“Öğrencilerimizin minimum iki doz aşılarını olmaları gerekiyor”

Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, 8 milyonun üzerindeki yükseköğretim öğrencisinin kampüslere dönerek yüz yüze eğitime başlamasının ardından özellikle kampüs ve yurt gibi toplu yaşam alanlarında COVID-19 salgınından korunma yollarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

COVID-19 salgınından en önemli korunma yolunun maske, mesafe ve hijyen gibi temel tedbirlerin yanı sıra aşı olduğunu belirten Prof. Dr. Vefik Arıca, “Öğrencilerimizin mutlaka minimum iki doz aşılarını olmaları gerekiyor. Çünkü kampüs ve yurt gibi 3’ten fazla kişinin 15 dakikadan fazla süre ile aynı ortamda bulunduğu yerler olan toplu yaşam alanlarına girecekler. Böylesi bir durumda korunmanın en önemli yolu aşıdır” dedi.

“Oturma alanları ve yataklar çapraz şekillerde konumlandırılabilir”

Virüslerin en fazla karşılıklı oturma durumunda yayıldığını ifade eden Prof. Dr. Vefik Arıca, “Özellikle ağız ve burnun, karşı taraftaki ağız ve burunla dik düzeyde karşı karşıya geldiği durumlarda risk çok fazla oluyor. Bu nedenle yurtlardaki oturma alanları ve yataklar çapraz şekillerde konumlandırılabilir. Bu durumda solunum yolları direkt olarak birbirini etkileyemeyecektir. Bunun yanı sıra odaların ve sınıfların 15 dakikayı geçmeyecek bir şekilde havalandırılması çok önemli. Bu da demek oluyor ki bir ders boyunca ortalama üç kez ve ders aralarındaki 10 dakikalık teneffüsler boyunca pencereler mutlaka açılmalı. Sözgelimi yurtlarda gece 12’den sabah 7’ye kadar uyunuyorsa bir personelin ya da oradaki bir kişinin belirli aralıklarla pencereyi açıp havalandırması gerekmektedir. Çünkü virüsler havada asılı kalabiliyor” diye konuştu. Özellikle toplu yemek yenilen yemekhanelerde çatal ve kaşık gibi gereçleri ayrı tutmak gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Vefik Arıca, “Çatal ve kaşıklar kişiye özel olmalı ve kişiler kullandıkları bu gereçleri muhafaza ederek tekrar kullanmalılar. Masaya gelen salata ve mezelerin ise tek bir tabakta değil, ayrı ayrı şekilde yenmelerinde fayda var” ifadelerine yer verdi.

“Protein ağırlıklı beslenme önemli”

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için protein ağırlıklı beslenmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Vefik Arıca, “Bağışıklık sistemini en fazla güçlendiren besin öğesi protein grubudur. Öğrencilerimizin mutlaka protein ağırlıklı beslenmeleri gerekiyor. Özellikle kahvaltıda yüksek kaliteli protein içeriği olan yumurta ihmal edilmemeli. Kesinlikle öğün atlamasınlar ve üç ana öğün ile arada elma, kuruyemiş gibi küçük atıştırmalıkların yer aldığı ara öğünlerle günlük beslenmelerini tamamlasınlar. Böylelikle hem bağışıklık sistemleri hem de mental durumları güçlenecektir. Çünkü şeker düştüğü zaman hafıza zayıflıyor ve yorgunluk, konsantrasyon eksikliği gibi sorunlar çıkıyor. Bunun yanı sıra, haftanın en az iki günü kırmızı et ya da yüksek kaliteli protein dediğimiz kuru fasulye gibi kuru baklagiller tüketebilirler. Karbonhidrat içeren besinler ise oldukça azaltılmalı. Özellikle sabah erken ve dinç uyanabilmek için de gece uyumadan iki saat öncesinden mutlaka yeme işi bitirilmeli” şeklinde bilgilendirmede bulundu.

 “Bağışık Sistemi güçlendirilmeli”

Bağışık sistemini güçlendirmek için D vitamini ve çinko kullanımının önemine değinen Prof. Dr. Vefik Arıca, “Özellikle bağışıklık sistemi düşük olan çocuklarda veya genç erişkinlerde D vitamini kullanımı çok önemli. Çünkü bu aylarda, D vitaminini güneşten çok fazla sentez edemiyoruz. Bu nedenle özellikle D vitaminini arttırıcı beslenme şekline geçmeliyiz. Bunun yanında konsantrasyonlarını arttırmak ve hafızalarını güçlendirmek isteyen öğrenciler, çinko kullanabilirler. Çünkü ülkemizin topraklarında çinko vitamini düşük oranda bulunduğu için meyve ve sebzelerimizde de düşük oluyor. Bu nedenle günlük 30 mg çinko takviyesi almak yerinde olacaktır. Çünkü çinko vitamini 300’den fazla enzimde görev alıyor ve bağışıklık sistemi bunlardan sadece biri. Fakat buna karşın içerisinde ismini ve miligramını bilmediğimiz onlarca vitamin bulunan mutlivitamin takviyelerinin tüketilmesini önermiyorum” ifadelerine yer verdi.

“Günde en az 3 litre su tüketelim”

Günde en az 3 litre su içilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Vefik Arıca, “Su metabolizmayı hızlandırır, enerjik tutar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve yorgunluğu giderir” dedi. Özellikle güneş ışınlarının tepede olduğu ve D vitamininin en yüksek düzeyde üretildiği 12:00 ile 14:00 saatleri arasında açık hava bulunmak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Vefik Arıca, son olarak öğrencilere özellikle sonbahar aylarında ve mevsim geçişlerinde sırt çantalarında mutlaka yedek kıyafet, su ve ara öğünde tüketebilecekleri bir besin bulundurmalarını tavsiye ederek sözlerini sonlandırdı.