Depremle ilgili araştırma yapan Apaydın, insanların daha bilinçli konut tercihinde bulunmasına ve buna bağlı olarak da daha güvenli konutlarda yaşamayı tercih etmelerine katkıda bulunacak bir uygulamayı geliştirdi.

Apaydın bütün binaların girişine “bina kimlik kartının” konmasını önerdi. Apaydın, bütün binaların girişine “bina kimlik kartı konması” uygulamasının kentsel dönüşümü hızlandıracağını belirterek, bina kimlik kartlarında tüketicilerin ihtiyaç duyacakları her türlü bilginin bulunması gerektiğini vurguladı. Apaydın, bunun Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları Beyannamesinin de bir gereği olduğunu belirtti.

Apaydın; “Nasıl ki bir peynir alırken tüketici peynirin nerede üretildiği, kimin tarafında üretildi, üretim tarihi, içeriği, son kullanma tarihi gibi konularda tüketiciler bilgilenmekte, bir ürün olan konutlarla ilgili de tüketicilerin benzer konularda bilgilenme haklarının kullandırılmasının devletin bir sorumluluğudur. İnsanların konutların üretim tarihi, son kullanma tarihi, içinde kullanılan demirin miktarı, betonun kalitesi, binayı yapan müteahhiti, civarında risk teşkil eden binanın olup olmadığı, zeminin özelliği ve binanın depreme karşı dayanıklılığı gibi konularında bilgilendirilmesi gerekli. Ayrıca devlet nasıl bozuk eti sattırmıyorsa, depreme karşı dayanıksız olan konutların da satışının ya da kiraya verilmesinin önlenmesi gerekli” şeklinde konuştu.

Önerisinin Bakanlık tarafından kabul edilmesi için çok çaba sarf ettiğini belirten Prof. Dr. Fahri Apaydın, tüketicilerin kullandıkları binalarla ilgili bilgilendirilmelerinde daha ileri teknolojinin de kullanılması gerektiğini açıkladı.  Geliştirilecek bir akıllı telefon uygulaması ile tüketicilerin kullanacakları binaları sorgulayarak depreme karşı güvenli olup olmadığını öğrenebilmelerinin sağlanabileceğini belirten Apaydın; “Böyle bir program geliştirmek için Yalova Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve AFAD Yalova İl Müdürlüğü ile birlikte Ulusal Deprem Araştırma Projesine başvuruldu. Projenin kabul edilmesi halinde gelişmiş bir programın yazılarak Bakanlığa teslim edilecek ve ardından vatandaşın kullanımına sunulacak” dedi.