2017 yılı boyunca her ayın ikinci perşembesi gerçekleştirilecek olan programın ilk konuğu Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman oldu.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kent Konseyi Başkanı İsmail Mutlu; “Yeni bir gelenek başlatıyoruz. Yalova halkıyla, bürokratlarıyla, meclis üyeleriyle her ay bir araya gelmeyi düşünüyoruz. Yalova’nın tanıtılması kültürel ve sosyal hayatının daha üst noktaya taşınması amacıyla bu toplantılarımızı bu gün başlattık. Her ayın ikinci perşembesinde saat 14.00’da bu toplantılarımızı yapacağız. Önümüzdeki toplantıyı şimdiden duyurmak istiyorum. Önümüzdeki toplantımızda Sayın Muhsin Sevencan Hocamız Yalova’nın kökleri ve tarihi ile ilgili sunumu şeklinde olacak. Yalova’nın köklerini tarihini anlatacağız, tartışacağız” dedi.

Yalova Kenti yıllardır kimlik bunalımında

Konuşmasına 8 Ocak 1998 yılında Yalova Gazetesi’nde yazdığı “Sanayi mi, turizm mi, tarım mı” başlıklı baş yazısını okuyarak başlayan Başkan Salman 1998 yılından bu yana aynı tartışmaların devam ettiğini ve bir değişiklik yaşanmadığını belirtti.

Başkan Salman; “Yalova 21 yıl önce il olmuş. Yalova’nın planlanması çok daha gerilerde doğru yapılmamış. En basitinden bu  gün trafik sorununun bu denli ortaya çıkacağı planlanmamış. Günü kurtarmak adına 10 yıllık 20 yıllık planlarla geçiştirilmiş. Nüfusunun bu kadar artacağını kimse düşünmemiş.

Yalova yaşanacak bir kent olarak planlanmak zorunda. 1998’den beri Yalova’nın sektörel kimliği ne olsun diye tartışıyoruz. Un, yağ, şeker ne ararsanız varda bir türlü memleketimizden, Yalova’dan bir helva yapıp da buraya sıcak para kazandıracak, burayı işler hale getirecek, insanları mutlu edecek bir ekonomik sektörü kazandıramamışız. Tabi şunun altını çizmekte fayda var. Ülkenin ekonomisi kötü durumdayken, Yalova ekonomisinin şahlanacak hali yok. Bu da bir gerçek. Önce ülkenin durumu düzelecek sonra Yalova’da ekonomi düzene girecek.

Yalova’dan ne olur?

Yalova’dan sanayi kenti olur mu? Olmaz kimse hayal görmesin. Bu bir gerçek. Kentin coğrafi yapısı buna müsait değil. Tarım… Arazi rantının bu kadar yüksek olduğu bir kentte artık tarımdan bahsetmekte mümkün değil. Burası ideal bir üniversite kenti olabilirdi. Fakat ne yazık Yalova Üniversitesinin kurulması 2008’e kaldı. Türkiye’de de en son üniversite kurulan üç kentten biri. Ne yazık ki üniversite bir türlü öğrenci sayısını belli bir seviyenin üzerine çıkaramadı. 

Elimizde bir tek turizm sektörü var. Benim önemsediğim birinci derece sektör turizm.  Kentin sektörel kimliğinin adını koymamız gerekiyor. Benim bu yöndeki hedefim burasının kongre, seminer olabiliyorsa fuar turizm merkezi olmasından yana. Yalova’da bir fuar alanı olması Yalova’ya büyük değer katar. İstanbul’un burnunun dibindeki Yalova bu iş için kaçınılmaz bir il. Buraya konuşlandırılacak bir fuar merkezi 12 ay 365 gün bu kente katma değer kazandıracaktır dedi” dedi. Haber: Sezgin Altınel