Konuşmasında, ‘Çevreyi korumanın, doğal kaynakların değerini bilmenin ve israfı engellemenin gerekliliğini vurgulayan’ Yalova Milletvekili Temel Coşkun, “çevre, hepimizin evimizin dışındaki ortak yaşam alanımızdır. Öyleyse çevre bizim için çok önemlidir. Dolayısıyla hepimiz aynı zamanda birer çevreciyiz. İnsan hayatı da çok önemli ve değerlidir. Bütün kutsal kitaplar ve peygamberler insana değer vermiş ve temizliğe önem vermiştir. Dünya sadece insan için değil, tüm canlılar için ortak bir yaşam alanıdır. Yasal düzenlemeler kadar, toplum bilinci, eğitim ve bilgilendirme çalışmaları, yazılı ve görsel basınımız, toplumun tüm kesimleri çevre kirliliğine karşı mücadelesiyle ortak bir sonuç alınabilir. Doğal kaynaklarımızın her geçen gün biraz daha azaldığının, bilinçsizce ve telafisi mümkün olmayacak şekilde tüketildiğinin farkında olmalıyız. Bu tükenişin en büyük müsebbibi de kuşku yok ki yine bizleriz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yıl tüm dünyada işlenen çevre teması "Düşün, Ye, Koru" olarak belirlenmiştir. İsrafın önlenmesi, dünyanın gündeminde yer alarak tüm insanların dikkati çekilmiştir. Çevre duyarlılığı ve çevreye olan hassasiyet, toplumumuzda her geçen gün artmaktadır. Dolayısıyla, biz siyasetçiler olarak bu hassasiyet ve duyarlılığa asla kayıtsız kalamayız. Ancak, aynı duyarlılığı karşılıklı olarak da göstermek durumundayız” dedi.

 

MİLLETVEKİLLERİNE VE VATANDAŞLARINA TOPLUMSAL MESAJLAR VERDİ

      Son günlerdeki yaşanan üzücü olayları da değerlendirerek, “Bir haftadır, İstanbul Taksim'de başlayan ve dalga dalga yayılan olaylardan hepimizin çıkaracağı önemli dersler vardır. Öncelikle, dün, bu kürsüde konuşan Çevre Komisyon Başkanımız Erol Bey'in Taksim'de sökülen ağaçların dikildiğini söylemesine, Sayın Sırrı Süreyya Önder Bey "Hayır, imha edildi, kaybedildi." demişti. İstanbul Büyükşehir Beledisiyle görüşmemizde bu ağaçların Abide-i Hürriyet Parkı'na dikildiğini öğrendik ve bundan da son derece mutlu olduk.

Değerli milletvekilleri, aziz milletimizin gözü Meclisimizin üzerindedir. Uzlaşma, hoşgörü konusunda ortak mesaj vermemiz beklenmektedir. Karşılıklı suçlamalar yerine, eylem yapan gencin de zarar gören esnafın da bizim insanımız olduğunu asla unutmamalıyız. Polisin şiddetine karşı olduğumuz gibi, şiddeti kullanıp her tarafa zarar verenlere de karşı olmalı ve insanlarımız artık evlerinde ve sokaklarında rahatlamalarını sağlamalıyız. Herkes işine dönmelidir. Unutmayalım ki bizden sonraki nesillere bırakacağımız en önemli miras temiz bir çevre, huzurlu bir ülkedir. Birbirimizin sabrını ve tepkisini ölçmemeliyiz. Birilerimiz bu eylemi abartarak, birilerimiz de yok sayarak bir yere varamayız ve karşılıklı şartlar ve zorlamalar yaparak değil, ortak aklı çalıştırarak bir sonuca varabiliriz.

Bu ülkenin nereden nereye geldiği belli ve bu ülkeyi bugüne kadar getiren Sayın Başbakanımızın çalışması ve gayreti de milletimiz tarafından takdirle karşılanmıştır.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle Miraç Kandilinizi tebrik ediyorum. Bu gece bizim için bir fırsattır; yorulan kalplerimizi, kırılan gönüllerimizi tamir etmek için, birbirimizi biraz daha iyi anlamak için bir fırsattır; gururu, kibri, öfke ve hırsı atmak için bir fırsattır; tamamen masumane bir hassasiyetle başlayan bu eylemin mutlaka sona erdirilmesi için bir fırsattır; sokağa çıkanların evine, sokağa çıkmaya zorlananların ise işine dönmesi için bir fırsattır; okullarımızda sokağa çıkması için zorlanan öğrencilerimizin derslerine başlamaları için bir fırsattır. Dolayısıyla, hepimize düşen görev, böyle günlerde, birliğimizi, beraberliğimizi, yüce Meclisin gücünü göstermektir” dedi.