Haber/Abdullah Bozkurt

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Cumhurbaşkanı Kararı ile Resmî Gazete’de yayımlanan, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması kararını, 81 ilde protesto etti. Yalova Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 27 Mart Cumartesi günü saat 15.00’da Cevdet Aydın Parkı önünde eylem gerçekleştirdi.

Yalova Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Yalova Kadın Meclisleri adına açıklama yapan Sena Şen ve Birçe Yakut, “Cumartesi sabaha karşı saat 2’de resmî gazetede cumhurbaşkanı kararı ile aniden İstanbul Sözleşmesi feshi kararının alındığını öğrendik. Aynı gün bu kararı kabul etmeyen binlerce kadın olarak tüm şehirlerde sokakları ve meydanları doldurduk. Fesih kararının geri çekilmesine dair somut bir adım atılana dek de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.  Meydanlardan ve sokaklardan ayrılmayacağız.

Biz kadınlar olarak fesih kararını kabul etmediğimizi söylerken devlet yetkilileri Ankara sözleşmesinden bahsediyor. 2009’da AIHM tarihinde bir ilk yaşanmış, ilk kez bir devletin vatandaşını ev içi şiddetten koruyamadığı için mahkûm edilmesine kanaat getirilmiştir. Nahide Opuz'un mücadelesinden vazgeçmemesi İstanbul Sözleşmesi’ne ilham olmuştur. İstanbul Sözleşmesi nice kadının yaşam mücadelesinin bir sonucudur. Biz kadınlar direnerek, vazgeçmeyerek ve mücadele ederek bu sözleşmeyi kazandık. Kadınların korunması için başka bir sözleşmeye ihtiyacımız yok. İstanbul sözleşmesi etkin uygulansaydı evli olduğu erkeğin kardeşinin tecavüzüne uğradıktan sonra şikâyet için gittiği karakolda Kürtçe bilen bir memur olmadığı için ifadesi alınamayan evine geri döndüğü zamanda evli olduğu erkek tarafından öldürülen Fatma Altun Makas yaşıyor olacaktı. Sevtap Şahin 60 defa şikâyetinin bulunmasına rağmen evine elini kolunu sallayarak gelen evli olduğu erkek tarafından öldürülmeyecekti. Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusunda bulunduğu eskiden evli olduğu erkek ile uzlaştırılmaya çalışılmayacak ve satırla öldürülmeyecekti. Nadira Kadirova’nın bir milletvekilinin evinde milletvekilinin silahıyla ölmüş halde bulunmasına rağmen etkin soruşturma yürütülmemesi ve ölümünün şüpheli bırakılması mümkün olmayacaktı. Aleyna Çakırın soruşturmasında Ümitcan Uygun hakkında şüpheli sıfatıyla işlem daha erken yapılacak, DNA örneğinin alınması için başka bir suçla ilgili tutuklanması beklenmeyecekti.  İstanbul Sözleşmesinden ayrılma kararını tanımıyoruz. Yerine getirilmesi planlanan Ankara Sözleşmesini kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesinden tek bir kelimenin dahi çıkarılması kadınların hayatıyla oynamak demektir. İstanbul sözleşmesi kadınların güvencesidir.

Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin arttığını herkesin görebildiği bu dönemde hala devlet yetkilileri “kadın cinayetlerinin arttığı yalandır” açıklamaları yapabiliyorlar. Son 10 yıldır her ay kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerinin istatistiğini tutan ve yayımlayan Kadın Cinayetlerini durduracağız platformu olarak asıl bunun yalan olduğunu biliyoruz. Aile yapısını bozduğu söylenen İstanbul Sözleşmesinin ev içi şiddeti önlemeye yönelik en güçlü mekanizma olduğunu biliyoruz. Sözleşmeyi fesih etmek isteyenlerin bu bahanelerini de fesih kararlarını da kabul etmiyoruz. Ve tekrar ediyoruz “kararı geri çek sözleşmeyi uygula” ifadelerine yer verildi.