet Alev Bulgaristan Türkleri’nin sorunlarını anlatırken, Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Avukat Özcan Pehlivanoğlu ise Balkanlar’da yaşananları anlamadan Türk tarihinin tam manasıyla anlaşılamayacağına dikkat çekti.

    Pehlivanoğlu, Türklerin bugüne kadar Balkan topraklarında yaklaşık 5.5 milyon insanını kaybettiğini belirterek, ‘Yalnız 1911-12’deki savaşta insan kaybımız Çanakkale Savaşı’ndan kat kat fazladır. Kayıtlarda 638 bin şehit olarak yer almaktadırşeklinde konuştu.