HABER: Abdullah Bozkurt

Gazeteci Ayhan Polat, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a, “Türkiye’nin gündemine ilişkin geçtiğimiz günlerde Habertürk de “Nedir Ne Değildir” programına konuk olan sayın Bülent Arınç’ın söylemleri var buna katılıyor musunuz?” sorusunu iletti.

Ali Babacan Polat’a verdiği cevapta, “Bu yargı ile ilgili konularda, dosya bazında konuşmayı ben genelde uygun bulmuyorum. Ama şunu defalarca söyledim, Türkiye’de tutuklu yargılanmanız, istisnai bir işlem olması lazım. Asıl uygulamanın tutuksuz yargılama olması lazım. Türkiye’de maalesef tutukluluk bir cezalandırma aracı haline geldi. Daha henüz dava devem ederken, daha henüz nihai bir karar oluşmadan, insanların tutuklanması cezanın bir parçası halini getirir. Oysa bakıyoruz ki uzun süre tutuklu kalan, yıllarca tutuklu kalan insanlar bir anda beraat edebiliyor. Ve bakıyoruz ki hiçbir suçu yokmuş. Çünkü çok yanlış bir şey. İnsanların o kaybolan yıllarını geri getiremiyorsunuz. Toplumda yaşadığı itibarı geri getiremiyorsunuz. Bizim hem yargımızın böyle bir alışkanlığı var. Bu alışkanlık ta hükümet baskından gelen bir alışkanlık. Öyle karar vermek zorunda kalıyor ki bizim savcılarımız ya da hakimlerimiz, “Ya ben bu kişiyi hapse atacağım ya da ben hapse gireceğim” demek zorunda kalıyor. Yargıyı bu ikilem içerisine sokmamak lazım. Yargının bağımsız ve tarafsız çalışacağı bir ortamı hazırlamak lazım. Bunu ilkeler bazında gitmek gerekiyor ama, şöyle ki sayın Kavala’nın dosyasını bizim arkadaşlar incelediler ve o dosyada tutuklu tutuklu yargılanmayı gerektirecek herhangi bir konuya da bizim arkadaşlarımız rastlamadı. Bizim güçlü bir hukukçu ekibimiz var, Genel Merkezimizin hukukçu arkadaşları var, onlar incelediler baktılar ve bana verdikleri raporda tutuklu yargılanmasını gerektirecek bir unsur olmadığını söylediler. Kaldı ki biliyorsunuz, İlk tutuklandığı dosyadan beraat etti. Aynı gün apar topar başka bir dosyadan tutuklandı. Yargının doğal işleyişinde böyle bir şey olmaz. Buraya bir yerden müdahale var. Nereden müdahale olduğunu da az çok kestiriyoruz. Hukukun üstünlüğünün işlediği bir ülkede bunlar yaşanmaz” ifadelerini kullandı.