Tarih boyunca masum ve mazlum insanları sömüren, öldüren ve onlara her türlü insanlık dışı muameleyi yapan orta çağ haydutları günümüzde insan hakları, demokrasi ve özgürlük söylemleri ile çağdaş haydutluk yapmaya devam etmektedirler.

İnsanların doğuştan eşit olduğunu kabul etmeyen bu zihniyet, ABD’ de milyonlarca Kızılderili’yi, Avustralya’da yüzbinlerce Aborjin’i, Afrika’da milyonlarca Müslümanı katlettiler.

Son yıllarda bu çağdaş Orta Çağ haydutları yakın coğrafyamıza dadanmış, demokrasi ve özgürlük gibi zehirli sözcüklerin arkasına sığınarak bu coğrafyada da milyonların ölmesine ve yurtsuz kalmasına sebep olmuşlardır.

Demokrasi, insan hakları ve özgürlük gibi kavramları sadece kendi insanına layık gören bu zihniyet emellerine ulaşabilmek için son elli yılda İslam Coğrafyasında değişik adlar altında terör örgütleri kurmuş, bu terör örgütlerini silahlandırmış ve yüzbinlerce insanın katledilmesine, milyonlarcasının evsiz kalmasına sebep olmuşlaradır.

Daha dün kendi vatanlarında huzur içinde yaşayan milyonlarca insan bu gün vatanlarından uzak aç, susuz ve sefil bir halde yaşam mücadelesi vermektedirler.

Tüm bunların sebebi olan çağdaş Orta Çağ haydutları ise bu insanları Akdeniz’in, Ege’nin karanlık sularına gömmeye devam etmektedirler.

Kan akıtmaya ve kanla beslenmeye doymayan bu çağdaş haydutlar Libya, Suriye, Irak, Yemen, Sudan, Pakistan vs. gibi ülkelerde amaçlarına ulaşmış, şimdi aynı yöntemlerle her karış toprağı aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış topraklarımıza göz dikmişlerdir.

FETO, PKK, DHKPC ve daha birçok terör örgütlerini yıllarca besleyip üzerimize salan, elli bin insanımızın ölümüne neden olan bu çağdaş Orta Çağ haydutları son zamanlarda S 400 ve Mavi Vatan’ımızı öne sürerek aleni bir şekilde ülkemize saldırmaya çalışmaktadırlar.

Orta Çağ zihniyeti ile yeniden can bulan bu haydutlar Avrupa’da yaşayan Müslümanlara savaş açmış, camileri kapatmış ve sevgili peygamberimize hakareti aleni bir şekilde yapmaya başlamıştır.

Türkiye düşerse İslam’ın düşeceğini bilen bu batılı katiller adı Müslüman olan ancak kafirden daha tehlikeli bazı İslam devletlerinin yöneticilerini de kukla haline getirmiş, onları da üzerimize salmaktan geri durmamıştır.

Kıbrıs’ta, Libya’da, Suriye’de, Kafkaslar’da, Irak’ta, Mavi Vatan’da oyunları bozulan bu Orta Çağ haydutları son olarak ambargo silahını devreye sokarak bizlere diz çöktürmeye çalışmaktadırlar.

Yakın tarihimizde ve günümüzde içimizde peydahladıkları hainlerle birlikte bizlere diz çöktürmeye çalışan bu zihniyet, karşılarında Türk’ün sarsılmaz iradesini gördükçe çılgına dönmektedirler.

Bu gün geri atacağımız bir adım gelecekte çok daha büyük bedelleri ödememize sebep olacaktır.

Son 18 yılda özellikle savunma sanayimizde yaptığımız hamleler sayesinde artık Orta Çağ haydutlarının ambargoları bizim için hiçbir önem taşımamaktadır. İçimizde bizimle birlikte yaşayan, beynini ve bedenini bu haydutlara kiraya veren satılmış işbirlikçiler ise bütün bu çatışmalarda hep batının kılıcını sallamış, ülkemizi ve milletimizi zor durumda bırakmak için ellerinden gelen her şeyi yapmış ve yapmaya devam etmektedir.

Bu mücadele 15 Temmuz gecesi evde koltukta oturanlarla, vatanı için kelle koltukta sokaklarda tanklara karşı meydan okuyanların mücadelesidir.

Bu mücadele gücünü tarihin altın sayfalarından alan damarlarında asil Türk kanı dolaşan Müslüman Türk Millet ile insanlık düşmanı Orta Çağ haydutları ve onların içimizde peydahladıkları hainlerin mücadelesidir.

Bu mücadele masum ve mazlum insanların umudu olan Türk Milleti ile insanlık tarihinin karanlık sayfalarında yer alan öldüren, sömüren, katleden vahşi batının mücadelesidir.

Bu mücadele insanlığı denizlerin karanlık ve soğuk sularında yok etmeye çalışanlarla, bu insanlara kucak açıp onlarla aşını, yurdunu, kaderini paylaşanların mücadelesidir.

Bu mücadele bir insanlık mücadelesidir.

Bu mücadele Hak İle Batıl’ın mücadelesidir.

Bu mücadele bir var oluş ya da yok oluş mücadelesidir.

Bu gün bu çağdaş Orta Çağ haydutları ve içimizdeki işbirlikçileri karşımıza hangi ad altında çıkarsa çıksınlar aziz milletimizin sarsılmaz iradesi karşısında hüsrana uğrayacaklardır. 

Yakın bir gelecekte Dünya’daki tüm masum, mazlum ve ezilen insanların galip geleceğine, Orta Çağ haydutları ve onların işbirlikçilerinin sonsuza dek tarihin karanlık sayfalarına gömüleceklerine inancım tamdır.