Yalova Üniversitesi Hukuk Topluluğu, çok sayıda akademisyen ve öğrencinin yoğun ilgi gösterdiği bir etkinliğe daha imza attı. Adli bilimci Prof. Dr. Sevil Atasoy’un davetli olduğu ve hukukta suç ve masumiyet kavramlarının masaya yatırıldığı söyleşi, Yalova Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Güler Alkan ve Yalova Barosu Başkanı Av. Hakan Gergeroğlu’nun katılımıya gerçekleşti.

Alkan, tüm kadınlara dayanışma çağrısı yaptı

Programın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Alkan etkinliği düzenleyen Yalova Üniversitesi Hukuk Topluluğu’na ve programın konuşmacı konuğu Prof. Dr. Sevil Atasoy’a katılımlarından dolayı teşekkür etti. Rektör Alkan öğrenci kulüplerinin üniversiteler ve öğrenciler için önemine değinerek öğrencilerin eğitim gördüğü alanlarda çeşitli kulüpler vasıtayla kendilerini geliştirme imkânı bulduklarını ifade etti. Aktif olarak kulüp faaliyetlerine katılan öğrencilerin iş hayatına atılırken daha avantajlı olduklarını belirten Alkan kendilerinin de öğrencilere bu hususlarda destek vermeye hazır olduklarını belirtti.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili de konuşan Prof. Dr. Güler Alkan, tüm dünya kadınlarının, Kadınlar Günü’nü tebrik etti. Kadınların yaşadıkları sorunlara değinen Alkan bu zorluklarla mücadele için tüm kadınlara dayanışma çağrısında bulundu.

Atasoy, Masumiyet karinesi korunmasını vurguladı

Hukukta masumiyet karinesi ve ‘Masumiyeti kanıtlanıncaya dek suçlu’ ifadelerini açıklayarak söze başlayan Prof. Dr. Sevil Atasoy ise adli vakalarda genellikle dikkat edilmeyen birtakım detayların büyük önem taşıdığını ifade etti. İnsan beyninin geçmişte gördüğü ve duyduğu her şeyi kusursuzca hatırlayamadığını ve bununla ilgili zaman zaman yanılabildiğini ifade eden Atasoy görgü tanığı yönteminin de mahkûmiyete temel gerekçe olamayabileceğini söyledi. Görgü tanığı yönteminin birçok masum insanı mahkûm ettirdiğini söyleyen Atasoy, ellerinde yanlış hükümlerle masum olduğu halde yıllarca hapis cezası alan 400 kişilik bir koleksiyon bulunduğunu ve bunun büyük çoğunluğunun görgü tanığı ifadeleriyle mahkûm edilmiş kişilerden oluştuğunu söyledi.

Olayların faili olduğu şüphesiyle yakalanan bazı kişilerin olayın faili olmadığı halde ben yaptım demesi nedeniyle de bazı haksız mahkûmiyetler yaşandığını ifade eden Atasoy bunun uzun süren sorguların getirdiği psikolojik baskı ve şüphelinin ruh sağlığının yerinde olmaması gibi nedenlere dayandığını söyledi. Prof. Dr. Sevil Atasoy yaşanan olaylarda ne ‘Ben gördüm’ diyene, ne de ‘Ben yaptım’ diyene yüzde yüz itibar edilmemesi ve olayın bilimsel veriler ışığında çok yönlü olarak araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. Masumiyet karinesinin korunması ve masum insanların cezaevlerinde kalmaması için daha özenli çalışmalar yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Atasoy bu hususta en büyük görevin hukukçulara düştüğünü söyleyerek sözlerini tamamladı.