Enflasyonun etkilerini algılamak için ekonomist olmaya gerek yok. Çarşıya pazara çıktığımızda rahatlıkla hissederiz. Ülkemize döviz kuru üzerinden geçtiğimiz aylarda yurt dışından yapılmak istenen operasyon aziz milletimiz tarafından püskürtüldü adeta. Lakin döviz kuru fırsatçıları zamma bahane bulurken dövizdeki düşüşe karşı üç maymunu oynamayı kendilerine ilke edindiler. Haksızca yapılan zamlara karşı tüketiciler ciddi tepki içinde. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız da en yüksek perdeden bu duruma kamuoyu önünde ciddi karşı duruş sergiledi. Gerçekten vicdansız, piyasanın gerçeklerine uymayan fahiş zamcıları afişe edilmeyi hak ediyorlar adeta. Serbest piyasa ekonomisi söyleminin ardına saklanamazlar. Bir bakıyoruz patateste soğanda,bir  bakıyoruz  kağıtta bu spekülatif hareketler yaşanıyor. Döviz kurunu bahane edip zam yapanlar şimdi döviz kurundaki düşüş oranın çok çok altında indirim yapıyor görünerek vatandaşın gözünü boyamaya devam ediyorlar. Aslında fiyat artışları domino etkisini gösterir piyasada. 

    Piyasaya iyimserlik havası kazandırmak lazım. Tüm göstergeler  iyi iken bu zamlar nedir anlaşılır değil. Tüketici doğal olarak harcamayı kısıyor, bunun sonucunda piyasadaki fahiş zamcılar yüzünden para döngüsündeki hız düşüyor. Bu sarmal zamcıları bir süre sonra otomatikman yine etkiliyor, onlarda yine zam yapıyor. Eskilerin tabiri ile sürümden kazanmak sabrını göstermeyenler bir süre sonra iflası boyluyorlar. Piyasa gerçekleri ile yüzleşmeleri gereken zamcılar için bilinçli tüketiciler olarak en iyi yaptırımı yapmak elimizde. İyi bir fiyat araştırması yapmadan alışveriş yapmamak en iyi yaptırım olsa gerek. Gerisini onlar düşünsünler...

    Çok önemli bir diğer konu çocuklarımızın okuma alışkanlıkları olacak. Maalesef çocuklarımızın kitapla geçirdikleri süre her geçen gün azalıyor. Teknoloji okuma alışkanlığının iyice azalmasına neden oluyor. Kitaba olan sevginin, adeta acıkmak gibi kitap okumaya susamışlığını gündemde tutmak gerekiyor. Sadece eğitim camiası ile bu başarı elde edilemez. Evde eğer ailece okuma saati yoksa çocuk sadece derslerine odaklanacak ama eksik beslenmiş olacaktır. Bu konuyu ilimizin STK’larının dikkatlerine sunuyorum. Birkaç STK’nın bu konudaki çalışması var ama öğrenci yüzdesine vurulursa daha geniş bir yelpazeye yayılması gerekiyor. Bir kampanya ile ve sosyal medyadan da desteklenerek kitap okumanın özendirilerek bu konuya dikkat çekilmesi gerekiyor. Yarıyıl tatilinde çocuklarımızın severek ve eğlenerek kitapla daha fazla buluşmalarını sağlamak onlara hayatı tanımada en büyük destek olacaktır. Çeşitli projeler geliştirilebilir. Bu projeler ile daha fazla genç kitapla buluşturulabilirse ne mutlu bizlere…

    Başka bir yazımda buluşana kadar kalın sağlıcakla.