İçimizde mahkeme kuruyor muyuz? İçimizdeki yargı sisteminin suskunluğu mu bizi başka hakimlerin önüne çıkaran. İçimizdeki Öz yargı sisteminin kalitesi nedir?
İçimizdeki Hâkim vicdanımız
İçimizdeki savcı değerlerimiz
İçimizdeki avukat arzularımız, özlemlerimiz, beklentilerimiz.
İçimizde her gün kurulan mahkeme bir şekilde bizim için bir hüküm veriyor. Yaratıcı kudretin onu yerleştirdiği en emin bir yerde yapıyor görevini her şeye rağmen. Hiç taviz vermeden dış dünyanın tüm etkilerinden uzak torpil geçmeden, içinde saklı olduğu insana rağmen. Onunla kavga etme, ters düşme pahasına. O beden içinde sadece doğruyu haykıran bir ilahi ses olarak yapıyor görevini.
Onun referansı iman ve sorumluluk bilinci.
Haksızlığımızın, yanlışlarımızın, günahlarımızın referansı ise ..
Duygularımız, ön yargılarımız, zaaflarımız…
Örtmeye çalışsak, duymazdan gelsek, işi gürültüye patırtıya çatırtıya getirip kendimizden kaçmaya çalışsak da …
İlk fırsatta ortalık yatışınca, baş yastığa değince, kulağımıza üflenen mahkumiyet kararına itiraza dermanımız kalmayacaktır.
Hayatı çekilmez bir kavgaya mı dönüştürdük? Bizden güzel, bizden haklı, bizden üstün, bizden sevgili, bizden sevimli, bizden akıllı, bizden mağdur, olanları görmezden gelirsek kendimizi nasıl tanırız? Kimseye inanmamak, güvenmemek kendi içimizdeki vefasızlığın dışa vurumu olmasın sakın. Kendimizi sevemediğimiz için mi başkalarını sevemiyoruz?
Ya beden ve Ruh bütünlüğünün huzuruna kavuşacak
Yâda bu çelişki ve mücadele ile yorgun düşeceğiz. İnsanın kendini harcaması bu olsa gerek.
Merhamet medeniyetinin mensupları değil miydik biz
Şefkat insanlığımızın ve imanımızın azığı değil miydi?
Bir günlük bebeğini yastıkla boğarak çanta içinde denize bırakan anne(!) nin tavrını..
Canavarca hisle cinayet işleme cesaretini(!)
Kumar borcu için kiralık katil tutup anne babasını öldürten evladın(!) vefasızlığını
İnternette annemi nasıl öldürebilirim diye anket yapan zavallının içine düştüğü sefaleti.
Sadece zarar verme içgüdüsünün peşinde dolaşan alçak niyetleri
Nasıl anlayacağız nasıl izah edeceğiz…
----------------------
DEĞİŞEN DİN ALGISI
Dini yaşamı, grup, camia, cemaat penceresinden bakarak yorumlamaya çalışmak, başka kimseyi görmemek hiç kimseyi hakikatin muhatabı saymamak bencilliğine doğru akıyoruz…
Maskeli sahte din tüccarlarının din ticareti(!) yapmalarına itiraz şöyle dursun itibar ve imkân sağlayan bir yerlere doğru savruluyoruz sanki.
Cennet ve cehenneme servis çeken komisyoncu tiplerin mantar gibi üremelerini hayret ve esefle izliyoruz…
Sahih bilgi, iyi niyet, nezaket ve zarafet ve muhabbet yerine
Cehaleti, nefreti, kabalığı konuşuyor olmak ne acı.
