Çin’de hayvanlardan insanlara ve oradan da tüm Dünya’ya yayılan KORONAVİRÜS aylardır tüm Dünya gündemini meşgul ediyor. Dünya adeta bir kasabaya dönmüş, tüm insanlık belki de tarihinde ilk defa renk, ırk, dil, din ayrımı yapmadan bir ailenin bireyleri bilinciyle bir virüsle mücadele ediyor. Bu durum insanlık adını çok kıymetli ve çok önemlidir. Daha düne kadar çıkar çatışmaları yüzünden yüzbinlerce insanı öldüren, milyonlarcasını yerinden yurdundan eden devletler, şimdi bu ortak sorunu yok etmek için tamamı aynı safta büyük bir mücadele veriyor. Virüsle mücadele etmenin en etkili yolunun dengeli beslenme, temizlik ve kalabalık yerlere çıkmamak olduğunu söylüyor bilim adamları. Ayrıca risk gurubunda olanların da belli bir süre evlerinden dışarı çıkmamalarını belirtiyorlar. Henüz aşısı ve ilacı olmayan bu virüsün değişkenliği nedeniyle bulunabilecek aşının da çok etkili olacağı düşünülmüyor.

Ülkemize bir göz atacak olursak gerek devletimizin aldığı tedbirler ve su, sabun ve kolonyanın günlük yaşantımızdaki yeri dolayısıyla şu ana kadar virüs salgın haline gelmemiştir. Bu durum elbette virüsün salgın haline gelmeyeceği anlamına gelmiyor. Özellikle umreden gelen yaklaşık 20.000 vatandaşımızın kesinlikle Sağlık Bakanlığımızın duyurularına uyarak belli bir süre evlerinden dışarı çıkmamaları, yakınlarının da bu kardeşlerimizi ziyaret etmemeleri çok büyük önem arz etmektedir. Hepimiz devletimizin aldığı tedbirlere harfiyen uyarsak millet ve ülke olarak bu sorundan en az hasarla kurtulacağımıza inanıyorum. Umudum ve inancım bu sorunu tüm insanlık el ele vererek kısa sürede yok edeceğidir. Dilerim bu virüs hepimizin aynı gezegende yaşadığımızı bize yeniden hatırlatır ve insanın insana yaptığı zulüm sonsuza dek rafa kaldırılır. Rabbim tüm insanlığa sağlık, barış, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma içerisinde Dünya vatandaşı olarak birlikte yaşamanın huzur ve mutluluğunu nasip etsin. Hoşça kalın, sağlıcakla kalın.