“Ata emaneti kıymetlidir”

Açıklamasına “Ata emaneti kıymetlidir. Hele emanet 84 yıllık bir emanetse, çok daha kıymetlidir. Emaneti, sonraki nesillere, teslim alındığı gibi teslim etmek, kişinin boynuna bir borçtur. Hele hele bu emanet, bir şehrin ortak emaneti ise, emanete sahip çıkmak, o şehirde yaşayan her kişinin bir vazifesidir” ifadeleriyle başlayan Başkan Çandır, Atatürk’ün Yalova'da arazi satın alarak kurduğu ve 1937 yılına kadar bizzat kendisi işlettikten sonra, tarım yapılması ve hilesiz meyve yetiştirilmesi için halka bağışladığı Atatürk Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü'nün büyük bir bölümünün, bugünlerde Millet Bahçesi adı altında kimliksizleştirilmeye çalışıldığını kaydetti.

“Kimlik nasıl olur, nice olur, anlatalım”

1975'te seleksiyonu tamamlanan Yalova Lahanası, 1986'da seleksiyonu tamamlanan Akköy Bamyası, Yalova Alaca Karpuzu, Yalova Horoz Fasulyesi, 1987'de seleksiyonu tamamlanan Yalova Sivri Biberi, Çarlistonu, Yağlık Biberi, 1985 ve 1993 senelerinde farklı seleksiyonlarla melezlenen Yalova Çileği, uzun çalışmalar sonucu farklı türleri ortaya konan Yalova Cevizi, 1988 senesinde patenti alınan Yalova İncisi Üzümü, Yalova Misket Üzümünün, Araştırma Enstitüsü'nde yıllarca süren çalışmaların sadece birkaç örneği olduğunu aktaran Çandır, “Tüm bunlar bir kimliktir ve o kimlik korunmak zorundadır.

Son dönemde yapılan çalışmalarda üretimi artan Kivi ve Aronya bitkisi de bu kimliğin son temsilcileridir. Yalova'nın sahip olduğu kimliğe uygun olarak üreten ve markalaşan bilimsel çalışmalar ortaya koyan ülkemizin sayılı ve önemli kurumlarından olan Araştırma Enstitüsü'nün büyük bir bölümü, gezi, eğlence ve dinlence amacına uygun olarak Millet Bahçesi haline dönüştürülüyor.

Yapmayın, etmeyin. Yalova’mızın gezecek, görecek çok yeri var” açıklamasında bulundu.

“Özellikle Araştırma Enstitüsü'nün seçilmiş olması çok büyük bir hatadır”

110 km'lik sahil bandının, Termal’in, Samanlı Dağları’nın, Mavi Yeşil Yol’un yeterince gezinti imkânı sunduğunu hatırlatan Kürşat Emre Çandır, “Bugün, bilimsel çalışmayı bir kenara atacak, geri dönüşü olmayacak ve toprak kalitesini yok edecek şekilde yapılacak tesis ve yollar, üretimin arttırılacağı yerde azalmasına sebep olacak bu çalışma, Araştırma Enstitüsü'nün sonunu getirir.

Bu sebeple, konu ile ilgisi olan tüm kişi ve kurumlara, çok geç olmadan vazgeçilmesini tavsiye ediyorum. Yalova'da, Millet Bahçesi yapılabilecek vasıfta birçok nokta bulunuyorken, özellikle Araştırma Enstitüsü'nün bu amaçla seçilmiş olması çok büyük ve fâhiş bir hatadır. Henüz Açık Hava Müzesi halkımızın hizmetine sunulmamışken, Millet Bahçesi ısrarı, akıllara soru işareti de getirmiyor değildir.  Bu soru işaretlerini ortadan kaldırmanın yolu ise, üretimi desteklemek, bilimselliği savunmak ve emanete sahip çıkmaktan geçer” şeklinde konuştu.