Alınan kararlar sonucunda;

Koronavirüs tanısı konulan hastalarımızın temaslılarına ilişkin olarak bazı durumlarda eksik bilgi (ekonomik kaygılarla özel sektörde çalışan temaslı kişiler hakkında doğru bilgi verilmemesi) verdikleri; bazı durumlarda ise gerçekte temaslı olmayan kişilerin (temasta olunmadığı halde farklı sebeplerle kamu personelinin temaslı olarak bildirilmesi) temaslı kişiler olarak bildirdikleri tespit edilmiştir. Salgınla mücadelenin en önemli unsurlarından birisi olan “filyasyon” çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için tanı konulmuş kişilerin yakın dönemde temaslı oldukları kişiler hakkında en doğru bilgiyi eksiksiz şekilde vermeleri son derece önem taşımaktadır.

Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi ile “bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacağı” hükme bağlanmıştır. Salgınla mücadelede temel Kanun olan 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci maddesinde ise İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurullarının halk sağlığını korumak amacıyla hastalığın ortadan kaldırılmasına yönelik önlemlerin uygulanmasını sağlayacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu doğrultuda; Koronavirüs tanılı hastalar tarafından temaslı kişiler hakkında yapılan eksik veya yanıltıcı veya gerçeğe aykırı beyan ve bildirimlerin tespit edilmesi halinde ilgili kişiler hakkında Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi gereğince işlem tesis edilmesine, oy birliği ile karar verildi.