Çözüm sürecinde insanların süreç hakkındaki düşüncelerini ve değerlendirmelerini anlamak amacıyla oluşturulan ''Akil İnsanlar Marmara Heyeti'' Yalova’da çözüm sürecini anlattı.

       Termal ilçesinde bulunan Thermalium otelde düzenlenen toplantıya, Akil İnsanlar Marmara Bölge Heyeti Başkanı Deniz Ülke Arıboğan, üyeler Hülya Koçyiğit ve Hayrettin Karaman, Yalova’daki sivil toplum kuruluşu temsilcileri katılım sağladı.

      Sivil toplum örgütlerinin düşüncelerini, sesini, endişelerini, kaygılarını siyasetin katmanlarına doğru şekilde iletmek için çalıştıklarını ifade eden Akil İnsanlar Marmara Bölge Heyeti Başkanı Deniz Ülke Arıboğan, sürece ilk başta endişe ile yaklaşan kitlelerin artık kendi aralarında son derece verimli tartışmalar yapmaya başladığını anlattı.

      Arıboğan, heyetin devlet ya da siyasetle toplum arasında bir moderasyon görevi görmeye başladığını, ilk edindikleri verileri ara görüşmede Başbakan Erdoğan’a aktardıklarını belirterek, ‘Akil İnsanlar Heyeti’nin yanlış isimlendirildi. Biz aslında kendi yolumuzu birazcık el yordamıyla bulmuş olan bir ekibiz. Başından bize verilen bir strateji olmadı. 1.5 aydır Marmara Bölgesinde dolaştıklarını çözüm sürecini anlattık. Türkiye'de barış projesini, bir demokratikleşme projesine dönüştürmek için toplumdan ciddi veriler topladık.  30 yıldır süren bir çatışma ortamında çok ciddi ölçüde toplumun travmatize edildi.  Bu çatışma, şiddet dili hayatımızın her aşamasına nüfuz etmiş durumda.  Halkla konuşuyoruz. Gelinen bu süreçte insanların temel kaygılarının neler olduğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Gördüğümüz kadarıyla toplumun nabzında ciddi bir dönüşüm söz konusu. İlk anda sürece yönelik olan endişeler daha sonrasında süreç sonrasında hayata geçirilecek Anayasanın maddelerine yöneldi. Gördüğümüz kadarıyla bu 4 ay içerisinde her hangi bir silahın atılmıyor olması, şehit haberlerinin gelmemesi halkın moralinin daha da yükselmesine neden oluyor. Artık süreçten çok süreç sonrasında Türkiye'nin nasıl bir şekil alacağına yönelik tartışmalar daha ön plana çıkıyor’ dedi.

     Her bölgede farklı endişeler olduğu gibi aynı endişelerin de olduğunu söyleyen Arıboğan, ‘Bunları Başbakan'a iletmeye çalıştık. Zaman geçtikçe farklı konular olgunlaştığı için o konularında raporumuza yansıması söz konusu. Reyhanlı saldırısı sonrasında farklı endişelerde gündeme gelmeye başladı. Mayıs sonunda görev süremiz sona eriyor. 1 Haziran'da da raporumuzu yazmaya başlayacağız. Bu faaliyetler toplumun hemen her dokusuna nüfuz edebilmeyi sağladı. Edindiğimiz tüm izlenim ve bilgileri de sadece hükümetle değil meclisteki diğer partilerle de paylaşacağız. Ben akil insanlar heyetinin çok ciddi bir demokratikleşme atağı olduğuna inanıyorum. Siyasetle halk arasında ciddi bir moderasyon kültürü oluşuyor’ dedi.

      Daha medeni olmak, insan haklarının daha fazla verildiği bir ortamda olmak için artık karar vermemiz gerektiğini söyleyen, ‘Akil İnsanlar Heyeti üyesi Hülya Koçyiğit, çözüm barış sürecinde herkesinin, barışı talep etmesini görmenin çok sevindirici olduğunu söyledi.    

     Güçlü, daha demokratik bir toplumda yaşamayı hak ettiğimizi söyleyen Koçyiğit, ‘Adalet, hak, hukuk her zaman olacak. Bunları alıncaya kadar da hep beraber mücadele edeceğiz’ dedi.

   İnsanlar Heyeti üyesi Hayrettin Karaman, ‘Çözüm sürecinde kim ne derse desin şu masanın üzerinde duran bir vaka, durum var. İnsanlar diyor ki, biz bundan sonra hakkımızı silahla talep etmeyeceğiz, diyalogu siyaset yoluyla talep edeceğiz. Beyan bu; Bunun arkasında şu var, bu var, bu hiledir, tuzaktır’ diyorlar. O ayrı. Masanın altındakilerini belki bir Allah biliyor, belki bir de bilenler biliyor. Biz onun misyonuyla sizin karşınızda da değiliz. Biz masanın üzerinde olanlarla karşınızdayız’ dedi.

     Konuşmaların ardından toplantıya katılan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Akil İnsanlar Marmara Heyeti’ne sorular yöneltip, çözüm süreci hakkında fikirlerini paylaştılar.

     Akil İnsanlar Marmara Heyeti ise, yapılan görüşleri rapor halinde değerlendirdiklerini, rapor halinde hükümete sunacaklarını söylediler.

Haber Foto: Gamze Yüksel