Yalova platformu yetkilisinin açıklaması; ‘17 Ağustos 1999’da Yalova’yı ve tüm bölgeyi derinden etkileyen 7,4’lük deprem on binlerce cana mal olmuş, yakınlarımızı, arkadaşlarımızı, dostlarımızı, pek çok değerli insanı bizden koparmış, pek çok insanı sakat bıraktığı ve pek çok aile ocağını söndürdüğü gibi, ülke ekonomisinde de ciddi sarsıntıya yol açmıştı. Bu büyük depremde yaşamını kaybedenleri bir kez daha saygıyla anıyoruz.

      Büyük depremin üzerinden geçen 14 yılda bazı şeyler değişti. Binalar artık daha sağlam yapılıyor, zemin etüdleri daha ayrıntılı. Depremde ne yapılacağına dair eğitimler veriliyor. Yeterli mi? 30 bini aşkın insanı kaybettiğimiz bir felaketin ardından, Kuzey Anadolu Fay hattının ölümcül rotası üzerinde yer alan Yalova için bu tedbirleri yeterli görmüyoruz.

     Zira aradan geçen 14 yılda ölüm ovası olarak bilinen Hacımehmet Ovası imara açıldı. Riskli zeminler insanların yeni yaşam alanlarıyla doldu. Fay hatlarının geçtiği Taşköprü bölgesindeki kimya sanayisinin riski konuşulurken, zaten mevcut tehlikeler yetmezmiş gibi 50 bin ton yanıcı, parlayıcı, patlayıcı ve kanserojen kimyasal tanklarının yanı başına bir de kömür yakıtlı termik santral konduruldu. Tüm bunların yanı başına yapılmak istenen 710 bin tonluk kimyasal depolama tesisinden, bölge halkının yoğun protestoları sonucunda iktidar vazgeçirilebildi.

     14 yıl önceki büyük deprem sonrasında Yalova'da Aksa Fabrikasındaki kimyasal akrilonitril ( ACN ) sızıntısı nedeniyle bölgede doğal yaşamın zarar gördüğünü ve sızıntının insan hayatını tehdit edici boyutlara ulaşması nedeniyle bölgede 8,5 km’lik bir alanın boşaltıldığını herkese bir kez daha hatırlatıyoruz. Felaketten aldığımız ders yeterince büyük değil ki, olası bir büyük depremde daha vahim sonuçlara neden olabilecek kimyasal büyümeye izin veriliyor. Buna izin veren, göz yuman politikacıların, ister yerel düzeyde ister Ankara nezdinde olsun, yaşanabilecek çok daha kötü gelişmelerin sorumlusu olacaklarını bir kez daha hatırlatıyor, “deprem değil, rant açgözlülüğü öldürür”