AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, telekonferans ile katıldığı Uluslararası Gündem programında, “Bu süreçte özellikle Türkiye’nin yürüttüğü korona diplomasisi, insani diplomasi faaliyetleri taktirle karşılanıyor. Bizim açımızdan ileride tarih yazıldığı zaman büyük bir kırılmaya neden olacak. Özellikle 19. Yüzyılın sonunda hasta adam, 20. Yüzyılın başında hasta adam diye nitelendirilen, 1980’li yıllarda Amerika’nın başta CIA, Pentagon olmak üzere bütün konumlarınca yardıma muhtaç ülke olarak konumlandırılan Türkiye, özellikle son 20 yılda yaptığı atılımlarla birçok alanda dünyaya yardımcı olan, teknik yardımdan tutun da sağlıktan kalkınma yardımlarına kadar dünyaya katkı sağlayan, destek olan bir ülke konumuna geldi. Bizim özellikle son dönemde yaptığımız milli teknoloji hamlesi ve bu sağlıkla ilgili içerisine girdiğimiz süreci çok büyük bir dirayetle, ülkenin tüm kaynaklarını iyi bir planlamayla yöneterek ve bir milli seferberlik başlatarak yönetmemiz, tüm dünyaya bu yardımları yapmamızı ve içeride süreci güçlü şekilde yönetmemizi sağladı. Ben buradan emeği geçen herkese başta Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” açıklaması yaptı.

CHP’den anti-demokratik tavır

Ahmet Büyükgümüş, “Yürütülen salgın sürecini, siyasi bir rant ve menfaat aracı olarak gören bir muhalefet var maalesef. Ve bunun odağında da Cumhuriyet Halk Partisi var. Buradan, aman nasıl iktidar partisi bir eksik yapar, Recep Tayyip Erdoğan nasıl bir eksik yapar, Sağlık Bakanlığı nasıl bir eksik yapar da vatandaşlarımızın buradan nasıl kötü etkileneceği, hiç burada önemli değil. Gerçekten sağlık ile ilgili bir mücadelenin gündeminde olduğu, Türkiye’nin sağlık altyapısının güçlendirilmesi olduğu, kimi ise politik rant için bu çalışmaların içine girdi. Maalesef şöyle de bir durum var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1960 darbesinde aldığı tutum. Ardından 28 şubatta sürdürdüğü tavır. Tüm bunlar bizim hafızamızda yer aldığı için ve hiçbir şekilde bu hafızayla, Cumhuriyet mitingleri üzerinden yürüttükleri çalışmalarla, çıkardıkları 367 kriziyle Türk siyasi tarihinin CHP ile ilişkin hafızası darbelerle, anti-demokratik uygulamalara destek vermekle, Türkiye’yi bunlar marifetiyle karışıklığa sürüklemekle dolu. Böyle bir karışıklıkta çıkıp Cumhuriyet Halk Partisi’nin İl Başkanı da “Ya seçimle ya başka bir şekilde” dediği an bizim aklımıza hesaplaşmadıkları, hiçbir şekilde muhasebe o hafızaları, o geçmişleri geliyor” dedi.

“Her gün bir yalan, ben buna ‘Nöbetleşe Yalancılık’ diyorum”

Uluslararası Gündem programına konuşan Büyükgümüş, “Ve her gün bir yalan. Ben buna nöbetleşe yalancılık diyorum. Artık tespit edebildiğimiz kadarıyla her gün bir iki sözcülerinin görev aldığı ve bir yalan paylaştıkları bir durum. Bu İsveçli vatandaşımızla da ilgili bu şekilde. Yani bakıyorsunuz hem devletin önemli görevlerinde bulunmuş hem şu an milletvekilliği yapan, genel başkanlığı yapan isimler diyor ki, İsveç’ten getirilen bu vatandaşımız Sağlık Bakanımızın akrabası olduğu için Türkiye’ye getirildi. Bunu yalanlıyoruz, hemen bizim bir milletvekilimiz onun akrabası olduğu için Türkiye’ye getirildi. Ama bu çok kontrol edilebilir, bariz bir bilgi. Ama bu çok ta onları ilgilendirmiyor. Ben şöyle de bir mantığın olduğunu görüyorum. Mesela bu sürecin başında Kovid-19’dan ölen vatandaşlarımızın başka bir ile öldüğüne yönelik kayıtların bu şekilde Sağlık Bakanlığında düzenlendiğine ilişkin bir yalan ortaya atıldı. Ve hemen bu Sağlık Bakanlığımız tarafından düzeltildi. Ve İBB’deki bir bürokratın yanlış süreci yönetmesine ilişkin bir durum olduğu açığa çıktı. Sosyal medyada duruyor hala o yalanlar. AK Parti sistemli bir şekilde Kovid-19’dan ölenleri bu şekilde kayda geçirmiyor diye söylemler kayıtlara ilişkin hala duruyor. Bunun yalan olduğu ortaya çıkan kayıtlarda hala duruyor. Ama maalesef şöyle bir durum var. Bir yalan söyleniyor. Binlerce insana yayılıyor. İnsanların hafızasında bu etki uyandırıyor. Onun ardından yapılan düzeltmelerse “tamam öyle değilmiş” denilip geçiştiriliyor. Hem burada basına bence önemli bir görev düşüyor hem de sadece siyasi değil, toplumsal bir dayanışmayı önemseyen herkese bu yalanlarla mücadele etme konusunda önemli bir görev düştüğünü düşünüyorum, özellikle bu acil durum sürecinde” şeklinde konuştu.