Covid19 süreci ile beraber hayatımıza yeni bir kavram olarak medikal maske kullanımı girdi. Ama zaten biz maskeye alışıktık, yıllardır etrafımızda maskelerle gezen binlercesi var. Rüzgara göre yön değiştiren güce göre esneyen duruma göre maske tana bir sürü kişi tanıyorum. Maskeli baloya katılan bu güruhta herhangi bir doğru yok, yanlışta yok. Onlar menfaatleri gereği yanlışı ve doğruyu o anda seçerler bugün yanlış olan yarın doğrudur mesela.

Sosyal medyada kime sorsak, kiminle konuşsak hemen herkes Yalova’nın sorunlarını sonuna kadar biliyor ya da bildiğini söylüyor. Şimdilerde yeni bir moda başladı artık herkes Yalova’nın kurtarıcısı modeline büründü. Sosyal medyada sürekli bir kendi yandaşını pohpohlama sürekli bir yanlışa kulp takma mazeret bulma yarışı başladı. Kendimi bildim bileli büyük adamlar hep Yalova’nın sorunlarını bildiğini bu şehrin sorunlarını hemencecik çözeceklerini vaat edip durdular.

Şimdide vaatler duyuyorum merak etmeyin diyorlar her sorunu biliyoruz, çözüm paketimiz hazır. Ben cidden bu çözüm paketini merak ediyorum, nedir diye soruyorum durun merak etme göreceksin diyorlar. Kendimi sürekli hediye gelecek diye kandırılan çocuklar gibi hissediyorum.

Gerçek şu ki; Yıllar geçmesine rağmen Yalova’nın hiçbir sorunu çözülmemiş ve sorunlar gitgide dağ gibi büyümüş durumda. Bugüne kadar büyük vaatler ile karşımıza gelip Yalova’nın sorunlarını çözeceğiz diye yönetime gelenler, acaba neden sorunları çözmediler. Ya gerçekten sorunları ve çözümlerini bilmiyorlardı ki eğer böyle ise bu büyük bir ayıp bizi kandırdılar demek ki. Ya da sorunları ve çözümlerini biliyorlar ama ellerinde bu çözümü yapacak güç yok. Bu da neresinden bakarsanız bakın kabul edilemez bir acizliktir. Aklımın almadığı herkes seçilene kadar her şeyi biliyor ama seçildikten sonra ne yapayım ben elimden geleni yapıyorum ama olmuyor deyip işin içinden çıkıyor. Seçim zamanı verdiği sözleri vaatleri unutup önümüze başka gündemleri getirip duruyor. Ne olacak nasıl olsa balık hafızalı kolay unutan ve kolayca başka noktalara yönlendirilebilen bir toplumuz.

Neden sorunları akılcı, basit ve dürüst bir şekilde ortaya koyup hep beraber bir çözüm aramaya çalışmıyoruz. Herkes bize şüphesiz teslim olun, gereğini yapacağız tavırları içinde dolaşıp duruyor. Sonra yapamadıkları – yapmadıkları için eleştirildiğinde ya da daha önce verdiği sözleri tutmadığı hatırlatıldığında türlü çirkinliklere başvuruyor. Sürekli bir maskeli balo karmaşasında dolaşıp duruyoruz.

Mutlu yaşamanın formülü çok şey bilememek ve tüm olan bitenden kendimizi sorumlu hissetmemekten geçer. Sen büyük çözüm paketlerine vaatlere inan gerisini yüce yöneticilere bırak hepsi bu sonrasında mutlu mesut yaşa. Maskeli baloya katıl, tak maskeni mutlu çoğunluk içinde ol. Zaten ortam da çok daha müsait maske takmak zaten mecburi eee oldu işte al sana fırsat. Tak maskeni tüm dertlerden kurtul. Boşver doğruluk, dürüstlük, adalet gibi erdemler sadece büyük felsefe kitaplarının tozlu sayfaları arasına sıkışmış ütopik söylemler değil mi zaten. Gerçek olan şey bugünü kurtarmak değil mi?

Hayatı kaybetmekten daha acı bir şey vardır hayatın anlamını kaybetmek. Eski Bir Anonim Söz.