İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye-AB Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre yarım yüzyılda üyelik için görüşülmesi gereken 35 faslın yalnızca 21’i açılabildi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Yalova SMMM Oda Başkanı İslam Doğan, ‘Tam üyelik kapısında bekletilen Türkiye için ekonomik anlamda ciddi olumsuzluk doğurabilecek gelişmeler, ufukta görünüyor. AB, üçüncü ülkeler ve ülke grupları ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında ihracatta Türkiye’nin çıkarlarına ters adımlar atıyor. Türkiye’yi dışlıyor”. Türkiye ve AB kamuoylarında tam üyelik için büyük bir güven erozyonu yaşandı.

Türkiye 12 Eylül 2013 tarihinde, Avrupa Birliği (AB) ile Tam Üyelik için imzalanan Ankara Anlaşması’nda 50 yılı geride bırakmaya hazırlanırken, yarım yüzyılda ticari dengeler bütünüyle AB ülkeleri lehine sonuçlar doğurdu’ dedi.

   Doğan,  ‘İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre, AB yolunda en heyecan verici gelişme olarak görülen Gümrük Birliği ile dış ticarette verilen açık son beş yılda 100 milyar dolara yaklaştı, toplamda ise 221 milyar doları aştı.

    Raporda Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne başvurduğunda üye sayısının 6 olduğu, bugün ise 28 ülkeye ulaşılmasına karşın hâlâ kapıda bekleyen bir ülke statüsünde olmasının da kamuoyunda AB’ye olan güveni erozyona uğrattığı belirtildi’dedi.

     “Türkiye-AB, Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporu değerlendiren Doğan, “1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu adıyla altı ülkenin kurduğu birliğe katılmak için Türkiye 1963 yılında imza koydu. 1996 yılında ise Gümrük Birliği imzalandı. Aradan geçen yarım yüzyıla karşın Türkiye’nin tam üyeliğinin gerçekleşmemiş olması, buna karşın dış ticarette Türkiye aleyhine bir denge olması düşündürücüdür” dedi.

      AB ile Kopenhag Kriterleri çerçevesinde görüşülmesi gereken 35 fasıldan, görünür kısa vadede ancak 22.’sinin açılabileceğini anımsatan Doğan, ‘AB’nin Türkiye’ye karşı samimi ve güvenilir bir görüntü vermekten çok uzaklaştığı tespitinde bulundu. Özellikle orta vadede Türkiye’ye ekonomik anlamda ciddi olumsuzluk doğurabilecek gelişmelerin ufukta göründüğü uyarısında da bulunarak, “AB, üçüncü ülkeler ve ülke grupları ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında (STA)ihracatta Türkiye’nin çıkarlarına ters adımlar atıyor. Türkiye tam üye olmayı hedefleyip bunun için Gümrük Birliği anlaşmasını imzalarken, AB Serbest Ticaret Anlaşması’nda Türkiye’yi dışlıyor” dedi.

AB NALINCI KESERİ GİBİ

    Doğan, “Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı rapora göre; Türkiye Gümrük Birliği’nin imzalandığı 1996 yılını izleyen dönemde AB’ye ihracatta patlama bekledi. Ancak açıklanan verilere göre tam tersi bir görüntü ortaya çıktı.

      Rapora göre Türkiye, AB ülkeleri arasındaki ticari ilişkide sürekli eksi bakiye verdi. Dış ticaretteki negatif denge son beş yılda hızla arttı. 1996-2009 arasında yıllık ortalama 10 milyar dolar seviyesinde açık verilirken, 2010 yılında bu açık 19.5 milyar dolar, 2011 yılında 28.8 milyar dolar, 2012 yılında da 28.2 milyar dolar oldu.

Son beş yılın toplam açığı 100 milyar dolara yaklaşırken 2013 yılının ilk 5 aylık döneminde bile açık 12 milyar doları buldu. 1996 yılından 2013’ün Mayıs sonuna kadar verilen açık ise 221 milyar doları aştı’ dedi.