5 Temmuz 2013 tarihinde Yalova Adliyesi önünde, gazetecilik görevini yerine getirmeye çalışan gazetemiz imtiyaz sahibi Ayhan Polat’a yönelik yaptığı sözlü saldırıyı inkar eden Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ, iki ayrı davadan, “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçunu işlediğini kabul etmesine rağmen, bu her belediye başkanın başına gelebilecek bir durum olduğunu öne sürerek, olması gereken bir şeymiş gibi eksik bilgilerle, basın mensuplarına suçsuz olduğunu açıkladı.

  “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçunu iki defa işlemesine ve hakkında Yalova 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, biri kamu davası olmak üzere iki davası bulunan Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ, yaptığı hata ve yanlışlıkları, Yalova’nın tek vasıflı ilçe gazetesi Çiftlikköy Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ayhan Polat’a yönelik yalan ve iftira dolu sözlerle kendini savundu.

  Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ’ın yaptığı her açıklamayı ses kaydı cihazından dinleyen gazetemiz imtiyaz sahibi Ayhan Polat, Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ’ın iddia ettiği her söze, şu açıklamayla cevap verdi;

  Metin Dağ; “Bu şikâyetlerin konusu da açık yüreklilikle söylüyorum. Bir inşaata işletme ruhsatı verilmiş, işyeri ruhsatı verilmiş yahut isyan verilmiş. Çiftlikköy Belediyesi’ne bu konulardan dolayı davalar açılmıştır” demektedir’’.

   Ayhan Polat; “Sn. Metin Dağ, sen Çiftlikköy Belediye Başkanı olarak her türlü imza yetkisine sahip Çiftlikköy Belediyesi’nin başında, Çiftlikköy Belediye Başkanlığı görevinde olmana rağmen bir işyerine ruhsat ve iskan verilmesi senin gibi 14,5 yıl belediye başkanlığı yapmış tecrübeli biri tarafından nasıl gözden kaçırılır. Ya sen 14,5 yılda belediyeyi yönetmeyi öğrenememişsin, ya da iddia edildiği gibi, kendi şahsi çıkarlarını gözeterek dava konusu olan inşaata iskan vermiş. Yine dava konusu olan işyerine ruhsat vermiş olmalısın. Bu her iki davanın sonucu Çiftlikköy Gazetesi tüm Çiftlikköy ve Yalova’ya, kamu yararı gözeterek duyuracaktır’’.

Metin Dağ; ‘’Şuanda Cumhuriyet Başsavcılığı ve adaletimiz bu konuyla ilgili araştırma ve çalışma yapıyor. Bir iki soruşturmamız var. Türkiye’de her belediyenin olduğu gibi, Çiftlikköy belediyesinde bu tür konularda davaları olabilir’’.

Ayhan Polat; “Sn. Dağ hakkınızda daha birçok konuda soruşturmalar olduğunu kendiniz söylüyorsunuz ama iki ayrı davadan, “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçlarından ayrı ayrı, Yalova 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılandığınızı basın mensuplarının karşısında söyleyemiyor, sadece bir iki soruşturma olduğunu söylüyorsunuz. Şu an yargılandığınız her iki “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçlarından alacağınız cezayı da Çiftlikköy, Manşet ve www.manset.com.tr haber sitesi ile Çiftlikköy’e, Yalova’ya, Türkiye’ye ve Dünya’nın her köşesine Ayhan Polat imzasıyla duyuracağımı bir defa daha bilmeni istiyorum’’.

Metin Dağ; “Soruşturmanın içeriği, mal sahibi ve müteahhit arasındaki şikayetin sonucu olan davalardır” diyor.

Ayhan Polat; “Sn. Dağ, bir kere basın mensuplarını burada yanıltıyor, yalan söylüyorsun. Sen hakkındaki soruşturmaları bırak, hakkında açılan ve süren davaları tek tek anlatma cesaretini göstersene basın toplantısında. Hangi suçtan, hangi tarihlerde, hangi sıfatla hakim karşısına çıktın bunları anlat da tüm Yalova bilsin nelerden yargılandığını.

  Ayrıca, yargılandığın her iki “GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA” davalarında, sanık sandalyesinde, Çiftlikköy Belediye Başkanı sıfatıyla seni, Yazı işleri Müdürü Emin Akpehlivan’ı, İbrahim Haberal’ı gördük Sn. Dağ. Hakim karşısında, ne Çiftlikköy Belediyesi’nden iskan alan bir müteahhit ne de ruhsat alan bir işyeri sahibi gördük Sn. Dağ!

Metin Dağ; “Mal sahibi ve müteahhit arasındaki uyuşmazlık. Belediye nasıl buna yetki verdi gerekeni yapmadı diye dava açılmış. Bize intikal ettiği tarihte gerekli tutanaklar tutulmuş gerekli cezalar uygulanmıştır” diyor.

Ayhan Polat; “Mal sahibi ve müteahhit arasında bir uyuşmazlık varsa, Yalova 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, sanık sıfatıyla, “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçundan dolayı neden siz yargılanıyorsunuz da, müteahhit yargılanmıyor. Bunu bir açıklayın Sn. Dağ..!

Metin Dağ, “Esas konumuzun özü, Yalova’da birileri yalan yanlış haberleri servis yapıyor. Metin Dağ’ı 15 yıldır yıkamadılar, yıkmak için ellerinden geleni bir siyasi parti yaptırıyor.

Ayhan Polat; “Sn. Dağ, Çiftlikköy Gazetesi 4 yıldır Çiftlikköy’de yayın yapıyor. Bu gazete Çiftlikköy’de yayın hayatına başladığı günden bu yana sen çok rahatsız oldun. Çiftlikköy Gazetesi’nin Çiftlikköy’de yayını yokken, seni eleştiren ne bir yayın, ne de bir siyasi parti vardı. Çiftlikköy Belediye Başkanı sıfatıyla çifte standartlar uyguladın. Sana oy veren vatandaşın kaçak yapısını görmezden geldin, sana oy vermeyeni anında kaçak kulubesini mühürleyip savcılığa suç duyurusunda bulundun. Aynı özellikleri taşıyan kendine yakın olan işletmeye ruhsat verdin. Sana oy vermeyen geçmişte senin yaptığın meslek olan fırıncılığı Çiftlikköy’de yapan fırıncılara ruhsat vermemek için her yolu denedin. Bunları ben değil, bire bir bu sorunları senle yaşayan Çiftlikköylüler söylüyor Sn. Dağ’’…

    Metin Dağ; “Burada yaklaşık 10-15 gazeteci arkadaşımız var. Bir parti bu haberleri servis yapıyor. Metin Dağ’la alakalı şunu yazın diye, gazeteci de yalan, yanlış her şeyi yazıyor. Hepinize de baskı yapılıyor ama gazetecilik görevinin sorumluluğunu bilen kişiler yapmıyordur” diyor.

Ayhan Polat; “Sn. Metin Dağ yalan söylüyorsun. İftira atıyorsun. Bunun hesabını TC. Mahkemeleri önünde vereceksin. Çiftlikköy Gazetesi’nin haber servisinde, iki iletişim fakültesi, bir lisans işletme mezunu, bir lise mezunu ve kendimle beraber tam altı kişi çalışıyor. 5 kişi istihdam ediyorum Sn. Dağ..! Sen ise, bu beş kişinin yanı sıra benim yıllardan beridir ekmeğimle oynuyorsun. Çiftlikköy ve Manşet Gazetelerine reklam veren, abone olanlara baskı kuruyorsun Sn. Dağ…!

  Siyasi parti servis yapıyor diyorsun, ben gazeteci kimliğimle senin de, diğer partilerin de hemen hemen her basın açıklamasını gazetemde yayınlıyorum Sn. Dağ..!

  Benim işim bu, görevim gazetecilik, siyasilerin açıklamalarını haber yapmak. 

  Yaptığın şu basın toplantısında söylediklerini, suçlamalarını tek tek yazma cesareti gösterip, yüzüne çarpmıyormuyum Sn. Dağ’’?

  Metin Dağ; “Biz yanlış haberler olduğundan dolayı, bu gazeteci hakkında 3 tekzip etmesi için yanlış haber diye dava açtık. Mahkeme kararı da aynen haberin yanlış olduğunu, tekzip etmesi gerektiğini o gazeteci arkadaşa beyan etti. Ama gazeteci arkadaşımız güvenmiş olduğu arkasına almış olduğu, siyasi partiye, güvenerek bu tekzip işlemini 3 tane yapması gerekirken birini yapıyor, ikisini yapmıyor’’.

Ayhan Polat; “Sn. Dağ tekzip nedir? Tekzip nasıl yapılır? Tekzip’i gerektiren şartlar nelerdir? Hiç birini bilmediğin yaptığın açıklamadan belli oluyor. Benim tekzip yapmadığımı iddia ediyorsun. Açtığın davanın sonucunu Çiftlikköy Gazetesi’nde manşet yaptığımda gerçeği göreceksin.

  Sn. Metin Dağ, Benim arkamda ne siyasi bir parti, ne de bir belediye başkanı var. Ama senin, besleyip danışmanlık adı altında maaş ödediğin, Yalova’da günlük bir gazetede sorumlu yazı işleri müdürlüğü yapan, para için basın ahlak kurallarını hiçe sayan bir gazeteci danışmanın olduğunu tüm Yalova biliyor. 

  Soruyorum sana, senden her ay danışmanlık adı altında para alan bu gazeteci mi, senin Yalova 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılandığın 2 davayı, “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçlarından dolayı SANIK olarak yargılandığını yazacak.

  Güldürme beni Sn. Dağ... 

  Ayrıca, hemen hemen her ay 200-300TL’lik, ilan-kutlama faturalarını ödediğin, aydan aya, bayramdan bayrama, seçimden seçime çıkan, senin yargılandığın davaların D’sini daha gazetelerinde yazamayacak kadar cesaretsiz gazetecilerin var.

  Ayhan Polat gibi gerçekleri yazabilmeleri için kırk fırın ekmek yemeleri gereken yala-besleme gazetecilerin var senin...

  Sen bunları da inkar edersin Sn. Dağ’’.

Metin Dağ; ‘’15 yıldır kimsenin şantajına boyun eğmedim, eğmemde. Bir haber gönderdi bütün basım işlerini, ben yaparsam hakkında yazı yazmam diye. Şahsi görüşme değil, aracı görüşmesiyle oldu bu olay. İkili görüşmemde ise kendisini korumamı söyledi’’.

  Ayhan Polat; “Metin Dağ’dan bir iftira daha. Bunu da yargıya taşıyacağım. Metin Dağ, tehdidi, şantajı Çiftlikköy Belediye Başkanı sıfatıyla öyle güzel yapıyor ki, beni kendisi ile karıştırdı herhalde… Ben bu yaşıma kadar, ne kendi boğazımdan, ne de iki çocuğumun boğazından haram bir tek lokma sokmadım?

  Metin Dağ basım işleri için de yalan söylüyor. Ben gazeteciyim. Gazete yayınlar, gazete basarım. Basım işini yapan danışman gazetecisine yaptırsın. Benim Çiftlikköy Belediye Başkanı Metin Dağ’ın vereceği ne baskı işine ihtiyacım var, ne de iki ayda bir yayınlanan kutlama günleri ilanlarına...

  İkili görüşmemizde, kollanmamı istemişim. Sn. Dağ, Çiftlikköy Gazetesi kurulalı sen kaç defa Çiftlikköy Gazetesi Baskı Tesislerini gelip ziyaret ettin. Ben kaç defa seninle makamına birebir gelip senle bu konuda bir görüşme yaptım. Yalancısın, iftiracısın’’.

Metin Dağ; “Ben herkese aynı mesafedeyim. Yanlışım varsa yazacaklar doğrumu da yazacaklar. Daha olmadı gazetemi satın al diye, o kişi bana geldi. Dolaylı başka başka yollardan bir çoğununda hangi kanaldan geldiğini açıklama hakkına sahibim’’.

Ayhan Polat; “Ben Metin Dağ’a gazetemi satın al demedim.”  Buda bir başka iftira.   

  Ben arkadaşlarıma, meslektaşlarıma, “Çiftlikköy Gazetesi’nin” alıcısını bulursam satarım” diyorum.

  Kendime ait bir yayını satmayı düşünmek beni en tabi hakkım değil mi?

  Metin Dağ’ın bu gazeteyi satın almasını bırakın, kapısından içeriye girmesine izin vermem. Ben para için tükürdüğünü yalayan, belediye başkanlarının, milletvekillerinin önünde eğilen, dansöz yapan gazetecilerden değilim. Ben Ayhan Polat’ım. Benim bir duruşum var. Bir çizgim var. Gazetecilik dışında hiç bir iş yapmıyorum. Gazetecilik benim işim, aşım, ekmeğim. Babam da olsa yanlışını gördüğüm de yazarım. Metin Dağ da kim.

  İki kelimeyi bir araya getiremeyen, iki satır yazıyı yazamayan adamdan Çiftlikköy Belediye Başkanı olsa ne olur?

 

Metin Dağ, “Şimdi böreği pişirip pişirip yazıyorlar, mahkemeye gidiyoruz. Bu anlattığım iki konuyla ilgili. Bu basın mensubu arkadaş gazetecilik cemiyet başkanı sıfatıyla görevim diye sürekli resmimi çekmeye çalışıyor. Ertesi gün haberi yapıp basacak ki, ilçemizdeki siyasi gücümü azaltmak için her şeyi yapacak’’.

  Ayhan Polat; “Başkan Metin Dağ’ın kabullenemediği şey, neden yargılandığı davaların duruşmalarına giriyor olmam ve duruşma öncesi kendisinden görüntü almam. Ya Sn. Dağ, senden fotoğraf görüntüsü almasam, duruşmaya girip bilgilenmesem Yalova ve Çiftlikköy halkı senin yargılandığın davalardan nasıl haberdar olacak. Ya sen bunu anlamıyorsun. Ben senin her ay 200-300TL’ye satın aldığın gazetecilerden değilim ki, senin suçlandığın bir davanın duruşmasını es geçeyim. Yine tekrarlama gereği duyuyorum. Ben gazeteciyim, çekerim, yazarım, yayınlarım.

  Ben senin aylıklı basın danışmanı gazeteci kimliği taşıyan işçin değilim’’.

  Metin Dağ; “Geçen hafta bir olay oldu. Direğin arkasında durmuş resmimi çekiyordu. Buyrun dedim arkadaşım güzel çek, yakışıklı çek güzel çıksın ki, bizde okuyalım dedim. Ben bunu zaten bekliyordum. Bir olay olsunda bende bunun hakkında suç duyurusunda bulunayım demiştir. Kendisi, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Bende savcılığa ifademi verdim, şerefsiz demişim, bilmem ne demişim, burada ağzıma almak istemiyorum’’.

    Ayhan Polat; “Metin Dağ’ı direk dibinde değil, Yalova Adliyesi önünde, 5 Temmuz 2013 saat 10:00’da, Yalova 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde SANIK olarak katıldığı ve “GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA” suçundan dolayı önce kendisini görüntüledim. Sonrasında, yargılandığı salonda davayı takip ettim.

  Dava öncesi, kendisinden adliye önünde görüntü alırken, “Çek, çek Şerefsiz..!” şeklinde başlayan hakaret ve küfürleriyle tehditlerinden dolayı kendisi hakkında Yalova Nöbetçi Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Gereken cezayı Türkiye Cumhuriyeti Adaleti’nin vereceğinden hiç kuşkum yok’’.

  Metin Dağ; “Bu haberin arkasındaki güç siyasi güçtür. Sizlere de baskı yapıyordur. Aldığım duyumlarda var. Size de baskı yapılıyor. Biz Metin Dağ’ı, halk nezaretinde yıkamadık, böle yıkmak için yanlış haberlerle mücadele ediyorlar. Ben halktan bu gücü alıyorum’’.

  Ayhan Polat; “Metin Dağ özünden çıkıp, kendi yaptığı yanlışları yok sayıp, konuyu bir başka yöne çekmeye çalışıyor.

Benim mesleğimi icra ederken, gösterdiği tahammülsüzlüğü, sözlü saldırıyı inkar ediyor. Bu hafta çıkacak olan Manşet Gazetesi’nde kare kare görüntüleri var. Dağ, yaklaşık 20 metreden yanıma kadar gelip, bana öpücük vermedi herhalde...

  Hakaret de etti, tehdit de... Bu söylediklerime bire bir şahit olan tanıklarım var.

  Dağ’ın, ettiği hakaret ve tehditlere cevap bile verme gereği bile duymadım. Dağ’a söylediğim tek cümle; “Çekerim, çekiyorum. Görevimi yapıyorum” oldu. Dağ, konuları çarpıtarak, haksızlığını hazır karşısında bulduğu bazı yandaş gazetecilere anlatarak, kendisini aklamaya çalışıyor. Buna da bazı yandaşlar balıklama dalıyorlar.

  Ayhan Polat’ın başarılarını çekemeyen, sırtlarını da Yalova’daki bazı sanayi kuruluşlarına dayayan ve bazı ulusal gazete ve haber ajanslarının muhabirlerini bir öğlen yemeğine kandıran bu kişiler satılmışlar tarafından, gazeteciliği adam gibi yapamayacak konuma geldik.

  Metin Dağ’ın, 5 Temmuz 2013 Cuma günü saat 10:00’da ki duruşmasına neden bir tek ben gazeteci sıfatı ile geldim. Belki birçok meslektaşımın haberi yoktu bu davadan.

  Haberi olan Dağ’ın yandaşı olduğu gazetecilerin hangisi gelip de Yalova Adliyesi önünde Metin Dağ’ın görüntüsünü çekebilir’’.

Metin Dağ; “Çiftlikköy halkı her şey, çok iyi takip ediyor. Bu basın mensubu arkadaşını biliyorsunuz, kendi kirasını veremeyen, çanta çanta kapı kapı dolaşan, işyeri tutamayan bir basın mensubudur. Napıyor, gazeteleri basıyor, partili de kapı kapı dolaştırıyor. Sizin hiç gazetelerinizi, partililer dolaştırdımı, servisini yaptı mı?

  Eğer size de yapıyorsa, diyeceğim bir şey yok’’.

  Ayhan Polat; “Metin Dağ, benim kira borcum olduğunu söylüyor.  

  Benim kime kira borcum, kaç TL’dir?  

  Kime kira borcum vardır?

 Dağ, bunlara cevap vermezse de dünyanın en şerefsiz insanıdır.

  Bunu kanıtlayamazsa, dünyanın en alçak mahlûku olduğunu söylüyorum kendisine...

  Beni kendi hegemonyası altına alamayan Dağ, beni iftiralarla sindirmeye çalışıyor. Bu yalanlarının hesabını da ödeyecek kendisi.

  Benim bir değil iki tane işlerimi yapabileceğim gazetemi basabileceğim da baskı tesislerim var. Senin ve gazeteci danışmanının, dünyadan haberi yok.

  Vallahi, bu yoklukları içinde, gazeteciliğimi adam gibi yapıyor, sana iki ay içinde iki defa basın toplantısı yaptırıyorsam, BRAVO bana..!

  Aman bu yazdıklarımı okuma, şekerin yükselir.