Korkmaz, ‘Çanakkale Zaferi tarihin altın bir sayfasıdır. Bütün dünyaya karşı aziz milletimizin yazdığı büyük bir destandır. Aynen tarihteki diğer zaferlerimiz gibi; Malazgirt gibi, İstanbul'un Fethi gibi. Çanakkale zaferi maneviyatın maddiyata karşı bir zaferidir. Çanakkale’den alacağımız en önemli ders şudur: Biz bu zaferi düşmanlarımıza karşı, bütün dünyaya karşı harp gemilerimiz daha fazla olduğu için değil, toplarımız, mermilerimiz bütün silahlarımız fazla ve üstün olduğu için değil; imanımız, inancımız daha üstün olduğu için kazandık. Ve bu çarpışmada imanlı yürekler Allah'ın izniyle galip gelmiştir. Bu sebeple bir ülkenin esas gücü tankı topu silahı, parası değil milli ve manevi değerlerine bağlı Milli Görüşçü evlatlarıdır. Kim olursa olsun vatanını milletini seviyorsa o kimse ülkesinin evlatlarının milli ve manevi değerlere bağlı olarak yetişmesine en büyük önemi vermelidir. Bunu engellemek vatana memlekete yapılacak en büyük kötülüktür. Saadet Partisi olarak biliyoruz ki, her santim toprağına gereken bedeller ödenmiş vatan toprağımız bizlere bir miras değil ancak kutsal bir emanettir. Çanakkale’yi geçilmez kılan eşsiz boğaz harbinin 98. Yıldönümünde, dedelerimizin emanetine en az onlar kadar sahip çıkacağımızı beyan ediyoruz ve ülkemizi boynundan zincirle AB kapısına sürüklemeye çalışan, ülkemizin hava ve deniz limanlarını Irak’ı, Bağdat’ı bombalaması için ABD askerlerine açan, stratejik önemi tartışılmaz olan devlet kurumlarını yok pahasına yerli yabancı demeden satan, Siyonist projelere eş başkanlık yapmayı övünç vesilesi sayan işbirlikçi bütün hükümetlere ve zihniyetlere karşı ayırım yapmadan mücadele edeceğiz’ dedi. Korkmaz, ‘Milli Görüş ve onun siyasi tek temsilcisi Saadet Partisi bu topraklarda var oldukça kimse, milletimizi NATO’nun getirip ülkemizin kalbine yerleştirdiği füze kalkanı projesinin bir güvenlik projesi olduğu aldatmacasına ikna edemeyecektir. Çanakkale’de kazanılan zaferlerin kazanımlarını heba etmeye çalışanların gafletine sessiz kalmayacaktır. Bizler yeryüzünde hakkın, adaletin, iyinin, doğrunun hakim olması için ve zulmü yanlışı ve kötüyü engellemeliyiz. Şuurlu olmak zorundayız. Böyle tarihi bir günde Çanakkale’deki bütün şehitlerimize Cenab-ı Allahtan rahmet diliyoruz. Rabbimizden kendilerine en büyük mükâfatların verilmesini istiyoruz. Yeryüzünde daima İslam’a hizmet eden aziz milletimizin yeniden Büyük Türkiye’yi ve yeni bir dünyayı kurmasını diliyoruz’ dedi.