Evet, son günlerde gündem Yalova’da Karma OSB kurulmasına ilişkin kararlar. Yalova daha henüz OSB ye sahip olamamış yıllardır sürekli kurulma aşamasında olan OSB’leri olan bir il. Hatta OSB si olmayan tek il YALOVA. Yalova’da OSB olmalı mı? Evet, kesinlikle OSB olmalı ancak bazı sınırlamalar ve kısıtlamalarla olmalı, ne olursa olsun mantığı ile değil ya da hangi fabrika olursa olsun yeter ki gelsin mantığı ile değil.

Hepimizin bildiği gibi Yalova özel küçük bir il, Ülkemizin en küçük yüzölçümüne sahip ve aynı zamanda 105 km denize sınırı olan bir iliz biz ve denizimiz, dünya harikası kaplıcalarımız, eşsiz güzellikte ormanlarımız ve kendimize özel bitki örtümüz var. Hatta çok güzel bir proje olan Mavi-Yeşil yol projeleri ile hafta sonu İstanbul gibi büyük şehirlerden kaçarak gelip biraz doğa ile baş başa kalıp motive olmak isteyenlerin sığınağı olan güzel bir ilimiz var.

Böyle bir şehirde kim ve hangi amaçla KARMA OSB ister ben anlamadım aslında. İsteyen birkaç kişi dışında hiç kimse de anlamadı.

Kim ister bu karma OSB’yi? Bence Yalovalı olmayan birileri, burada yaşamamış yaşamayan yaşamayacak olanlar, Yalova’yı sevmeyenler, Yalova’yı yönetemeyenler, Yalova’yı temsil edemeyenler, Yalova’nın geleceğini umursamayanlardan başka kim isteyebilir ki?

Sorun karma OSB de değil aslında asıl sorun bu karma OSB içinde hangi fabrikaların olacağı ve ne üreteceği. Çevreye, doğaya, ormanlarımıza, insanlarımıza ne tür zararlar verebileceği. Kurulacak olan fabrikaların 10-20-30 yıl sonra Yalova mızı ne hale getireceğidir. Demir çelik fabrikaları kimya fabrikaları gibi fabrikalar kurulacak deniyor. Önce haddehane kurulacak dendi sonra ileride burada demir de üretilecekmiş. Belki sonradan daha neler olur kimse bilmiyor. Sınırı yok ne olacağı nerede duracağı nereye kadar gidebileceği ile ilgili kimsenin bir bilgisi ve fikri de yok.

Burada demir çelik fabrikalarını çevreye ne tür zararlar verebileceğini anlatmaya gerek yok, bilgi çağında internet kullanan herkes bunu kolayca öğrenebilir.

Yalova da hep böyle oldu böyle yapılıyor, şehrin geleceğini etkileyecek önemli kararlar alınıyor, imar planları yapılıyor, alınıyor, satılıyor ama Yalova halkına kimse bir şey sormaya tenezzül etmiyor. Bizim oylarımız ile bizi temsil etmek için seçilmiş olanlar Yalova halkını hiç kaale almıyor dinlemiyor sormuyor hesaba katmıyor. Yapıyorlar sonra da küçük menfaatler elde edip oturup seyrediyorlar, üstelik yaptıklarının hesabını da vermiyorlar hatta vermeyeceklerinden de eminler.

Geçmişte yapılmış olan yanlış işler, imar değişikleri, rant projeleri, Arberetum arazisinin satılması imara açılması, yanlış projelere harcanmış milyonlarca liranın hesabını kimsecikler vermedi. Zaten de vermeyecek yanı yapanın yanında kalıyor ve kalacak. İşte bu anlayış ve duygular içinde bizim seçtiklerimiz bize sormadan biz istemesek de birkaç kişinin menfaati küçük büyük çıkarları uğruna şehre ihanet etmeye devam ediyorlar. Çok iyi hatırlıyorum geçmişte eski Elyaf arazisine kurulması planlanan VOPAK kimyasal tesisi ciddi bir karşı çıkıştan sonra durdurulmuştu. Çok da doğru bir karar olmuştu. Bir kaç kişi rant-menfaat sağlayacak diye şehrimizin çocuklarımızın geleceğini feda edemeyiz.

Gündem deki Karma OSB için ve hatalı imar planları için de tüm Yalova olarak doğru bir karşı duruş sergilenebilirse bu hatalar durdurulabilir. Yalova halkına rağmen, Yalova halkını hiçe sayarak Yalova’nın geleceğini karatacak işler yapılmamalı yapılmaz. Biz yaptık oldu mantığı ile yapılan işlerin sonu hayır olmaz, olmayacaktır. BU hatalı işlere kalkışanların yol yakınken hatadan dönmeleri en doğru seçim olacaktır.

İmkânsızlık yalnız sersemlerin sözlüğünde bulunan bir kelimedir. Napolyon