Çevreye saygılı, sorumlu olan sanayici ve yatırımcıya karşı olmadığını söyleyen Doğan,” Partimin çevre ve sanayi politikaları ile inancım doğrultusunda gereken mücadeleyi verdim. Yüksek sesle endişelerimi dile getirdim. İmar planlarında sanayi olarak gösterilen alanlarda gerekli plan notlarını işletmek için gerekli mücadeleyi verdim veririm de. Beklerdim ki,  eleştiri getiren arkadaşlar benim kadar mücadele versin.  Benden sanayiyi bırakıp sadece çevre ile ilgilenmem bekleniyor anlaşılan. CHP’nin Çevre, Sanayi ve Enerji Politikası ile programı belli. Benim ve partimin çevreye uyumlu zarar vermeyen sanayici ve yatırımcı ile bir sorunu olamaz. Endişelerimizi de söyleriz söyledikte. Gemi İhtisas OSB De yer seçimi yanlış dedik. Kimyasal Depolamada ve hazine yerleri ile ilgili verdiğim mücadele ortada. Santra’la uygun imar planı yapanlar da ortada.” Dedi.

     Çiftlikköy ve Taşköprü sahillerinin en az Yalova sahili kadar temiz olduğunu söyleyen Doğan, ”Ben Taşköprü’de ve Çiftlikköy’de yaşıyorum ve denize de giriyorum. Santralın 600 m yakınında bulunan site sakinleri ile denize giriyorum şikâyetleri yok. Taşköprü halkı rahatsız değiliz diyor. Yalan mı söyleyeyim. Gelsinler görsünler, Yalova sahili ve denizi ile mukayese etsinler numune alsınlar. En az Yalova Sahilleri kadar temiz olduğunu görecekler. Öyle kimseye göz bebeğimiz de demedik. Ama bir laf var yiğidi öldür hakkını da ver. Doğruları da söylemezseniz inanırlığınız kalmaz. Aksa ülke ve Yalova önemli ve değerli bir kuruluş Ülkeye, Ekonomiye, istihdama,  Yalova’ya, Taşköprü’ye ve spora yaptıkları hizmetler ortada, Aksa Meslek Lisesi, RDKM, Yapacakları Üniversite idari binası ve daha birçok hizmetleri var Yalova’da. Son derece iyi yetişmiş, sorumlu, disiplinli ve işini iyi yapan insanlar. Keşke Yalova’ya gelen tüm yatırımcılar AKKÖK’ler gibi olsa demişim. Dedim çünkü bundan 6 ay önce, gece 02.00 insanın nefesini tıkayan berbat mı berbat bir koku. Aradım Aktops Genel Müdürü Sayın Celal Özel Bey’i. Sert bir dille “burada biz de yaşıyoruz bulun ve kesin şu kokuyu” dedim. 1 saat içinde tüm genel müdürler ve ekibi geldiler işlerinin başına. İstanbul’dan bile gelen oldu. Koku bizden değil ama yerini bulduk dediler.  Baktık ki o berbat kokuyu yapan Küçük Sanayi sitesinde buğday kurutan 100 m2 küçücük bir dükkân.” Şimdi O Akkök Genel Müdürlerine, ekibine, işçisine hakkını vermeyelim mi. keşke her yatırımcı böyle olsa demeyelim mi?”dedi.

 

    Doğan,” OSB dediğim alan imar planı kesinleşmiş sanayi alanıdır. Yani bu plana göre isteyenin çevreye uygun sanayi yatırımı yapma hakkı var. Yeni sanayi alanı önermedik, Aksa Fabrikasının etrafında 1200 m yarıçapında Sağlık Koruma Bandı vardır. Bu bant başkasının mülkündedir. Bu durum her iki taraf için de 1989 yılından beri gelen çözülmesi gereken ciddi bir sorundur. Eleştiri yapan arkadaşlar,  burada mülkleri olsa ne yaparlardı. Ben her iki tarafın yaşadığı sıkıntı ve probleme çözüm üretmek ve fikrimi söylemek zorundayım. Aklıma gelmişken söyleyeyim, 1 m2 yerim yok o bant içinde. 1996 yılında resmi olarak OSB talep yazısı yazdım. Yazdığımın arkasındayım. OSB olursa Sağlık Koruma Bandının mülkiyet sorunu da fiilen çözülür. Çözülmeli de. Çünkü bu bant içinde konut olmaması lazım... Ama 150 civarında konut ve bu konutlarda yaşayan var. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Ama ateşte düştüğü yeri yakar” şeklinde konuştu.