Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, az önce Kabine'nin 28. toplantısını tamamladıklarını, bir süredir olduğu gibi bu toplantıda da ana gündem maddesinin koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yaptıkları ve yapacakları çalışmalar olduğunu, ayrıca Suriye, Libya ve Ege'deki gelişmeler başta olmak üzere önemli güvenlik konularıyla ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi.

"Suriye'deki rejim bu ihlalin bedelini ödeyecektir"

Dünyanın ve Türkiye'nin dikkatini salgınla mücadeleye vermesini fırsata çevirmek isteyen Suriye rejiminin İdlib'teki saldırganlığını artırdığını gördüklerini belirten Erdoğan, "Türkiye, Rusya ile vardığı 5 Mart mutabakatına bağlılığını korumakla birlikte rejimin saldırganlığına da geçit vermeyecektir. Ateşkesi ve mutabakatın diğer şartlarını ihlal eden rejim, böyle devam etmesi halinde çok ağır kayıplarla bunun bedelini ödeyecektir. Aynı şekilde İdlib'teki ateşkes iklimini bozmak için provakatif eylemler düzenleyen karanlık örgütlere de müsamaha göstermeyeceğiz." diye konuştu.

 Türkiye'nin gücünü, uluslararası hukuktan ve kendi çıkarlarını koruma iradesinden alan kararlı duruşuyla Akdeniz'deki tüm oyunları da bozmayı sürdüreceğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

Darbeci Hafter'e karşı meşru yönetime desteğe davet

"Libya ile imzaladığımız Akdeniz'deki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtırası'ndan kaynaklanan rahatsızlığın hala sürdüğü anlaşılıyor. Halbuki bu muhtıra Birleşmiş Milletler'e de bildirilmiş ve böylece süreç tamamlanmıştır. Sığınmacılara karşı insanlık dışı tavırlarını sürdüren ülkelerin, bu hukuksuz ve vicdansız eylemlerinden bir an önce vazgeçmelerini bekliyoruz. Meşru Libya hükümetinin sahada son dönemde elde ettiği kazanımlar ise bu ülkede darbeci Hafter'in gerçek yüzünün daha iyi görülmeye başlandığının işaretidir. Buradan uluslararası kamuoyunu bir kez daha darbeci Hafter'e karşı ülkenin meşru yönetimine destek vermeye davet ediyoruz".

"İç ve dış güvenlik çalışmalarımız tavizsiz sürüyor"

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer yandan bölücü örgütün Türkiye'nin salgın hastalıkla mücadele döneminde dahi eylem teşebbüslerine ara vermemesinin, terörizmin çirkin yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütüne nefes aldırmamakta, her fırsatta başını ezmekte kararlıyız. Bu doğrultuda yürüttüğümüz operasyonlarla son iki haftada toplam 38 teröristi etkisiz hale getirdik. Türkiye'nin iç ve dış güvenliği ile ilgili çalışmalarımızı, kesintisiz ve tavizsiz bir şekilde sürdürüyoruz." dedi.

"Hiçbir ürünün eksikliği, yetersizliği söz konusu değil"

Türkiye'nin koronavirüs salgınıyla mücadelesini 4 ana başlık etrafında geçirdiğini anlatan Erdoğan, bunlardan birincisinin insanlar arasındaki fiziki mesafeyi sağlamak olduğunu söyledi.

Okulların ve 212 bin işletmenin tatil edilmesinden, şehirlerarası ulaşımın sınırlandırılmasına ve sokağa çıkma yasaklarına kadar bütün bu tedbirlerin, bu amaca yönelik olduğunu aktaran Erdoğan, "İkincisi sağlık sisteminin kesintisiz işlemesini temindir. Bu hususta da hasta yatağı, yoğun bakım yatağı, solunum cihazı gibi kritik konular başta olmak üzere her alanda çok iyi seviyedeyiz. Üçüncüsü gıda ve temizlik gibi temel hizmet alanlarında üretim, tedarik ve perakende zincirinin aksamamasıdır. İstisnai birtakım görüntüler dışında bu konuda da sıkıntımız bulunmuyor. Ülkemizin hiçbir yerinde herhangi bir ürünün eksikliği, yokluğu, yetersizliği söz konusu değildir. Dördüncüsü de kamu düzeninin bozulmamasıdır. Polisimiz, bekçimiz, jandarmamız tüm unsurlarıyla kamu düzeninin sağlanması yanında Vefa Sosyal Destek Gruplarına katkı vermek suretiyle fedakarca görevlerini yürütüyor." diye konuştu.

 "Milletimizin sayesinde felaket düzeyinin önüne geçtik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Koronavirüs salgınının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin meyvelerini toplamaya başladık." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Salgının hızını engellemek için halen 239 mahalle, köy veya belde düzeyinde yerleşim yeri de karantina altında tutulmaktadır. Hastanelerimizde olağanüstü bir yoğunluk yaşanmıyor. Hastane yatak ve yoğun bakım konusundaki mevcut kapasitemizi güçlendiriyoruz. Yeşilköy ve Sancaktepe'deki her biri 1005'er yataklı iki kalıcı hastanemizin inşaatı şu anda hızla sürüyor. Milletimizin çok büyük bir bölümünün açıklanan tedbirlere uyması sayesinde salgının felaket düzeyine ulaşmasının önüne geçtik."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, stoku bulunan kritik ilaçların üretimine yerli firmaların da başladığını belirtti.

 Erdoğan, "Savunma sanayisinde gerçekleştirdiğimiz büyük atılımı tıbbi cihaz ve ilaç başta olmak üzere kritik tüm alanlarda sürdüreceğiz." diye konuştu.

"Hafta sonu büyükşehirlerde sokağa çıkma kısıtlaması"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasını tarım, sağlık ve gıda hizmetleriyle temel üretim faaliyetlerini aksatmayacak şekilde bir süre daha devam ettireceğiz. Amacımız önlemleri en titiz şekilde uygulayarak salgının seyrini ülkemizin Ramazan Bayramı sonrası normale dönüşüne imkan sağlayacak seviyeye indirmiş olmaktır."

"Biz bize yeteriz Türkiye’m kampanyası"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Biz Bize Yeteriz Türkiye’m kampanyasında toplanan para tutarı da 1 milyar 800 milyon liraya yaklaştı." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Asli işlerini yürütemeyen CHP'li belediyelerin ısrarla ve salgınla mücadele kurallarını hiçe sayarak giriştikleri bu tür faaliyetlerin amacı halka hizmet vermek değil, şov yapmaktır. Sorun ekmek dağıtmak değil, bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle uyumsuz, plansız, programsız, izinsiz şekilde yapmaktır."

 "Türkiye saldırganlığa geçit vermeyecektir"

Bir süredir olduğu gibi bu toplantımızda da ana gündem maddemiz koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında yaptığımız ve yapacağımız çalışmalardı. Suriye, Libya başta olmak üzere güvenlik konularımızla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Suriye, Libya başta olmak üzere güvenlik konularımızla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Koronavirüs salgınını fırsata çeviren Suriye rejiminin İdlib'deki saldırganlığını görüyoruz. Türkiye rejimin saldırganlığına geçit vermeyecektir. Ateşkesi ihlal eden rejim böyle devam etmesi halinde çok ağır kayıplarla bunun bedelini ödeyecektir. İdlib'deki ateşkes iklimini bozmak için provakatif eylemler düzenleyen karanlık odaklara müsamaha göstermeyeceğiz. Türkiye kararlı duruşuyla Akdeniz'deki tüm oyunları bozmayı kararlılıkla sürdürecektir.

"Bölücü örgütün gerçek yüzü bir kez daha görünmüştür"

 Libya ile yaptığımız mutabakat rahatsızlığının hala sürdüğü anlaşılıyor. Sığınmacılara karşı insanlık dışı tavırlarını sürdüren ülkelerin bu hukuksuz ve vicdansız tavırlarından vazgeçmelerini istiyoruz. Libya'da darbeci Hafter'in yüzünün daha iyi görülmüştür. Uluslararası camiayı ülkenin meşru yönetimine destek vermeye davet ediyoruz. Bölücü örgütün koronavirüs mücadele günlerinde eylemlerine devam etmesi gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Son 2 haftada toplam 38 teröristi etkisiz hale getirdik. Türkiye'nin iç ve dış güvenliğiyle ilgili çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz.

"Güvenlik görevlilerimiz fedakârca çalışıyorlar"

İnsanlarımız arasındaki fiziki mesafeyi sağlamak, okulların ve 211 bin işletmenin tatil edilmesi, şehirlerarası yolculuğun ve sokağa çıkma kısıtlanması bu amaçlara yöneliktir. Hamdolsun hasta yatağı, yoğun bakım yatağı, solunum cihazı gibi her alanda çok iyi seviyedeyiz. Gıda ve temizlik gibi temel hizmet alanlarında üretimin aksamamasıdır. Bu konuda da sıkıntımız bulunmuyor. Ülkemizin hiçbir yerinde herhangi bir ürünün eksikliği, yokluğu söz konusu değildir. Polisimiz, bekçimiz, jandarmamız kamu düzenin sağlanması yanında Vefa Sosyal Destek gruplarına katkı vererek fedakârca görevlerini yürütüyor.

"İyileşen hasta sayımız katlanarak artıyor"

Bugüne kadar 3 milyonu aşkın vatandaşımıza destek verilmiştir. Kolonya ve maske dağıtımı yapılmıştır. Salgının başladığı günden beri ülkemizde kayda değer bir kamu düzeni sorunu yaşanmadı. Halen 239 mahalle, köy veya mahalle düzeyinde yerleşim yerleri karantina altında tutulmaktadır. Koronavirüs salgının önüne geçmek için aldığımız önlemlerin meyvelerini toplamaya başladık. Test sayımızı günde 40 bin düzeyine çıkardık. Test vaka oranı, iyileşen hasta sayımız katlanarak artıyor. Yoğun bakımda, solunum cihazına bağlı olan hastalarımız ile vefat eden hasta sayımız aynı sayıda devam ediyor. Hastanelerimizde olağanüstü yoğunluk yaşanmıyor. Sağlık görevlilerimize şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Ücretsiz maske dağıtımımız PTT ve eczaneler üzerinden sürüyor. Hiçbir konuda eksiğimiz bulunmuyor. Yoğun bakım solunum cihazlarının üretimi konusundaki çalışmalarımız başarıyla neticelendi. Kolları sıvadığımız tarihten 14 gün sonra bu cihazların üretimine başladık.

"Biosis, Baykar Makina, ASELSAN, Arçelik'e teşekkür ediyorum"

 Solunum cihazların teknolojik girişimini gerçekleştiren Biosis'e, Baykar Makina, ASELSAN ve seri üretimi yapan Arçelik'e şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu başarı milli teknoloji hamlesinin somut örneğidir. Tıbbi cihaz ve ilaç başta olmak üzere atılımımızı kritik tüm alanlarda sürdüreceğiz. MKE'nin geliştirdiği mekanik solunum cihazıyla bu yarıştaki yerini almıştır. Milli Eğitim Bakanlığımızın gayretlerini de takdirle karşılıyoruz. Hastalığa erken müdahalede kullanılan ilaçların üretimine yerli firmalarımız da başladı. Bu konuda araştırma, geliştirme, ruhsatlandırmayı yakından takip ediyoruz. Yapılan her milli ve yerli katkıyı klasik bürokratik anlayışının keyfine bırakılmayacak kadar önemli görüyoruz.

"Hastanemizin kalan kısmı önümüzdeki ay açılacak"

Sağlık personeli açısından hayati olan N95 ve N99 maskelerinin geliştirme süreci bitti testlerine başlandı, en kısa sürede üretime geçiyoruz. Dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz. Türkiye Bilimler Akademisi de Kovid 19 raporuyla önemli bir referans kaynağı oluşturdu. Hastane, yatak ve yoğun bakım yatağı konusundaki mevcut kapasitemizi güçlendiriyoruz. Son gelişmeler üzerine ilk etabının açılışını öne alarak bugün gerçekleştirdiğimiz İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, salgın hastalıkla mücadele için kullanılacaktır. 2 bin 682 toplam yatak seviyesi olan hastanemizin bugün ilk etabının açılışını yaptık. 1035 yatakla hizmet verecek. Hastanemizin kalan kısmını önümüzdeki ay açmayı planlıyoruz.

"Türkiye salgınla mücadelede en rahat hizmet veren ülke"

Yeşilköy ve Sancaktepe'de ki iki kalıcı hastanemizin inşaatı hızla sürüyor. 45 günde inşallah tamamlayıp hizmete alacağız. Sağlık alanında yaptığımız yatırımların önemini ve büyüklüğünü bu salgın vesilesi ile hep birlikte bir kez daha gördük. Türkiye en küçük sıkıntıya, kaosa meydan vermeden hamdolsun sağlık hizmetlerini kesintisiz sürdürmüştür. Ülkelerin sağlık sistemi yoğunluğu kaldıramadığı için çökmüş olmasıdır. Türkiye salgınla mücadelede en rahat sağlık hizmeti veren ülke durumuna gelmiştir. Milletimizin çok büyük bölümünün açıklanan tedbirlere uyması sayesinde salgının felaket düzeyine ulaşmasının önüne geçtik. Büyükşehirlerimiz ile Zonguldak ilimizde uyguladığımız hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması da büyük fayda sağladı. Bunun için hafta sonu sokağa çıkma kısıtlama uygulamasını, tarım, sağlık, gıda hizmetleri, temel üretim faaliyetlerini aksatmayacak şekilde bir süre daha devam ettireceğiz.

"23 Nisan’dan 26 Nisan’a kadar sokağa çıkma kısıtlaması"

22 Nisan akşamı 00.00'dan itibaren 23 Nisan zaten tatil, 24, 25, 26 00.00'a kadar devam edecek. Pazar günü 24.00'de sona erecektir. Bununla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımız tarafından kamuoyumuzla paylaşacaktır. Fırıncı, sucu, gazete bayileri, medya mensubu başta olmak üzere tüm çalışanlara ve kamu görevlilerine teşekkür ediyorum. Amacımız önlemleri en titiz şeklinde uygulayarak salgının seyrini Ramazan Bayramı'na imkan verecek seviyeye indirmiş olmaktır. Bazı adımları bayram öncesinde atmaya başlayabiliriz. Bu salgının üstesinden ancak 83 milyon hep birlikte hareket edersek gelebiliriz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sarıldığımız ölçüde geleceğimize güvenle bakabiliriz.

"Devletimiz, nerede vatandaşımız varsa onun yanındadır"

Bu topraklardan başka vatanımız, bu milletten başka sinesine sığınacağımız ve hizmet edeceğimiz halk yoktur. Terör örgütü saldırılarına, darbe girişimlerine, vesayetin tuzaklarına nasıl hep birlikte sarıldıysak bugün de salgın hastalığa karşı aynı azimle karşı koyacağız. Türkiye Cumhuriyeti dünyanın neresinde olursa olsun her vatandaşın yanındadır. Salgın başladığında çeşitli yerlerde olan vatandaşlarımızı kurduğumuz hava köprüleri ile ülkemize getirdik. Hepsini sağlık taramalarından geçirdik, 14 gün sürede karantinada tuttuk. Sağlık, İçişleri, Dışişleri, Gençlik Spor Bakanlıklarımız ve THY'nin işbirliğinde 39 bin vatandaşımızı ana vatanına kavuşturduk.

"Öğrencilerimizin uzaktan eğitimi benimsediğini tespit ettik"

Çeşitli ülkelerdeki 25 bin vatandaşımızı Türkiye'ye getiriyoruz. Amacımız Ramazan ayı girene kadar bu operasyonu tamamlamaktır. Yurtlarımızı Sağlık Bakanlığımıza tahsis ettik. Örgün ve yaygın kurumdaki eğitimlere 16 Mart'ta ara verdik. Milli Eğitim-TRT işbirliği ile 3 televizyon kanalı ile iletişime geçmiştik. Öğrencilerimizin uzaktan eğitimi benimsediklerini tespit ettik. Sınavlara hazırlanan öğrencilerimiz için canlı ders uygulaması başlattık.

"Cezaevlerimiz yüzde 95 oranında rahatladı"

Liselere ve yükseköğrenime geçiş sınavının kapsamı öğrencilerimizi mağdur etmeyecek şekilde yeniden belirlenmiştir. Bir başka önemli çalışma Meclisimiz tarafından kabul edilen ve tarafımdan onaylanarak yürürlüğe giren yeni infaz çalışmasıdır. 90 bini aşkın mahkum cezaevinden çıkmıştır veya devam eden işlem sonucunda çıkacaktır. Böylece cezaevlerimizi kapasite açısından rahatlatmış ve salgın tehdidinin önüne geçmiş olduk. Adliyede insan yoğunluğunu yüzde 95 oranında azalttık.

"Hedefimiz 3 yılda 1 milyon genç yazılımcı yetiştirmek"

Evde Kal Türkiye sloganı ile gönüllü karantina uyguladığımız şu günlerde özellikle gençlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Dünyada yıldızı her geçen gün parlayan yazılım sektörü sizi bekliyor. Hedefimiz 3 yılda 1 milyon yazılımcı yetiştirmektir. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın hazırladığı proje gerçekleştirilecektir. 13 başlıkta 47 bin dakikayı bulan eğitim bu sitede hizmet veriyor. Yılsonuna kadar eğitim sayısı 100'e çıkacaktır. Gençlerimizin tek yapması gereken sisteme girip özgeçmişini kaydettirmektir. Programı tamamlayanlar, güvenliğinden veri analistliğine, siber güvenlikten yazılım geliştirmeye kadar 15 farklı alanda uzman olarak istihdam edilme imkanı kazanacaktır. Gençliğimiz korona günlerini geleceğine ışık tutacak fırsatına çevirebilecektir.

"5 bin 865 sürekli işçi kadrosu ihdas ediyoruz!

Tarım üretimini desteklemek amacıyla Hazine'ye ait tarım arazilerini kiraladığımız çiftçilerimizin Nisan, Mayıs, Haziran ayı kira ödemelerini 6 ay süreyle erteliyoruz. Erzincan, Erzurum, Kars, Kayseri, Sivas, Bingöl, Muş başta olmak üzere 14 milyon metrekare Hazine arazisini çiftçilerimizin kullanımına sunuyoruz. Bünyelerinde tıp fakültesi bulunan 43 üniversite hastanelerimize çeşitli unvanlarda 8 bin 635 sözleşmeli personel ve 5 bin 865 sürekli işçi kadrosu ihdas ediyoruz.

"3 milyonu aşkın işletmeler Kısa Çalışma Ödeneğine başvurdu"

Özellikle istihdamın korunması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sanayicimizden esnafına kadar sigorta, kredi, vergi taksitinin ertelenmesini sağladık. İşletmelerimizin ayakta kalmasını temin ediyoruz. Sosyal koruma kalkanı altında salgının vatandaşlarımızın günlük hayatında yol açtığı sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz. Kısa çalışma ödeneğinin şartlarını kolaylaştırdık ve tüm sektörleri buna dahil ettik. 3 milyonu aşkın çalışan için işletmeler kısa çalışma ödeneğine başvurdu. 9 Nisan tarihi itibarıyla sosyal yardımlarda acil durum kararı alarak muhtaçlık kriterleri yanında özel ihtiyaçları da kapsama aldık. Herhangi bir geliri olan vatandaşlarımıza, 2 milyon 100 bin haneye nakit desteği verdik. İkinci etapta 2 milyon 300 bin aileye 1000'er lira nakit desteğine başvuruyoruz.

"Biz bize yeteriz kampanyamız 1 milyar 800 bin liraya yaklaştı"

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızda Ramazan ayında 500 milyon lirayı aşkın ilave kaynak sağladık. 81 vilayetimizde 2 milyon 234 bin öğrencimize kızlar için 75 lira, erkekler için 50 lira olmak üzere şartlı eğitim yardımı yapıyoruz. Öksüz ve yetim 41 bin öğrencimize ise aylık 150 lira olarak veriyoruz. Kampanyamız 1 milyar 800 bin liraya yaklaştı. Hayırseverleri kampanyamıza katılmaya davet ediyorum. Gelin bu rakamı 2 milyara çıkararak tarihi bir örnek teşkil edelim. Huzurevlerimizde, bine aşkın vakıf şubesinde, İŞKUR'da, SGK'da mesai yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız personeline teşekkür ediyorum. Maalesef CHP'nin başını çektiği bir kesim yine bozgunculuk peşinde koşuyor.

"CHP’li belediyeler devleti hiçe sayarak yardım toplamaya çalışıyor"

Başarılı netice alabilmek için uygulamanın her il, ilçe, mahalle düzeyinde bu anlayışla yürütülmesi şarttır. CHP'li belediyeler Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, valiliği, kaymakamlığı hiçe sayarak yardım toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane kurmaya kalkışıyorlar. Asli işlerini yürütmeyen CHP'li belediyelerin salgınla mücadele kurallarını hiçe sayarak halka hizmet değil şov yapmaktadırlar. Adana, İstanbul, Mersin belediyelerinin hafta sonu sokak kısıtlamasında sergiledikleri tavrın başka izahı yoktur. Mersin'de CHP'li büyükşehir belediyesi şov yaparken aynı partinin Yenişehir ve Mezitli belediyeleri valilikle işbirliği halinde faaliyet yürütmüştür. Bu tür teşebbüsler geçmişte FETÖ ve PKK gibi örgütler tarafından denenmiştir.

"Fuar merkezlerini panellerle bölerek sahra diye yutturmaya kalktılar"

Salgın sebebiyle sağlık sisteminin çökmesini, kamu güvenliğinin zaafa uğramasını, halkın sokağa dökülmesine bekleyenler umdukları olmamıştır. Şimdi de maalesef salgın hastalıkla mücadele için alınan tedbirleri sabote etmeye çalışıyorlar. İtalya, İspanya, Amerika gibi ülkemizin ciddi kayıplar verenlerin arasına girmesini istiyorlardı. Biz şehir hastanelerini anlatırken onlar fuar merkezlerini panellerle bölerek içindeki stantları sahra hastanesi diye yutturmaya kalktılar. Foyaları ortaya çıkınca 'biz şehir hastanelerini hiç eleştirmedik' diye yalana sığındılar. Halbuki şehir hastanelerine yıllarca demediklerini bırakmamışlardı.

"Toplu taşıma seferlerini hesapsızca azaltarak halkı mağdur ettiler"

Biz vatandaşlarımıza nakit yardımı yaparken hukukumuza ve inancımıza aykırı şekilde zekat toplama yarışına düştüler. Bu noktada müracaat edilecek tek yer vardır. Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorarsanız zekatı kimler toplar, kimler toplayamaz onlar size gerekli cevabı verir. Bu kurallar çerçevesinde ikna yöntemiyle bu gayretlerimizi sürdürüyoruz. Onlar toplu taşıma seferlerini hesapsızca azaltarak halkımızı mağdur ettiler. Her şeyi birbirine karıştıranlar, hükümetin aldığı tedbirleri beceriksizce örtmeye kalktılar. Biz yeni infaz düzenlemesi yaparken onlar 'tecavüzcüler serbest kalacak' yalanıyla ortalığı bulandırmaya kalktılar. Belediye bakanlığı, valiliği, kaymakamlığı yok sayarak kendi başına iş yapmaya kalkarsa karşısında devleti, hukuku bulur. Sorun ekmek dağıtmak değil. Bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle programsız, izinsiz şekilde yapmaktır. Sorun herhangi bir konuda farklı düşünmek, konuşmak, hareket etmek değil yalan söylemektir, iftira atmaktır.

"Hastalıklı siyasetten kurtulmak Covid'ten arınmak kadar önemli"

Türkiye'nin sağlık alanında tarihi beka mücadele verdiğinde milletimi böyle bahtsız konularla meşgul ettiğim için üzüntülüyüm. Ülkemizin bu hastalıklı siyasetten kurtulmasını en az Covid’ten arınması kadar önemli görüyorum. Muhalefet anlayışında gereken seviyeye çıkacağını ümit ediyorum. Milletin her ferdine sabrı, anlayışı, fedakarlığı, anlayışı için teşekkür ediyorum. Sağlık, tarım, gıda, üretim ve dağıtım sektörlerinde faaliyet gösteren herkese teşekkür ediyorum. Salgında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şifa bekleyenlere Rabbimden şifa diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun, sizleri bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.