Zaman hızla akıp giderken yeniliklerin ve yenilenmenin ayakta kalabilmenin ilk şartı olduğunda herkes hemfikirdir. Hangi işi yaparsanız yapınız, hangi alanda olursa olsun pandemi den sonra ekmek aslanın ağzında dersek abartmamış oluruz. Elektronik uygulamalar, uzaktan çalışma, e uygulamalar, e ticaret derken teknoloji daha fazla hayatımızda. Ticari yaşamda teknolojik gelişmelerin gerisinde kalan her müteşebbis maalesef sistem dışında kalacaktır. Rekabet ortamının bu denli arttığı, uluslararası piyasadan parmaklarımızın ucunda bir ekranda alıcı ve satıcının buluştuğu çağda rekabet gücümüzü artırmamız lazım.

             Eğitimde maalesef her ne kadar değerli öğretmenlerimizin yoğun gayreti olsa da yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Çocuklarımız için 1,5 yıllık dönem hayatlarında eksik kaldı. Telafi edilmeye çalışılıyor, kişisel olarak da çocuklarımız daha fazla kitapla buluşsa da yine de normalleşen hayattaki okul ortamını arıyoruz.

             Önümüzde yaz dönemi var. Rakamlarla pandemi ne kadar azalsa da aşılamada rekorlar kırılsa da yine de tedbirlere daha fazla uymamız gereken zaman dilimindeyiz. Çünkü geçmişte 5 binli rakamları görmüştük vaka sayısında. Sonrasında biliyorsunuz durum kötüye gitti. Yaz dönemi bizi gevşetmemeli. Maske ve mesafe her zaman bizim ön koşulumuzdur. Turizm işletmeleri tedbirleri sıkı şekilde uygulayarak müşterilerine hizmet vermeye başladılar. Yaz döneminde riski artırmadan bu iyi gidişata katkımız olmalıdır.

            Gündemde denizlerimizde oluşan müsilaj var… Yalova ilimizde çalışmalar gayet iyi gidiyor. Kirletici unsurlara gerekli yaptırımlar uygulanıyor, uygulanmalı da… Kimsenin kirletme kaynağı olma riskine giremeyecek kadar tedbirler caydırıcı olmalı. Hiçbir işyeri de kirletmesinin yanına kar kalacağını düşünememeli. İşyerinin gerekli koşulları taşımadan açılamayacağını bilmeli… Caydırıcı tedbirler başka boyuta bile taşınabilir. Kamuoyu ile kirletici firmaların paylaşılması toplumsal baskıyı artıracaktır. Bunu da göze alamayacaklardır.

              Her yaz döneminde suda boğulma vakaları canlara mal oluyor. Aslında müsilaj problemi olmayan şehirlerde özellikle sulama kanallarına giren çocuklar yönüyle radikal tedbirler alınmalı. Boğulma riskinin yüksek olduğu kanallar, tatlı su gölleri hep risk. Anne babaların çocuklarını daha fazla   gözetim altında tutmaları gereken dönemdeyiz.

             Pandeminin verdiği psikolojik etki bilim insanları tarafından da ortaya konuyor. Özellikle çocukların, gençlerin daha fazla doğa ile buluşturmamız gerekiyor yaz ile. Hayata dönüşte doğa en güzel alan. Kırlarda koşturan, oyun oynayan, uçurtma uçuran, çimenlerin üzerine uzanıp gökyüzünü seyreden çocuklar görmek istiyorum. Bunlar basit dokunuşlarla elde edilebilecek şeyler. Benim aklıma gelmeyen ve sizlerin ufku ile artırılacak o kadar çok aktivite var ki…

             Çeşitli konularda kısa kısa köşe yazım ile bu hafta sizlerle buluştuk yine… Başka bir yazımda daha buluşana kadar kalın sağlıcakla…