Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki elim kaza ile ilgili oldukça çok şey konuşuldu yazıldı. Bu gidişle daha çok şeyler de yazılacak ve konuşulacak. Olayı sadece bu fabrika özelinde alıp değerlendirmek ve hemen her konuya bu özel olay çerçevesinde karar vermek hatalı bir bakış açısı olacaktır. Ancak bu ve buna benzer olaylar yangın – patlama- iş güvenliği gibi konularda daha duyalı olmamız gerektiği ve yanlışların bir an önce düzeltilmesi gerektiğinin köşe taşları olacaktır.

Hendekteki fabrika kazasını özelde sebepleri- sonuçları ciddi bir olay sonrası olay yeri incelemesi sonucunda ortaya çıkacaktır. Şimdiden olay şundan ya da bundan dolayı olmuştur demek gerçekten de doğru bir görüş olmayacaktır. Ancak bu ve buna benzer olayların olup olmaması ile ilgili ana bir çerçeveyi belirmek ve tüm konuları bu çerçevede değerlendirmek gerekliliği de kaçınılmazdır.

Yangın güvenliği ile ilgili temel konulardan biri mevzuattır, bu gibi özel tesislerin dışında Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik yürürlükte ki bu yönetmelik te en son 2015 te revize edilmiş. Havai fişek ya da patlayıcı piroteknik malzeme üretimi için Tekel dışı bırakılan patlayıcı maddelerle ilgili, av malzemesi ve benzerlerinin usul ve esaslarına ilişkin tüzük yürürlükte. Bu tüzüğe internet üzerinden de erişebilirsiniz. (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=8712028&MevzuatTur=2&MevzuatTertip=5 ) Tüzük 1987 de yayınlanmış ve en son 2001 de bazı değişikliler yapılmış. Tüzük incelediğinde günümüz gereklerine uygun olmadığı, tüzükte muğlak, tanımlanması gereken, net olarak ifade edilmesi gereken birçok teknik konu ve madde olduğu görülecektir.

Öncelikli olarak mevzuat revize edilmeli, düzenlenmeli ve uygulamadaki boşluklar hatalar giderilmelidir. Tabi ki iş sadece mevzuatı düzenlemekle bitmiyor. Mevzuatın uygulama sürecinde işletmelere ruhsat verme sürecindeki ve sorasındaki işletme sürecindeki detaylar ve gerekle de yerine getirilmelidir.

Tüm tesislerde, binalarda olduğu gibi bu tür binalarda da yangın güvenliği daha tasarım aşamasında başlamalıdır. Fabrika tasarlanırken bir yangın güvenlik uzmanı görüşlerine dayalı olarak yapısal önlemler alınmalı, mekanik ve elektrik tesisatlarının tasarımı yangı güvenlik kurallarına uygun olarak daha en balında yapılmalıdır. Bir uzman tarafından yapılacak yangın-patlama risk analizine göre yangın konsepti belirlenmeli bu konsepte göre yangın yönergesi hazırlanmalıdır. Binanın tüm yapısallığı buna uygun olarak yapılmalıdır. Yangın güvenlik ile ilgili pasif-aktif tüm önlemler, tüm alarm algılama söndürme sistemleri daha en başından eksiksiz olarak hesaplanıp tasarlanarak yapılmalıdır. Üretim projesi de yangın güvenlik yönergesine uygun olarak tasarlanmalı ve kurulmalıdır.

Fabrikadaki her sistemi doğru yapmakla da iş bitmiş sayılmaz çünkü tüm bu sistemlerin sürekli ve sürdürülebilir olarak çalışır durumda olması sağlanmalıdır. Gerekli kontroller, denetlemeler ve periyodik bakımları yapılmalıdır. Sistemlerin tamamı eksiksiz doğru çalışsa bile yangın ve patlama riski bertaraf edilmiş sayılmaz. Çünkü bu tür kazalardaki en önemli etken İNSAN faktörüdür.

En büyük risk olarak sürekli karşımızda duran insandan kaynaklı risk faktörünü en aza indirgemenin tek yolu eğitimdir, eğitim ise bir seferlik yapılacak bir durum değildir. Fabrika çalışanları yılda dört kez ciddi bir biçimde eğitilmeli ve bu eğitim her seferinde aynı ciddiyet ile yapılmalıdır ta ki eğitimler sonucunda çalışanların büyük çoğunluğu sürekli eğitimli ve en önemlisi eğitimden kaynaklı bilinç ve hassasiyet sahibi olabilsinler.

Yangın güvenliği konusunda unutulmaması gereken en önemli mottolardan biri şudur ki, mecburiyetleri değil gerekenleri yapın. Sadece kanuni zorunlulukları yerine getirip ruhsat almak amacı yaptığınız işler yetersiz kalabilir. Kanunlar sadece en az gereklilikleri tanımlar. Doğru yaklaşım, önlem almadan önce işin uzmanından yardım almanızdır.