Topçular, ‘Türk Milleti son Anadolu coğrafyasında yok olma noktasındayken, İstiklal Harbi bin bir güçlükle vücuda getirilmiştir. Yedi düvele ve hainlere karşı mücadele verilerek ateş çemberinden geçilmiş ve Türklüğün son vatanı Türkiye bize armağan edilmiştir. İşte bu mücadelenin ve bağımsızlığımızın destansı sonucu İstiklal Marşımızla taçlanmıştır. 12 Mart 1921 günü Büyük Millet Meclisinde Merhum şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı bu büyük destan gözyaşları arasında İstiklal Marşımız olarak kabul edilir. Çağlar ötesinden büyük bir medeniyet timsali olarak Tarihe mal olan Türklük, varoluş-yok oluş mücadelesi verirken, son Anadolu yaylasında tekrar diriliş ateşini yakarak sonsuzluğa akıp gideceğini beyan etmiştir. İşte o beyan destansı bir şiirle tarihin ebediyetine not edilen Merhum Mehmet Akif’in İstiklal Marşıdır’ dedi.
    Topçular, ‘Merhum Mehmet Akif, ‘’Korkma Sönmez Bu şafaklarda yüzen” derken yüce Türk Milletine vatanın ve onun şanlı bayrağının asla yok olmayacağını. “Sana Yok Irkıma Yok İzmillah” mısralarıyla, Türklüğün ve şanlı bayrağının asla esaret altında yaşamayacağını beyan etmiştir.    1919-1921 yılları arasında ateşten gömlek giyen Türk Milleti Cumhuriyetini var ederken, emperyalistler ve yerli işbirlikçileriyle girdiği amansız mücadeleden Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ve onun silah arkadaşlarının kahramanca mücadeleleriyle İstiklal Marşının yazılmasını sağlayan kahraman Türk Evlatlarıdır’ dedi.
    Topçular, ‘200 yılı geçkin darbeler alarak dizleri yere çöktürülen Osmanlı İmparatorluğunda Türkler adeta küllerinden yeniden doğmuştur ve o doğumu müjdeleyen bir seda İstiklal Marşımızdır.  Allaha inanan, kelime-i şahadet ve tevhid-i Muhammed adına kanını akıtmaktan asla çekinmeyen Türk Milleti elbette istiklalini korumayı hak ediyordu o sebep “ Hakkıdır Hakka Tapan Milletimindir İstiklal” mısrasında anlatılan ruh ancak Türk Milletini ifade edebilir.
     Türklük ve vatan düşmanları, 95 yıl evvel onurumuza tecavüz ederken şahlanan mili gururumuz ve Türklük ateşimiz şu semalarda dalgalanan al bayrağımız, tek vatan, tek dil, tek devlet düsturuyla ilelebet ruhumuzda varlığını koruyacaktır. Bizler İstiklal marşımızı bir seremoni olarak değil, ebed-müddet varlığımızın nişanesi olarak görüyoruz.
    Düşman ve yerli işbirlikçileri dün olduğu gibi bugünde varlığımıza kast ederek bizi esarete almak istiyor; bu ahval içinde biz Türk Milliyetçileri-Ülkücüler diyoruz ki; Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl, Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!.
   92 yıl önce bir felaketten bağımsız Türkiye Cumhuriyetine çıkan kutsal mücadelenin, değerini anlamayarak, Türk kimliğini ve Türk milletini ayakları altına alanlar şunu unutmasın;     Aşağıladığınız, etnik bir kalabalık gördüğünüz Türk Milleti bu mübarek marşın ruhunu, varoluşunu ve tarihini var eden binlerce yıllık medeniyetin mümessildir. Gaflet uykusundan uyanın ve Türkiye Cumhuriyetini sabote etmekten vazgeçin.“ Mehmet Akif Ersoy’un belirttiği gibi “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin” Dedi.