Yalova küçük ama sorunları ciddi biçimde büyük bir şehir. Gideceği rota belli olmayan bir gemi gibi, geminin başına hangi kaptan geçerse kaptanın keyfine göre bir yöne gidiyor sonra kaptan değişince rota yine değişiyor bu kısır döngü böylece devam edip duruyor.

Daha yıllar öncesinden hep tartışıldı duruldu Yalova ne şehri olacak; Sanayi şehri mi, Turizm şehri mi, Tarım şehri mi ya da hepsinde birazcık karmaşık bir şehir mi? Ne yazık ki kararsızlık ve rotasızlık yıllardır süregelip bu günlere kadar dayandı.

Sanayi şehri olsun diye birileri çalışma yapılıyor acele, plansız, programsız ve rotasız biçimde bir OSB furyası gidiyor. Tamam, Yalova’ya, Yalova sanayicisine OSB lazım ancak gözüken o ki bu OSB girişimlerinde yerel yatırımcı neredeyse yok zaten kimse de gelip sormuyor. Böyle rotası belirsiz ilerleyen bir OSB Yalova için gelecekte korkutucu senaryoları akla getiriyor yani Yalova ikinci bir Dilovası vakıası olmasın.

Tarım şehri dersen zaten bir çok tarım arazisi rant uğruna yok oldu, sera çiçekçiliğinden başka ciddi bir tarım ürünü üretimi yok. Hani eskiden marka olan elmamız gibi.

Turizm şehri olmak içinse sanırım kimse ciddi biçimde uğraşmıyor. Termal tesisleri, mavi yeşil yol projeleri, yayla turizmi çok etkili değil. Sanatsal etkinlikler ve festivaller yeterince desteklenmiyor. Fuar tanıtım organizasyonu zaten yok. Aslında binlerce yabancı (İranlı - Arap vb. ) göç almış ve sahil bandındaki keşmekeşlik ortadan kalkmadan buraya yerli – yabancı turist gelmesi zor.

Şehre yapılan ya da yapılacağı iddia olunan işlere – hedeflere-projelere-hizmetlere gelirsek bence bunlarda da rota yok, mantıklı bir sıralama ve aklıselim düşünce yok.

Altyapı felaket yıllardır altyapıya bir kuruş harcanmamış, biraz fazla yağmur yağsa Venedik gibi oluyoruz ama kimse altyapıdan bahsetmiyor altyapısız yollar asfaltlanıyor. En çok gereklilik olarak Gazipaşa caddesine milyonlar verilip aydınlatma direkleri alınıyor.

Üst yapılar da depremden bu yana berbat bir durumda kentsel dönüşüm sürekli sözde kaldı, ancak park bahçe çiçek böcek işleri yapılacak. Yalova’nın her yerinden yeşillik fışkırıyorken olmadık bir yere millet bahçesi yapılacak, bahçenin yerini hangi şehir plancı seçmiş hangi uzmanlar onay vermiş belli değil. Boşa harcanacak ve israf olacak bir sürü para, zaman.

Trafik en büyük sorun halen bu konuda hiçbir yatırım ve çözüm projesi yok. Normal şartlarda bile keşmekeş olan bir sistem var ki eğer Allah göstermesin bir deprem felaketi olsa trafik felç sonrasını ise düşünemiyorum.

Sözün özü yol belli değil rota belli değil her zaman olduğu gibi şehri yönetenler kafasına göre icraatlar yapıyor, keyfine göre yerli yersi projelere para harcıyor. En önemlisi şehirde yaşayan hiç kimseye itibar etmiyor değer vermiyor. Sadece kendilerinden olan birkaç kişi bazısı çalıp bazısı oynuyor. Bize düşen söylemek uyarmak, elimizden gelen bundan daha çok ne varsa onu da hepimizin yapması gerek. Yoksa buraya birkaç yıllığına gelen her yetkili etkili buraya bir şey yapar yarım yamalak kendi keyfine göre gider bizde arkasından bakakalırız.

Ey dipdiri insan! İki el bir baş içindir. El de senindir, baş da senindir, Kurtarmaya azmin neden böyle süreksiz? Sen mi, yoksa ümidin mi yüreksiz? [Mehmet Akif Ersoy]