Celal Korkmaz’ın açıklamasında, “Kıymetli misafirlerimiz basınımızın güzide mensupları çok değerli Yalovalılar sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyor basın açıklamamıza gösterdiğiniz ilgi alaka ve katılımınız için şükranlarımı sunuyorum. Kıymetli hemşerilerim ülkemizin şehrimizin ve insanımızın dertleri her geçen gün katlanmaktadır. Siyasetteki skandallar, ekonomideki beceriksizlikler ve salgın süreci derken insanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir.

“Artık mızrak çuvala sığmıyor”

İktidardaki arkadaşlar gündemi meşgul etmek ve ekonomik krizi gölgelendirmek için her geçen gün yeni bir müjde vermeye çalışıyorlar ama kendileri dahi bunları inanmıyorlar, içten içe gülüyorlar. Ne siyasette ne de ekonomi de artık mızrak çuvala sığmıyor, beceriksizliğin bedeli yanlış politikalarla halkımıza ödetiliyor ve gelecek nesillerimize dahi fatura ediliyor. Biz Saadet Partisi olarak insanımızın, ülkemizin, devletimizin sorunlarını konuşuyor; iktidarın yanlış politikalarını eleştiriyor ve bunların çözüm yollarını gösteriyoruz. İktidardaki arkadaşlar ise dertlere derman olmak yerine dertlerden besleniyorlar. Onları bilerek büyütüyor ve derinleştiriyorlar.

“Siyaset-medya-mafya üçgenin oluşmasının temel nedeni işte bu yönetim anlayışıdır”

Her geçen gün sayıları artan mazlumlar, mağdurlar ve mahzunlar ordusu iktidarın tutum ve davranışlarındaki akılsızlığı ve yanlışlığı yanlışları gösteriyor bütün bunlar ehliyet ve liyakatin esas alınmadığı bir yönetim anlayışının doğal sonucudur. Çetelerin ortaya çıkması, mafyanın türemesi mide bulandırıcı siyaset-medya-mafya üçgenin oluşmasının temel nedeni işte bu yönetim anlayışıdır. Bu anlayışta olanlar ise Milletin geçim derdini umursamamaktadır. Kıymetli hemşerilerim yönetme kabiliyetini yitirenler, iyi gün, kötü gün demeden vergi toplayanlar, esnafımızı ve topyekûn insanımızı zor günlerinde yalnız bıraktılar. Vatandaşın derdi ile dertlenmeyi külfet görenler kendi itibarları uğruna milletimizin emeklerini israf ettiler kendileri ve yakınları varlık içinde yüzerken milyonların geçim derdini görmezden geldiler ve maalesef inatla görmezden duymazdan gelmeye devam ediyorlar.

“Faiz lobilerinin ekmeğine yağ sürdüler”

Yanlış politikalarında ısrarcı olarak ekonomiyi çıkmaza soktular. İnsanımızı hayat pahalılığına ve geçim sıkıntısına maruz bıraktılar. İşçiyi, esnafı, memuru, emekliyi, dert sahibi yaptılar.

Sanayicimizin, çiftçimizin, besicimizin üretim arzusunu kırdılar. Bankalara köle yaptılar. Faiz lobilerinin ekmeğine yağ sürdüler. ‘Devlet olarak zor günlerden geçiyoruz’ diyerek insanımızın duygularını sömürdüler. Vatandaşımıza zor günlerinde sırt çevirdiler. Bugün ülkemizde olduğu gibi de şehrimizde siftah yapamadan dükkân kapatan, pandemiden dolayı iflas eden yüzlerce esnafımız var. Bu caddelerde, sokaklarda işsiz gezen ve gelecek hayalini yurtdışında yaşamak üzere kuran binlerce gencimiz var, başını yasta koyduğunda, ‘ay sonu nasıl gelecek, kira ve faturalar nasıl ödenecek’ diye kara kara düşünmekten gözlerine uyku girmeyen on binlerce insanımız var. Maalesef geçim sıkıntısının bunalımıyla intihar edenler var, yarınlara umutla bakması gerekirken geleceğe kaygıyla bakan gencecik kardeşlerimiz var. En büyük hayalini sorduğunda babamın iş bulması ve borçlarımızı ödeyebilmesi cevabını veren yavrularımız var. Çocuğun istediğini alamadığı için evine geç giden ve sabah okula giderken bir simit parası veremediği için hicap duyan nice ana-babalar var. İçinde bulunduğumuz bu perişan halin bir tek sorumlusu varsa oda ülkeyi yöneten iktidardır.

“İktidar bilerek yanlış yapıyor”

Maalesef iktidar meselelere yanlış yaklaşmakta. Ben yaptım oldu mantığını esas alan bir yönetim anlayışı ortaya koymaktadır. Türkiye’mizin bir an önce vakit kaybetmeden bu anlayıştan kurtulması gerekmektedir. Adeta her gün yapılan zamlar, Milletimizin sırtına yüklenen ağır vergiler, esnafımıza bir türlü verilmeyen destekler, işsiz bırakılan insanlarımız ve vatandaşlarımızın çok büyük bir kısmı açlık ve yoksulluk sınırının altında hayata tutunmaya çalışırken, bunca sorunumuz varken bu sorunların çözümüne ilişkin bir tek doğru adım atılmıyor. İktidar yanlış yapıyor daha da kötüsü bu yanlışlıkları bilerek isteyerek ve hatta inadına yapıyor.

“Herkes bilmeli ki şafak yakın”

Geçtiğimiz günlerde Sayın AK Parti Genel Başkanın ifade ettiği ‘aç olarak dolaşanları buyurun siz duyuruverin’ sözlerinden hicap duyduğumuzu ifade etmek isteriz. İnsanımızı aç ve yoksul bırakanlar kendileri değil mi kıymetli hemşerilerim? müsterih olun, umudunuzu hiç kaybetmeyin, biz varız. Biz yolsuzluğun her türlüsünü, israfı ve verimsiz harcamaları önlemek için buradayız, hazırız. Yanlış yönetilen kaynakları vatandaşımıza aktarmakta kararlıyız. Biz ülkemizde açlık ve yoksulluk gibi bir problem, geçim derdi diye bir dert kalmasın diye buradayız. Çalışıyoruz ve sizlerle beraberiz değerli arkadaşlar. Tekrar ifade ediyorum; umutsuzluğa yer yok, karamsar olmaya hiç gerek yok. Karanlığın en koyu olduğu an, şafağın en yakın olduğu andır. Herkes bilmeli ki şafak yakın. Evet dert var, sorun var ama çözüm de var. İşte biz buradayız. Bizler, Saadet Partisi olarak insanımızın geçim mücadelesine destek olmak, insanımızı dinlemek, sesine ses olmak ve sorunlarına çözüm üretmek için hep birlikte bir ‘Geçim İttifakı’ kuralım istiyoruz. Türkiye'nin bugünkü haline bakıp da üzülen, bunalan, yorulan ve sıkılan her bir vatandaşımıza ‘Geçim İttifakı’nda bir araya gelme çağrısında bulunuyoruz.

“Evlerimizdeki tencere aş değil dert pişirmeye başlamıştır”

Çünkü iktidarın yanlış ekonomi politikalarındaki inadı ve insanımızın derdine duyarsız kalması sebebiyle geldiğimiz noktada sorunlar, sıkıntılar, problemler artık mutfaklardaki tencereye dayanmıştır. Biliyoruz ki uzun zamandır giderek daha da pahalıya kaynayan hepimizin evindeki bu tencere artık kaynamaz hale gelmiştir. Görüyoruz ki iktidar umursamasa da görmezden gelse de evlerimizdeki bu tencere aş değil, dert pişirmeye başlamıştır. İnsanımızın çarşı pazardan eli boş dönmek zorunda kalması nedeniyle bu tencere artık dolmaz hale gelmiştir.

Şehrimizdeki, ilçelerimizdeki, mahallenizdeki birçok hanenin ocağındaki bu tencere artık patates, soğan dahi bulamaz hale gelmiştir. İşte bu nedenlerle biz Saadet Partisi olarak hayat pahalılığına, adaletsiz gelir dağılımına, üretmeyen ekonomiye, işsizliğe, ağır vergilere, itibar uğruna yapılan israflara karşı çıkarak ‘bu tencerede artık dert değil aş pişirmek istiyorum’ diyen tüm vatandaşlarımızı hepimizin ortak gündemine ‘Geçim İttifakı’na davet ediyoruz.

Mutfağımıza, evimize, sokağımıza, mahallemize, ilçemize, şehrimize ve de ülkemize hep birlikte sahip çıkalım istiyoruz. İşimize, aşımıza, kendimize ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım diyoruz. Çünkü biz daha iyisine, en iyisine layığız. Bizim diğer toplumlardan hiçbir eksiğimiz yok hatta fazlamız var. Biz sadece yanlış yönetiliyoruz ve bunu hak etmiyoruz. Saadet Partisi olarak bu yanlış yönetim anlayışının sebep olduğu sıkıntılara artık daha fazla katlanmak zorunda değiliz diyoruz. Şimdi Geçim İttifakı acil eylem planımız çerçevesinde hazırladığımız çözüm önerilerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

İsraf ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmeli. Özellikle gıda enflasyonu önlemek öncelikli hedef haline getirilmelidir.

Açlık sınırının dahi altına düşen asgari ücret yeniden düzenlenmeli ve bu ücretlerden vergi alınmamalıdır.

Yeni istihdamlar, vergi indirimleri ve hibelerle desteklenmelidir.

Girişimcilere yönelik finansman olanakları genişletilmeli, katılım yapıları oluşturulmalıdır.

Esnafımıza acilen sicil affı getirilmeli yeni ve bembeyaz bir sayfa açmaları kolaylaştırılmalıdır.

İş kurma ve iş yapabilme süreçleri hızlandırılmalı, bunaltıcı bürokratik engellerin tamamı kaldırılmalıdır.

Kredi kartı faiz oranları düşürülmeli, mali ürünlerde vade sayısındaki artışlar tevsik edilmelidir.

Bankaların POS cihazı komisyon oranları sıfırlanmalı ve para akışlarındaki gecikmeler kaldırılmalıdır.

Elektrik, su, doğalgaz, internet ve iletişim giderleri gibi sabit giderlerden alınan vergiler azaltılmalı ve uzun vadede kaldırılmalıdır.

Esnaf ve sanatkârlarımızın küçük ölçekli işletmelerde yaşadıkları kısa dönemli ödeme aksaklıkların giderilmesi için ivedilikle bir fon oluşturulmalıdır.

Bunlar acilen atılması gereken adımlar kıymetli hemşerilerim. İnsanımızın, esnafımızın asgari ücretli çalışanlarımızın hızlı bir şekilde toparlanması ve bir nebze de olsa rahat nefes alabilmesi için hayata geçilmesi gereken adımlar. İnanın bunlar zor değil, yeter ki vatandaş odaklı politikalar esas alınsın, yeter ki insanımızın derdini, geçimini önceleyen kadrolar iş başında olsun. Herkese bunları düşünmeye, bu sese kulak vermeye, bu çağrımıza ortak olmaya, Milletin derdiyle dertlenen kadroları yetkilendirmeye davet ediyoruz.

Yüzlerimizdeki tebessümü, evlerimizdeki neşeye, işimizdeki bereketi yeniden kazanacağımız günler temennisi ile basın açıklamamıza katılımınızdan dolayı her birinize tekrar teşekkür ediyor, sağlıklı ve hayırlı günler diliyoruz.” İfadeleri yer aldı.