Mesajına, “Hz. Peygamber (sav) Yüce Allah’ın insanlığa lütuf ve rahmetinin tecellisi olarak gönderdiği, peygamberlerin son halkası, bütün güzel sıfatların kendisinde tecelli ettiği, güzel ahlakın kâmil noktası, eşsiz insan Hz. Muhammed Mustafa’nın (S.A.V) dünyaya teşriflerinin yıl dönümü olan Mevlit Kandilinizi tebrik ederim” ifadeleriyle başlayan Başkan Akgün, Mevlit Kandili’nin, Hz. Muhammed’in tüm insanlığa getirdiği üstün değerleri, örnek hayatı özümsemek ve uygulamak için insanlara sunulan müstesna zaman dilimlerinden biri olduğunu belirtti.  

“Peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah’ın en büyük nimetlerinden biridir”

Hz. Muhammed’in doğduğu gecenin, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıç olduğunu kaydeden Başkan Akgün, “Bir fazilet güneşi ve hidayet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur: ‘Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.’ (Âl-i İmrân, 164)

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: ‘Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.’ (Sebe, 28)

“O'nu örnek almak, Kur'an'a uymaktır”

İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O'nu örnek almak, Kur'an'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)'nın ifadesiyle O'nun ahlâkı Kur'an'dı. Kur'an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyrulmaktadır: ‘Andolsun, Allah'ın Rasûlü’nde sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.’ (Ahzâb, 21)

  1. şüphesiz Kur’an-ı Kerim’de üzerinde durulan değerlerin başında vefa gelmektedir. Vefa, müminin Rabbi ile yaptığı ahit ve bu ahdin tutum ve davranışlarla hayata ve tüm mahlukata dair taşıdığı hassasiyettir. Yaratanını tanımak, kulluk görevlerini yapmak, O’nun verdiği nimetlerin kıymetini bilmek, şükretmektir. Vefa, iyilik ve takvada buluşmayı gerektirir. Kur’an-ı Kerim’de temel bir ahlaki kavram olan vefa söylemden ziyade eylem ile ortaya konması gereken büyük bir ahlaki erdem olarak dikkati çekmektedir.

“Sevgili Peygamberimizin hayatı vefa örnekleri ile doludur”

Güzel ahlakın ve erdemlerin en güzel örneğini yaşayarak bizlere örnek olan sevgili Peygamberimizin hayatı da vefa örnekleri ile doludur. O, ömrü boyunca vefakarlığı bir erdem olarak öğretmiş, tebliğ ettiği dine inanan inanmayan herkes tarafından ahde vefa ve emanete riayete tam anlamıyla sahip olmasından dolayı “el-Emin” olarak bilinmiştir. Ahde uygun hareket edilmesini imandan sayan ve hayatı boyunca vefanın en güzel örneklerini sergileyen Peygamber Efendimiz (s.a.s.), gerek Allah’a kullukta ve nimetlerine şükürde gerekse insani tüm ilişkilerinde vefayı ahlaki bir davranış olarak görmüş ve hayatına yansıtmıştır.

Giderek yozlaşan ve ahlaki değerlerin yitirilmeye yüz tuttuğu günümüzde toplum olarak ahde vefayı yeniden hayata geçirmeye sevgili Peygamberimizin örnek ahlakını yeniden yaşamaya yaşatmaya ülkemizin ve dünyanın iyiliği için mecburuz.

Bu gece Rabbim rahmet yağmurlarıyla ıslanmayı, af ve mağfirete ermeyi, ahde vefalı olmayı nasip etsin. Kandiliniz mübarek olsun.” İfadelerine yer verdi.