Hipertansiyonun kontrolü ile kalp yetmezliği ve inme sıklığı yarı yarıya, kalp krizleri de dörtte bir oranında azaltılabileceğini söyleyen Dedecan, ‘ Hipertansiyon kontrol altına alınmadığında ise kalp, böbrek, beyin ve gözler başta olmak üzere birçok organda geri dönüşsüz hasarlara yol açmaktadır.

    Hipertansiyon tüm dünyada 7,5 milyon ölüme yol açtığı tahmin edilmektedir. Ülkemizde her 3 kişiden biri daha önce hiç tansiyonunu ölçtürmemiş olup, 18 yaş üstünde her 3 erişkinden birinde hipertansiyon vardır. Kan basıncı değeri istirahat halindeki normal bir yetişkinde 120/80 mmHg’dır (milimetre civa). Herhangi bir kişide kan basıncı uyku sırasında düşük, sinirli ya da heyecanlıyken yüksektir. Normal şartlarda, sürekli olarak kan basıncı 120/80 mmHg üzerinde olan kişiler hipertansiyon hastalığı adayı kabul edilmektedir. Kan basıncı devamlı olarak 140/90 mmHg üzerinde seyrediyorsa hipertansiyondan bahsedilir. Hipertansiyon nadiren belirti vermekte, çoğu kez sinsi seyrederek organlarda hasara yol açabilmektedir’dedi.

Dedecan ,’Sık rastlanan belirtileri; baş ve ense ağrısı, kulakta uğultu, çarpıntı hissi, yorgunluk hissidir.

    Yüksek kan basıncından korunmak için öneriler;

ağır ve yağlı yemeklerden,

tuzdan, sigaradan, alkolden ve şişmanlıktan korunmak, düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düzenli ölçtürüp kaydetmek, hekimin vereceği ilaçları düzenli olarak kullanmak gerekmektedir.

Bir kez teşhis yapılıp tedavi başlanırsa artan kan basıncı düşürülebilir, kalp ve kalp dolaşım sistemindeki hastalık riski azaltılabilir

Hipertansiyon da dahil olmak üzere, kalp ve damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinin önlenmesi ve kontrolü için; obezitenin önlenmesi, tuz tüketiminin azaltılması, alkol ve tütün kullanımının azaltılması, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin teşvikine yönelik önleme ve kontrol programları yürütülmektedir’dedi.