Geçtiğimiz günlerde derin bir soluk almak için hayattan, birkaç günlüğüne doğup büyüdüğüm memleketim Trabzon’a gittim.

Sahil yolunda ilerlerken gözleriniz Karadeniz’e takılıyor. Hırçın dalgaları hala kıyıları dövmeye devam etse de, deniz ile sahil arasındaki binlerce yıllık dostluk ilk gün ki gibi devam ediyor.

Zirvelerde ise haziran ayı sonlarına kadar devam edecek bembeyaz bir örtüyü seyretmeye doyamıyorsunuz.

Ertesi gün lapa lapa yağan kar eşliğinde Maçka’dan, Meryem Ana’ya doğru yavaş yavaş yol alıyoruz.

Dere, geçmişten geleceğe taşıdığı suyuyla mutluluk şarkılarını söylemeye devam ediyor.

Kar taneleri gökyüzünden yeryüzüne en güzel danslarını yaparak süzülüyor. Mutluluğun ötesinde bir başka dünyada başka bir insan olarak yaşıyorsunuz.

Soğuk, nefes almamızı biraz zorlaştırsa da her keskin virajın arkasında başka bir hayat hikayesini görebilmenin heyecanı ile yolumuza yavaş yavaş devam ediyoruz.

Son virajı döndüğümüzde karşımıza bir baba, iki kardeş ve bir koyun sürüsü çıktı. Arabamızdan indik. Çocuklarla sohbet etmek ve fotoğraf çektirmek için babadan izin aldık.

9-10 yaşlarındaki küçük kardeş gözlerinde hayatın bütün renkleriyle ve gülen yüzüyle yanımıza yaklaştı.

Akranları oyun oynadıkları bilgisayar başında sıcak bir odada mutsuzluk ve yalnızlık denizinde donarken, bu çocuk soğuk bir kış gününde babası, kardeşi ve sürüsü ile birlikte sımsıcak bir mutluluk dünyasında yaşıyor.

Hayallerini ise bir futbol topu, bir de bisiklet süslüyor.

Şehir kalabalıklarında kaybettiğimiz hayatın renklerini, Maçka’da Altındere Vadisi’nde bir çocuğun gözlerinde buluyoruz.

Tüm yaşadığı zorluklara rağmen yüzündeki gülücükler ise bize unuttuğumuz mutluluğun huzurunu yeniden hatırlatıyor.

Anadolu’mun dört bir yanında bulundukları yerlerde hayatı her gün dört mevsim yaşayan bu altın kalpli çocukların, ülkemin mutlu yarınlarına en büyük katkıyı vereceklerine yürekten inanıyorum.

Çocukluğumu bana yeniden yaşattığın için sana çok teşekkür ederim çocuk.

Mutluluğu, huzuru, sadeliği, sevgiyi, saygıyı kısacası insana dair her güzel şeyi bir bedende buluşturduğun için sana çok teşekkür ederim çocuk.

İyi ki seninle karşılaştım çocuk. İyi ki varsın çocuk.