Psikiyatri poliklinikleri oldukça yoğunmuş…

Zaten çekirdek gibi “antidepresan” tükettiğimizden belli…

Fındık fıstık yer gibi ilaç tüketiyoruz…

İlaçsız öğünümüz yok gibi.

Şiddeti kanıksamış ruh halimiz direnmekten vaz geçti anlaşılan.

Müslüman memlekette şiddettin her türlüsünden yorgun düşmüş haldeyiz.

Hayatında kadına el kaldırmamış bir peygamberin kadın döven kadın öldüren ümmetine söylenecek söz bulamıyoruz.

Referansları kimdir nedir bilmem, ama asla Peygamberim değil bundan eminim.

Ve gündemi meşgul eden tatsız tuzsuz benzeri birçok mesele.

Merhamet ve vicdan nimetinden mahrum kalışın perişanlığı.

Kötülüğe alkış tutuğunuz yerde iyiliği yeşertemezsiniz.

“Yaşasın kötülük” diye bağıran şeytanın avanelerine söz geçirmeniz imkânsızdır.

Merhametini, sevgisini, saygısını kaybetmek üzere olan bir toplum

gökten taş yağmasını mı beklesin.

Egosunu nefisini ALLAH yerine koyup tapınanlardan bahseder Kuran

Hevesini kendine tanrı edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın“?buyurur.(Furkan 43,Diyanet meal)

Biz demeyi çoktan unutmuş gibi davranıyorsak, başkalarının hakkını görebilir veya gözetebilir miyiz?

“Kul hakkından korkmak gibi bir erdemimiz vardı, o müstesna değerimizi nerede kaybettik biz.

Gece yarısı Çakal ulumasını andıran sesler.

Bülbüllerin şakımalarından mahrum etti bizi.

Kulaklarımıza çöreklenen uğultunun tarifini yapamıyoruz.

Hayatı,” hızlı yaşamak ve genç ölme’nin afetinden nasıl kurtaracağız?

Gözlerimizi kapatmışken dünyanın karanlık olduğunu haykırmanın faydası var mı?

İnsanlar gibi Toplumlarda sosyolojik buhranların içine düşebilirler, yani hasta olurlar. Sosyolojik tahammül eşiği aşıldığında bir takım arızalar kaçınılmazdır.

Hastalığın belirti tablosunu görebilecek Selim bir kalp bizim için ütopya değildir elbet.

Ve zaten mesele Ahlakidir.

Ahlakın iman için nasıl bir gereklilik olduğu husususun ıskalanmasıdır.

Çünkü Ahlak ibadetin zeminidir.

İbadet bu zemini besleyen unsurdur.

Bizim ibadet gibi bir meselemiz olmadı.

Hamdolsun camilerimiz cumalarda dolup taşıyor(!)

Bizim hayatın pratiğine taşıyamadığımız “peygamber Ahlakı” hasretimiz var.

Görülüyor ki, bir yerlerde su kaçağı var. Bir cinlik, bir hainlik var. Kitaba uymak gibi bir faziletin terkedilmesi var.

Ve artık” trend” kitabına uydurmaksa

Buyurun cenaze namazına…